DİYARBAKIR – Diyarbakır’da tutuklu anneleri, düzenledikleri yürüyüşle sonuna kadar direneceklerini belirtirken, DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın bir an önce avukatlarıyla görüştürülmesini istedi.
Tecridin kaldırılması talebiyle cezaevlerinde sürdürülen açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine dikkat çekmek amacıyla tutuklu annelerinin Diyarbakır’da 1 Mayıs’ta başlattığı oturma eylemi 17’nci gününde devam ediyor. Bağlar ilçesi Koşuyolu Parkı’nın karşısında bulunan eski Gürbüz Un Fabrikası’nın önünde bir araya gelen anneler ve tutuklu yakınları, oturma eylemi gerçekleştirdi. Polislerce çembere alınan tutuklu annelerinin eylemine, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, HDP'li vekiller Saliha Aydeniz, Remziye Tosun ve Feleknas Uca da katılarak destek verdi.
OTURMA EYLEMİNDEN SONRA YÜRÜYÜŞ
Polislerce tutuklu yakınlarının ablukaya alınmasından sonra gazeteciler de eylemin yapıldığı bölgeden uzaklaştırıldı. Bir saatlik oturma eyleminin ardından tutuklu aileleri, Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) Diyarbakır Şube binasına yürüyüş yaptı. Yürüyüş boyunca kitle sık sık, “Amed uyuma zindanlara sahip çık”, “Selam selam zindanlara bin selam”, “Leyla Güven onurumuzdur”, “Hak hukuk adalet zindanlardan gelecek”, “Yaşasın zindan direnişi” ve “Yaşasın annelerin direnişi” sloganları attı. Yürüyüş sırasında polisin tutuklu yakınları içerisinde bir kişiyi gözaltına almak istemesi kısa süreli gerginliğe neden oldu. Tutuklu yakınları, söz konusu kişinin gözaltına alınmasına izin vermedi. Bu sırada polisin, Batman Milletvekili Feleknas Uca’ya parmak sallayarak “Sen bana dokunamasın” sözleri kameralara yansıdı.
‘AKP İKTİDARI İNADINDAN VAZGEÇMİYOR’
Yürüyüşün ardından tutuklu anneleri TUAY-DER binası önünde toplandı. Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Aslan, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin insanlık dışı olduğunu söyledi. Kürt politik tutukluların ve siyasi temsilcilerin bedenlerini açlığa yatırdığını belirten Aslan, “AKP hükümeti baskıyla, zorla ve tecrit politikalarıyla Kürtleri bastırma yaklaşımı artık bıçağı kemiğe dayandırdı. Sayın Öcalan üzerinden toplumu terbiye etme yaklaşımı, Sayın Öcalan üzerinden provokasyon geliştirip halkları karşı karşıya getirme yaklaşımı, analarımızın ve politik tutsakların eylemi ile boşa çıkartılmıştır. Bugün başta değerli analarımız olmak üzere bütün zindanlarda ve dünyanın 4 bir yanındaki açlık grevleriyle tecrit politikası insanlığın vicdanında mahkum edilmiştir. Ama buna rağmen AKP iktidarı kendi inadından vazgeçmemektedir” şeklinde konuştu.
‘ANNELERİN BARIŞ TALEBİ KARŞILANMALIDIR’
İktidarın anaların barış talebine bir türlü duyarlılık göstermediğini dile getiren Aslan, “Kürtlerin ölümünü beklemek, cezaevlerinden cenazelerin çıkmasını beklemek, bu ülkenin barışına demokrasine hizmet etmez. Bu halklar arasında gerilim, kaos ve çatışma yaşanmasına neden olur. Dün Adalet Bakanı açıklama yaptı. Avukatların görüş engeli kaldırıldı diye. AKP iktidarına siyasi kararını vererek bir an önce avukatları ve ailesini Sayın Öcalan ile görüştürtülmelidir. Anneler günlerdir polisin her türlü insanlık dışı yaklaşımlarına maruz kalmaktadır. Buna rağmen analarımız alanları boş bırakmıyor. Çocuklarının cenazeleri çıkamasın diye, çocuklarının sesine ses olmaya çalışıyor. Türkiye halkları anaların bu çağırısına destek olmalıdır. Tecrit politikasının ve açlık grevlerin bir an önce sonlandırılmalıdır. Herkes kendi sorumluluğunu yerine getirmeli ve annelerin barış talebini karşılamalıdır” dedi.
‘SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ’
Tutuklu annesi Aysel Ateş ise cezaevlerinde ölümlerin olmaması için alanlarda olduklarını söyledi. Annelerin barış istediğini belirten Ateş, “Eğer çocuklarımız açlıktan ölürse inan ki kundaktaki çocuklarımız da direnecektir. Sonuna kadar direneceğiz ve çocuklarımızın arkasındayız. Bu zulüm ve baskıyı kınıyoruz” diye ifade etti.