İSTANBUL – Gezi davasında savunma yapan Tayfun Kahraman, “Gezi halktır, Gezi anti emperyalisttir. Gezi halkın barışma, kucaklaşma mekanıdır. Gezi’den korkmayın, Gezi korkulacak yer değildir” dedi.
Gezi Parkı olaylarına ilişkin aralarında iş insanı Osman Kavala'nın da bulunduğu 2'si tutuklu 6'sı yakalamalı, 16 kişinin yargılandığı davanın duruşmasına İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonunda ikinci gününde görülmeye devam ediyor. Atalay’ın ardından dava kapsamında tutuksuz yargılanan TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Eski Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi akademisyen Tayfun Kahraman savuma yaptı.
Gezi’de toplum vicdanın harekete geçtiğini dile getiren Kahraman, “İdare katılımcı bir yöntem izlemediği, bizleri görmezden geldiği için Gezi yaşandı” dedi. Kahraman, “Rant eksenli bir plana karşı kamu yararı olan bir planın mümkün olduğunu gösterdi” diye belirtti. Taksim Dayanışmasının yapay bir yapı olduğunu dile getiren Kahraman, “Taksim Dayanışması, ortak eylemleri sonucunda karar alan, kararları uygulayan bir yapıdır. Yapı bu süreçte bir koordinasyon değil, tercüman olmuştur. Taksim Dayanışmasının üyeleri yoktur, bileşenleri söz konusudur” diye konuştu.
‘TALEPLER SON DERECE BARIŞÇILDIR’
Kahraman Gezi direnişinin nasıl ortaya çıktığını ve Gezi direnişi sürecinde yaşanan gelişmeleri tek tek anlattı. Kahraman, “Gezi Parkı olayları sırasında hükümete yönelik dile getirilen altı talep vardır. Bu talepler son derece barışçıl ve makul taleplerdir. Ancak bu talepler kabul edilmemiştir. Polisin orantısız şiddeti soruşturulmak yerine bir kahramanlık olarak gösterilmiştir. Bu taleplerle hükümeti düşürmeye çalıştığını iddia etmek tamamen akıl dışıdır” ifadesinde bulundu.
‘HÜKÜMETİ YIKMA TEŞEBBÜSÜ SÖYLEMİ AKILDIŞIDIR’
Kahraman’ın savunması sırasında mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi. Aranın ardından Kahraman savunmasına devam etti. Kahraman, savunmasında Gezi direnişi ile hükümeti düşürmek gibi amaçlarının olmadığını dile getirdi. Kahraman, “Taksim Dayanışmasının açıklamaları şiddet çağrısı olmayan, toplumsal sağduyu ile yapılmış açıklamalardır. Bu oluşumun bileşenlerinin hükümeti yıkma teşebbüsü olduğunu söylemek akıldışıdır. Gezi direnişini ‘kalkışma’ gibi göstererek, 15 Temmuz darbe girişimine benzetmek, darbe girişimini sıradanlaştırma anlayışıdır” dedi.
‘GEZİ KORKULACAK YER DEĞİLDİR’
Kahraman, “Kendi kendini dövdürterek her halde hükümeti düşürmeye çalışan dünya da tek bir biz varız. Gezi halktır, Gezi anti emperyalisttir. Gezi halkın barışma, kucaklaşma mekanıdır. Gezi’den korkmayın, Gezi korkulacak yer değildir” diyerek savunmasını sonlandırdı.
Kahraman’ın ardından sinemacı, yönetmen yardımcısı ve reklamcı Mine Özerden savunma yaptı.
‘TAKSİM İŞÇİ MEYDANIDIR’
Gezi Parkı'nın, tarihinden koparılmadan belli düzenlemelere ihtiyaç olduğunu dile getiren Özerden, ancak köklü bir değişime ihtiyacı olmadığını kaydetti. Taksim’in farklı kesimler için simgesel önemi de olduğunu kaydeden Özerden, “Yüzde 47 oy almış olan iktidarın meydanı olmadığı gibi, daha az oy almış partilerinde meydanı değildir. 1 Mayıs 1977’de verilen bedeller düşünülünce en çok işçinin meydanıdır. Taksim Kadıköy’den, Sultanbeyli’den, Ahmet Sultan’dan farklı bir meydandır” dedi.
‘GEZİ ONURLU BİR HAREKETTİR’
Özerden, “Meşru savunma hakkımız suç sayıldı. Çantasında gaz maskesi olanlar gözaltına alındı. Gezi toplumsal ve onurlu bir harekettir. Buradaki 16 kişinin omuzlarına çok ağır bir yük olur, milyonlara haksızlık olur” ifadesinde bulundu.
Özerden, savunmasını “Hiçbir mesnedi olmayan suçlamaları ve hep oluşturulmaya çalışılan kurguyu kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum” diyerek sonlandırdı.
Özerden’in ardından Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Terakki Vakfı Okulları Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Ali Emekçi, savunma yaptı.
Emekçi, tüm suçlamaları reddettiğini dile getirdi. Ardından Osman Kavala'nın avukatı Köksal Bayraktar savunma yapmaya başladı.
Duruşma avukat savunmalarıyla devam ediyor.