ANKARA - Cihan Alkan’ın açlık grevine ilişkin Yeni Yaşam gazetesine gönderdiği mektuba “sakıncalı” denilerek cezaevi idaresi tarafından el konulması mahkeme tarafından "haberleşme hürriyetine müdahale" olarak değerlendirildi.
Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi’nde 61 gündür açlık grevinde olan hükümlü Cihan Alkan’ın, iki arkadaşıyla birlikte 21 Ocak tarihinde süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığını duyurmak için Yeni Yaşam Gazetesi’ne gönderdiği mektuba, Cezaevi Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı tarafından “sakıncalı” denilerek el konulmuştu. Mektubun gönderilmemesi üzerine Alkan, 14 Şubat tarihinde Eskişehir 1'inci İnfaz Hakimliği'ne başvurarak kararın bozulmasını talep etti.
Mektubun 5275 sayılı yasanın 68’inci maddesinin 3’üncü fıkrasına (hükümlünün mektup, faks ve telgraf alma ve gönderme hakkını düzenleyen madde) aykırı olmadığı ve açık ve yalın bir şekilde haberleşme hakkını kullandığını belirten Alkan’ın şikayetini değerlendiren mahkeme, İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı'nın kararının, usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtti. Hakimlik kararında, Alkan’ın mektubuna el konulmasını haberleşme hürriyetine yapılan müdahale olarak değerlendirdi.
‘SOYUT GEREKÇELERE DAYANDIRILDIĞI ANLAŞILMAKTADIR’
Mahkemenin kararı şöyle: “Mektubun terör örgütü mensuplarının örgütsel olarak haberleşmesine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan yanlış içermesi gösterilmiştir. Ancak anılan Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere şikayetçinin mektubundaki hangi sözlerin kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan yanlış bilgiler içerdiği belirtilmemiştir. Mektup içerisindeki hangi sözlerin bu nitelikte olduğu belirtilmeden soyut olarak ‘terör örgütü mensuplarının örgütsel olarak haberleşmesine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan yanlış bilgiler içerdiği’ gerekçesine dayanıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda suçun önlenmesi, disiplinin ve cezaevinde güvenliğin sağlanmasına yönelik kabul edilebilir makul gerekliliklerin somut bilgilere dayalı olarak ortaya konulmadığı, dolayısıyla, şikayetçinin göndermek istediği mektuba el konulması suretiyle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin, ilgili ve yeterli gerekçelere dayandırılmadığı kanaatine varılmıştır.”