Mersin’in Akdeniz İlçesine bağlı Kazanlı Bölgesinde örtüaltı (sera) üreticileri olarak bilinen ve Türkiye’nin biber yetiştiriciliğinin büyük bir kısmını karşılayan seracı çiftçiler, bu yıl da beklediklerini alamadı. Her yıl kış aylarında olumsuz hava koşullarından kaynaklı seraları sular altında kalan çiftçiler, bu yıl ektikleri hasadın girdi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı yine zarar ettiklerini ifade etti. Akdeniz Örtüaltı Üreticileri Başkanı Tansel İzgi, Kazanlı’da bulunan sera sahibi çiftçilerin hasatlarını toplayamaz duruma geldiğini aktararak yetkililerin biran önce örtüaltı yetiştiricilerinin girdi maliyetlerini düşürmesini istedi. 

 

‘ÇİFTÇİLER ZARAR EDECEK’

 

Geçen kış aylarında iklim koşullarının kendilerini çok zor duruma soktuğunu dile getiren İzgin, yeni yaz sezonunda da üretimin çok olmasından dolayı hasatlarını istedikleri fiyata satamadığını, bundan dolayı da ürettikleri domates ve biberi dalından koparamadıklarını anlattı. İzgi, “Kış aylarında seralarımız sular altında kaldı. Bundan dolayı da ürettikleri ürün çok az oldu. Bu da pazarda ürünlerin fiyat artışına neden olmuştu. O zamanda çiftçi kazanamamıştı. Bu sezonda ürün çok ondan dolayı biber tarlada 1 ila 1,5 TL’ye düştü. Bu fiyat bizim işçi ücretlerini dahi karşılamıyor. Kazanlı da bizim gibi birçok küçük örtüaltı üreticisi sezon sonunda ne kadar çok zarar edeceklerini görecek. Benim kendi 20 dönümlük domates arazimde maliyet 450 bin TL’yi gördü. Ama satışı sorarsanız bugüne kadar 20 dönümlük arazimde yetişen domates fiyatı 150 bin. Çok büyük zarar ettim. Tekrar söylüyorum çiftçiler, sezon sonunda çok büyük zararlar edecek” dedi. 

 

‘BİR ÇÖZÜM BULUNMALI’

 

Çiftçilerin hangi koşulda olursa olsun üretime devam ettiğini dile getiren İzgi, bundan sonraki sürçte nasıl ekim yapacaklarını kara kara düşündüklerini söyledi. İzgi, “Çiftçi her ne olursa olsun üretiyor. Ama burada ürettiği ürünler eğer pazarda 4 TL’ye satılıyorsa burada giden ters bir durum vardır. Girdi maliyetlerimizden naylon 12 TL iken bugün 20 TL. Mazot zaten uçmuş. Fide fiyatları almış başını gidiyor. Buna rağmen ürün yetiştiren çiftçi, ürettiği ürünlerin girdi maliyetlerinin yarısına dahi satamıyor. Bu yıl dönüm bazında girdi maliyet 25 ila 30 bin TL. Geçen yıla oranla bu yıl girdiler yine yükseldi. Burada ne çiftçi ne de tüketici sorumludur. Her yıl diyoruz ki şu üretici ile tüketici arasındaki makası daraltın. O zaman göreceksiniz her şey çok daha güzel olacak. Yani aracılar ortadan kaldırılmalıdır. Artık Mersin Büyükşehir Belediyesi ya da ilçe belediyesi çiftçinin girdi maliyetlerini düşürmeli ya da üretici kooperatifleri şahlanıp çiftçinin yetiştirdiği ürünleri direk elden alıp satması gerekir ya da pazar yerlerinin tespit edip o şekilde satması gerekir. Yani başından sonuna kadar tarım politikaları tekrardan gözden geçirilmeli. Ancak bu aracılar o şekilde ortadan kalkar. Aksi taktirde her yıl çiftçiler zarar edecek” diye konuştu. 

 

‘TARLASINI SATANLAR OLDU’

 

Bu sezon zarar eden çiftçilerden biri olan İbrahim Akbaş, kendisinin de diğer üreticiler gibi tarlasının kış ayında su aldığına dikkat çekti. Tarlasındaki biberi 1,5 TL’ye sattığını aktaran Akbaş, şöyle devam etti: “Bizim ürettiğimiz biberin maliyeti çok yüksek. Bakın naylonu, işçisi, gübresi, ilacı fidesi toplamda bana bir dönümde 22 bin TL’ye mal oldu. 200 TL’ye aldığımız ilaç bugün 400 TL’yi buldu. Bundan dolayı girdilerimiz satışlarımızı karşılamadı. Buradan biber ucuza çıkıyor ama dışarıda pahalıya satılıyor. Burada her zaman mağdur olan biz üreticileriz. Bu ülkede üreten herkes mağdur oluyor. Buna dur diyende yok. Ben de tarlamı satmıştım bir ara. Bu işte sadece tarlasını değil evini arabasını tarlasını her şeyini satan oldu. Bu işi yapmaktan başkada çare yok. Elimizden başkada bir şey de gelmiyor. Görüyorsunuz biz işsiz kalmamak için bu işi yapıyoruz.” 

 

‘ZORUNLU ÜRETİM YAPIYORUZ’

 

Zarar ettiğini ifade eden çiftçilerden Mahmut Yiğit de, şunları söyledi: “Bu sezon 80 dönüm biber ektim. Yine zarar ettim. Biberim masrafını dahi karşılamıyor şuanda. Bu sezonda borcu borçla kapatacağız gibi görünüyor. Şapka değiştiriyoruz sürekli. Bizim bu işi yapmaktan başka çaremizde yok. Tarlayı kurutsak çoluk çocuk yine aç kalacağız. Borçlarla yine ekim yapacağız. Yani inadına bir üretim yok bizde tamamen mecburi iş yapıyoruz. Artık bu düzensizliğe bir son versinler. Biz ekiyoruz ve kendimiz bir fiyat biçemiyoruz. Satmazsak elimizde kalacak ve kuruyacak. Derhal bu işe bir son versinler.”  

 

MA / Ergin Çağlar