ANTEP – 40'ı çocuk 56 kişinin yaşamını yitirdiği Beybahçe Katliamı davası avukatı Yakup Koca, soruşturma ve yargılama esnasında karşılaştıkları ciddiyetsizlikle mahkemenin açıkladığı gerekçeli kararda da kendisini gösterdiğini belirtti. Aynı gerekçe ile bir sanığa ceza, diğerine beraat verildiğini söyleyen Av. Koca, karara itiraz edeceklerini söyledi.

 

Antep'in Şahinbey ilçesine bağlı Beybahçe Mahallesi’nde, 20 Ağustos 2016 tarihinde 40'ı çocuk 56 kişinin yaşamını yitirdiği DAİŞ’in canlı bombalı saldırısına dair Kayseri 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonucu 7 sanığa 58'er kez, 1 sanığa ise 61 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme, sanıklardan DAİŞ’in Antep emiri Mehmet Kadir Cebael’in eşi Fadile Cebael ile 18 yaşından küçük olan H.N.Ç hakkında ise beraat kararı vermişti.

 

Mahkemenin açıklanan gerekçeli kararını dava avukatlarından Yakup Koca değerlendirdi. 

 

Gerekçeli kararda heyetin aynı gerekçeden bir sanığı cezalandırdığını, diğer sanığı ise beraat ettirdiğini söyleyen Av. Koca, kovuşturma, soruşturma ve yargılama esnasında karşılaştıkları ciddiyetsizliğin kendisini gerekçeli kararda da gösterdiğini söyledi.  

 

TANIKLAR DİNLENMEDİ

 

Beybahçe Katliamı’nın çocukları hedef alması bakımından Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı katliamlarından biri olduğunu söyleyen Koca, Kürtler açısından durumun 1960 yılındaki Amude Sineması katliamına benzediğine işaret etti. Böylesine ciddi ve kanlı bir katliamın yargılamasının hukuk prensipleri gözetilerek yapılmasını beklediklerini, ancak bu bekleyişlerinin karşılıksız kaldığını paylaşan Koca, “Hem soruşturma, hem de yargılama aşamasında organize usulsüzlüklerle bu katliamın bizce gerçek sorumlularının ortaya çıkarılması engellendi. Bu işin ucundan tutan, kanaatimizce de merkezinde olmayan şahıslar yüzlerce yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Dosyayı inceleme taleplerimiz gerekçe gösterilmeden reddedildi. Sanıklara uygulanan hukuk, mağdur yakınlarına uygulanmadı. Mahkeme bizce olayın açığa kavuşturulması anlamında, büyük katkılar sağlayacak tanıkları dinlemedi. Olayda sorumlulukları olan kamu görevlilerinin sorumluluğu hiçbir şekilde gündeme getirilmedi. Bu yöndeki taleplerimizi reddedildi” dedi. 

 

SVACI CEZA İSTEDİ, MAHKEME BERAAT 

 

Av. Koca, iddia makamının saldırıda açıkça etkinliği olan H.N.Ç. ile Fadile Cebael hakkında ceza istemesine rağmen, beraat ettirildiklerine dikkat çekti. 

 

Diğer sanıklara yüzlerce yıl hapis cezası verilmesiyle bu anlamda alınan kararın vicdanları bir nebze rahatlattığını söyleyen Koca, “Ancak hem insanlığa karşı işlenen bu suçun doğru nitelendirilmesinin yapılmamış olması, hem de bizzat etkinliği tartışılmayacak derecede sanıkların bu dosyada beraat ettirilmesi aklımıza başka şeyleri getiriyor. Bu katliamın planlayıcısı olan IŞİD’in Antep emiri Kadir Cebael’in eşi olan Fadile Cebael, bizzat bu katliamı yapan, yaptıran ve canlı bombayı gören kişiyken ikinci duruşmada alelacele tahliye edildi. Akabinde de savcının yüzlerce yıl hapis istemine rağmen beraat kararı verildi. Dosya kapsamında mağduriyeti söz konusu olan hedefi konumundaki birçok kurum ki bunun içerisinde HDP, Antep Barosu, Alevi Kültür Derneği var. Bu kurumların hiçbirinin müdahillik talebi kabul görmedi” diye ekledi. 

 

AYNI GEREKÇEYLE HEM BERAAT HEM DE CEZA

 

Av. Koca, sanıkların keyfi bir şekilde duruşmaya katılmamasına rağmen heyetin bu durumu sorgulamadığını da belirti. 

 

Koca, şunları dile getirdi: “Sanıklar yine Kayseri Cezaevi'nde ve yakın cezaevlerinde devlet imkânlarıyla sıcak yerlerinde savunmalarını yaparken, mağdur aileler duruşmanın 4-5 saat öncesinden şafak vaktinde uyanıp, Kayseri yollarına düşerek hakikati aradılar. Mahkemenin kararı bu yönüyle vicdanları rahatlamadı. Olayın gerçek failleri ortaya çıkarılmadı. Aslında birçok siyasi muhalif kişiliğin yargılamasında, örgüt üyeliği suçlaması kıstasları geniş tutulup sınırlar zorlanırken, ne yazık ki bazı sanıkların beraat ettirilmesi için tam tersi yapıldı. Hukukun geniş açılarla uygulanması, hukukun temel kriterlerinin katledilerek bazı beraat kararlarına gerekçe yapılması, göze çarpan diğer ayırt edici noktalardan birisidir. Gerekçeli karara baktığımızda aynı gerekçelerle bir kişiye ceza, diğerine beraat kararı verildiğini görüyoruz. Bu da gerekçeli kararın ne kadar hukuksal temel ilkelerden yoksun olduğunu gösteriyor. Bu durumun sebebini de biz açıklayamıyoruz.” 

 

‘AİHM’E KADAR DOSYAYI TAŞIYACAĞIZ’

 

Tüm sanıkların mukayeseli parmak izi araştırmasının yapılması için tevsii tahkikat talebinde bulunduklarını aktaran Koca, birçok bilirkişi raporunun da birbirleriyle çeliştiğini vurguladı. Olayın gizlenen asıl faillerinin araştırılmadığı için cezasız kaldıklarını söyleyen Koca, “Hem olayın aydınlığa kavuşması hem de gerçek faillerin tespiti anlamında elde edilecek verilerin daha sağlıklı olacağını, taleplerin kabul edilmesi gerektiğini heyete detaylıca izah ettik. Ancak, dosyada gerçeğin ortaya çıkarılması anlamında ciddi bir yargılama yapılmadı. En temel hukuk prensibi olan mukayese delillerin tartışılması ve bunun sonucunda bir kanaate varılması gerekirken bunların hiçbiri dikkate alınmadan göz ardı edilerek ciddi bulgular ve deliller değerlendirme dışı tutularak süratli bir yargılama yapıldı. Mahkemenin gerekçeli kararında bizleri tatmin etmeyen birçok gerekçesi var" diye konuştu.

 

'HAKİKATE ULAŞANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'

 

İstinaf ve Yargıtay'a başvurarak itiraz yolunu kullanacaklarını dile getiren Koca, "Hakikate ulaşana kadar hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerektiği takdirde en son merci olan AİHM’e kadar dosyayı taşıyacağız” dedi. 

 

MA / Muhamed Abdulkadir Esen