ANKARA - Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, tecride karşı yaşamlarına son veren Zülküf Gezen ve Ayten Beçet'e dikkat çekilerek yetkilileri yaşanan ölümlere son vermek için adım atmaya çağırdı.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 238' inci haftasında Kırıkkale F Tipi Cezaevi'nde bulunan Sinan Akbayır’ın durumuna dikkat çekti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde yapılan eylemde açıklama yapan İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Nuray Çevirmen, konuşmasına tecride yaşamlarına son veren Zülküf Gezen ve Ayten Beçet'i anarak başladı. İnsan hakları savunucuları olarak yetkili kurumları açlık grevlerini dikkate almaya çağıran Çevirmen, yaşanan ölümlere son verilmesi için harekete geçmeye çağırdı.
'HASTA TUTUKLU AKBAYIR 23 YILDIR CEZAEVİNDE'
Çevirmen, Akbayır' ın 23 yıldır cezaevinde bulunduğunu ve 9 Eylül 2004' de açlık grevinde kaldığı 245 günün sonunda 4 ayrı sağlık kurumunun, kurul kararlarıyla onayladığı bulgularla Wernicke-Korsakoff tanısı konulduğunu ifade etti.
Adli Tıp Kurumu'nun bu tanı üzerine 6 aylık ceza ertelemesini uygun bulduğunu ancak daha sonra verilen ise "Hapishanede kalabilir" diye rapor verdiğini aktaran Çevirmen, yapılan 3'üncü başvurunun ise muayene dahi yapılmadan talebin reddedildiğini söyledi.
Çevirmen, "Rahatsızlıkları devam ettiği için sevk edildiği İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma hastanesi; sağlık sorunları nedeniyle tedavi olması gerektiğinden 3 Şubat 2004 tarihinde hastanede tedavi olmasına karar vermiştir. 22 Temmuz 2005 tarihli Sağlık Kurulu raporunda “hiperlipidemi” tanısı ile diyet yapması uygun bulunmuş ancak diyet olarak verilen yemekler sağlığa uygun nitelikte olmadığından şikayetleri halen devam ediyor olmasına rağmen yeterli kalitede yemek hala verilmemektedir" dedi.
'SESSİZ ÖLÜME MARUZ KALDIK'
Akbayır' a Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi raporlarında ciddi boyutta bel ve boyun fıtığı tanısı konduğunu da aktaran Çevirmen, "19 Ekim 2017 tarihli sevk yazısında doktor tarafından 'rahatsızlığına uygun temizlik malzemesi kullanması gerekmektedir' yazılmış olmasına rağmen, yaşadıkları koşullarda, tek kova, tek leğen, kısa saplı fırça, çek-pas gibi sınırlamalar yüzünden rahatsızlığına uygun, malzeme temin etme olanağından yoksun kalmaktadır. Bunlara ek olarak kronik gastrit, reflü, kronik bronşit, göz ve kulak rahatsızlıkları, diş rahatsızlıkları bulunmaktadır. Ayrıca kapalı mekanda aşırı biber gazına maruz kalmaktan kaynaklanan ciddi boyutlarda cilt kuruması ve hassasiyetleri de mevcuttur. Gittikçe zorlaşmış olan hapishane koşullarında 'sessiz ölüme' maruz kaldıklarını ifade etmektedir. Sinan Akbayır’ın tedavilerinin gerektiği şekilde acil olarak yapılması zorunludur" şeklinde konuştu.