Antep’te Hakların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Emek Partisi (EMEP) ve Kürdistan Komünist Partisi'nin (KKK) "Tecridi yıkacağız, Mutlaka kazanacağız" şiarıyla düzenlediği Newroz için on binler bir araya geldi. Tur Otobüsleri Parkı'nda düzenlenen kutlamaya sabah saatlerinden itibaren akan kitle alanı kısa sürede dolduruyor. 

Antepliler, 3 polis kontrol noktasından geçerek alana girerken, alan havadan dronlarla, yerde ise zırhlı araçlarla polisler tarafından abluka altına alındı. Ablukaya rağmen alana akan kadınlar, gençler ve çocuklar Newroz alanında yöresel kıyafetleriyle geldi.Halaya duran kitle sık sık, "Leyla Güven onurumuzdur" , "Jin jiyan azadi" sloganları attı. 

 

CEZAEVİNDEN MESAJ

 

Newroz’a mesaj gönderen Antep H Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan tutuklular, Öcalan’a uygulanan tecride karşı açlık grevine girdiklerini belirterek, toplumu da tecride karşı ses çıkarmaya çağırdı. 

 

‘DAHA AKP’NİN SALTANATI YIKILACAK’ 

 

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Türkmen, bu Newroz’un da AKP’nin baskıcı yönetimi altında geçirilmesinin üzüntü verici olduğunu söyledi. Selahattin Demirtaş’ın mahkeme savunmasında "Şuan fragmanı yaşıyoruz. Asıl film 24 Haziran'dan sonra başlayacak" sözünü hatırlatan Türkmen, şöyle devam etti: “Demirtaş’ın dedikleri bire bir gerçekleşti. Savaş arttı. Erdoğan baskıcı politikalarını arttırdı. Ancak tabi bu film bitmedi. Daha Selahattin Demirtaş cezaevinden çıkacak. HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven barış sofrasında yemek yiyecek. Anneler barış halayına duracak. Zulümle kurdukları bu saltanatın üzerinden halka bakanlar, bu saltanatın bitmeyeceğini zannediyor. Ancak o saltanat 31 Mart'ta bitecek. İşçiler,emekçiler ve halklar daha örgütlü bir şekilde alanlara çıkarak saltanatınızı yıkacak.” 

 

‘GÜVEN’E ANTEP’TEN BİN SELAM OLSUN’

 

HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul ise Newroz’un barış, bahar ve yeniden doğmak olduğunu dile getirdi. Newroz’un 3 kibrit çöpü ile yaşamı yeniden kurmak olduğunu belirten Toğrul, Newroz’un Dehaklara karşı Mazlumların direnişi olduğunu ifade etti. “2013 Newroz'unu hatırlıyor musunuz?” diye soran Toğrul, “Diyarbakır’da Newroz alanında okunan Abdullah Öcalan’ın mesajıyla birlikte bu ülkeye bahar gelmişti. Barış kardeşlik gelmişti. Herkes umutlanmıştı. Ama Dolmabahçe Deklarasyonu'nun bu ülkenin egemenleri tarafından reddedilmesiyle birlikte 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana Öcalan üzerinde tarihte benzeri olmayan bir mutlak tecrit uygulanıyor. İmralı’nın kapıları açıkken barış, umut, birliktelik vardı. Ancak tecrit başladıktan sonra görüyorsunuz ki, savaş, kan ve gözyaşı var. HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven bu ülkede açlık greviyle bir çığlık yükseltiyor. Siz hukuku Sayın Öcalan ile beraberindeki siyasi tutsaklar için eğip bükerseniz, tecrit uygularsanız. İşte o zaman ülkede hukuk barış kalmaz kan ve gözyaşı olur. Leyla Güven'in talebi insanidir, hukukidir ve vicdanidir. Leyla Güven’e Antep’ten bin selam olsun” ifadelerini kullandı.

 

‘TECRİT ENİNDE SONUNDA KIRILACAK’

 

Güven’in ülkeye barış gelmesi için bedenini açlığa yatırdığını vurgulayan Toğrul, şöyle konuştu: “Siz tecridi uygularken aslında diyorsunuz ki ‘Bu ülkeye barış gelmesin’. Ancak ne yaparsanız yapın bu çığlığı duymak zorunda kalacaksınız. Bu çığlığa Zülküf Gezen fedai eylemiyle güç katmıştır. Zülküf Gezen’in ve onun mücadele arkadaşlarının mücadelesi önünde saygıyla eğiliyoruz. Savaş demek yoksulluk, kan, gözyaşı demektir. Biz gelin barışa bir kapı aralayalım diyoruz. Nasıl ki savaş başlatıldığında ilk olarak tecridi uyguladıysanız, barış içinde ilk öncelik olarak tecridi kaldırmalısınız. Bu tecrit eninde sonunda kırılacaktır. Hiçbir ülkenin ekonomisi savaşa dayanamaz. Savaşa yatırım yaptıkça bu ülkenin halkını yoksullaştırıyorsunuz. Savaş pahalıdır, ancak barış ise ucuzdur. Kürt’e karşı düşmanlık edenler gelin bu düşmanlıktan vazgeçin.”

 

Konuşmalardan sonra sahne alan Siya Şevê grubunun ezgileriyle halaya durdu. Dinletinin ardından kutlama sona erdi.