DİYARBAKIR - Mayıs ayında yaşamını yitiren devrimcileri anma panelinde konuşan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, “73 yılında demokrasinin Türkiye’ye gelişinde topraktan fışkırırcasına sol hareket ortaya çıkıyordu. 12 Mart direnişçileri bu topluma hiçbir şey vermedilerse siyasi cesaret verdi” dedi.
Diyarbakır’da 78’liler Girişimi, “Mayıs Ayı Şehitleri Etkinlileri" kapsamında panel düzenledi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) il binasında düzenlenen panele, HDP Milletvekili Saliha Aydeniz ve HDP ve DBP İl örgütü yöneticileri katıldı.
‘DÜNYA ÖZGÜRLÜK ÇABASI İÇİNDEYDİ’
Panelde ilk olarak konuşan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, 1968 -1980 yılları arasında yaşanan devrim mücadelesini kısaca anlattı. Can, 68 ve 78 kuşağını anlayabilmek ve değerlendirebilmek için 60’lı yılların dünyasına değinilmesi gerektiğini ifade etti. 60’lı yıllarda bütün dünyada bir hareketliliğin olduğunu söyleyen Can, “Çin’deki hareketlilik, 68 yılındaki hareketlilik kültür devrimine kadar yayıldı. 58’de Macaristan ayaklanması oldu. Hareketlilik, Çekoslovakya’ya kadar devam etti ve 68 Çekoslovakya’sına kadar sürdü. Hindistan, Afganistan, Afrika’da ve Latin Amerika’da hareketlilik vardı. Bütün dünya bir arayış içindeydi. Bütün dünya var olan rejimlerin bu süreci götüremediği kanaatiyle bir özgürlük çabası içerisindeydi” şeklinde konuştu.
‘SÜRECİN ÖNÜ KESİLMEYE BAŞLANDI’
60’lı yıllar öncesi Türkiye’de de bir hareketliliğin olduğunu ifade eden Can, şöyle devam etti: “Bir şekilde darbenin önü kesildi. Özgürlüğe doğru ilerleyecek bir hareketin de önünü kesti. Sonra işçi hakları ortaya çıktı. Gençlik örgütlenmesi devreye girdi. 70’li yıllara kadar toplum genel olarak derinlemesine olmasa da hareketliydi. Hele 1970 yılında 15-16 Haziran hareketi, çok ciddi bir ayaklanmaydı. Tarihsel olarak da Türkiye toplumunun en iyi ayağa kalkışlarından biriydi. Sınırlı bir ekonomik taleple başlayıp iktidara dair yetecek bir düzeye ulaşmıştı. Ondan sonra sürecin önünü kesen politikalar başladı.”
‘DİRENİŞÇİLER SİYASİ CESARET VERDİ’
Türkiye’de 12 Mart darbesinin yapıldığını hatırlatan Can, darbenin başta bürokrasi ve orduda olmak üzere tasfiyeler yaşandığını söyledi. Devrimci harekete yönelmenin fazla olduğunu dile getiren Can, “Başta Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve İbrahim Kaypakkaya vefat etti. Yoğun tutuklamalar ve cezaevi süreci yaşandı. 73 yılında demokrasinin Türkiye’ye gelişinde topraktan fışkırırcasına sol hareket ortaya çıkıyordu. Kimse onları örgütlemedi. Toplum ayağı kalktı. 12 Mart direnişçileri bu topluma hiçbir şey vermedilerse siyasi cesaret verdiler. 78 kuşağının en büyük özeliği haksızlığa, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe karşı ciddi bir şekilde karşı çıkmasıydı. Birçok örgüt adım adım örgütlenmeye başladım. Faşizmin saldırılarına karşı direniş şekillenmeye başladı” dedi.
'SAKİNE CANSIZ GÜÇLÜ BİR KADINDI’
Ardından 12 Eylül tanığı Meral Balter de, askeri darbe öncesi kadının siyasete katılımını, rolünü ve o dönemde yaşadıklarını anlattı. 12 Eylül darbesinde annesiyle gözaltına alındığını belirten Balter, 81 yılında var olan açlık grevi eylemine katıldığını söyledi. O süreçte PKK’nin kurucularından Sakine Cansız ile tanıştığını ifade eden Balter, “Onu tanımak benim için bir şanstı. Çünkü annemden çok anne şefkati gösterdi bana. Direnişçiydi ve güçlü bir kadındı. Öncüydü. O meşaleyi elbette ki yere indirmiş değil, sürekli elinde taşıyor. Mücadelelerini devam ettirmek adına halkımıza söz veriyorum” diye ifade etti.
Ardından HDP Diyarbakır İl Yöneticisi Erkan Keskin de, İbrahim Kaypakkaya’nın hayat hikayesini anlattı.
Panel soru cevap şeklinde son buldu.
POLİS KALKANLARINA KARANFİL
Panelin ardından 78’liler Derneği ve HDP İl Örgütü, Diyarbakır E Tipi Cezaevi önüne geçip karanfil bırakmak istedi. HDP il binası önünü ablukaya alan polis, cezaevi önüne gitmelerine izin vermeyeceğini söylemesi üzerine kitle duruma tepki gösterdi. Kitle, polis kalkanlarının önüne karanfiller attı ve il binası önünün cezaevinden farksız olmadığı vurgulandı.