BATMAN - Tecridin kaldırılması talebiyle 60'ı aşkın cezaevinde en az 321 kişi süresiz dönüşümsüz açlık grevinde bulunuyor. Açlık grevindeki tutuklu yakınları taleplerin derhal kabul edilmesini isteyerek tutukluların "Gün geçtikçe azalmayacağız talep kabul edilene kadar çoğalacağız" dediklerini aktardı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in başlattığı açlık grevi eylemi 104'üncü gününe girdi. Güven'in yanı sıra 60'ı aşkın cezaevinde en az 321 kişi süresiz dönüşümsüz açlık grevini sürdürüyor. Yine Hewlêr'de Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hewlêr temsilciği üyesi Nasır Yağız, Strasburg'ta siyasetçi ve gazeteciler, Galler'de İmam Şiş'in açlık grevi eylemleri de devam ediyor. Açlık grevcisi eylemcilerinin tek taleplerinin tecridin kaldırılması olduğunu dile getiren tutuklu yakınları ölümlerin olmaması için taleplerin derhal kabul edilmesini istedi. Tutuklu yakınları çağrıların sadece Kürt halkına değil Türk halkına da olduğunu ifade ederek tecridin kaldırılmasının halklar yararına olacağını vurguladı.
'ÇOCUKLARIMIZ MÜCADELE EDİYOR'
Tekirdağ F Tipi Cezaevinde bulunan Yakup Kaymaz'ın (22) annesi Perişan Kaymaz açlık grevi nedeni ile oğlunun görüş yasağı aldığını ifade etti. 65 gündür oğlunun bedenini ölüme yatırdığını anlatan anne Kaymaz, "Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için oğlum bedenini ölüme yatırdı. Bedenlerini ölüme yatıran bu çocuklar sadece benim değil herkesin çocuğudur. Oğlum kendisi için bir şey istemiyor bu halk için talepleri vardır. Barış için bu tecridin kaldırılması şarttır" dedi. Tek kelime Türkçe okuma yazma bilmediğini vurgulayan Kaymaz, "Bizler Kürdüz. Kendi kimliğimizi ve geleceğimizi istiyoruz. Biz davamızdan vazgeçmiyoruz. Kimliğimizden ve benliğimizden vazgeçmiyoruz. Bizler barış ve kardeşlik istiyoruz bunun için de öncelikle tecridin kaldırılması gerekiyor. Hangi anne çocuğu ölsün ister. Ama üzerimizde bir tecrit vardır. Bize zulüm ettikleri için de çocuklarımız bugün mücadele veriyor" şeklinde konuştu. Cezaevinde kimsenin ölmemesi için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunan Kaymaz, "Eğer bir çocuğumuza bir şey olursa yaşanacaklardan kim sorumlu olacak? Hangi vicdan bunu kabul edecek?" diye sorarak taleplerin kabul edilmesini istedi.
'NE HAK VARDIR NE DE HUKUK'
Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde oğlu Ramazan Çeper'in 68 gündür açlık grevinde olduğunu söyleyen baba Abdulgafur Çeper de ölümlerin olmaması için yetkilileri göreve davet ederek taleplerin kabul edilmesi çağrısında bulundu. Bu ülkede milyonlarca Kürdün olduğunu vurgulayan Çeper, "Çocuklarımızın tek talebi PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkmasıdır. Bunu da her zaman dile getiriyoruz. Eğer bu talep yerine getirilse teşekkür ederiz. Ama eğer yapılmazsa yerine getirilmezse Allah bir gün bunların cezasını onlara soracaktır. Bakın müslümanlıkta hak ve hukuk önceliklidir. Ama bugün ne hak vardır ne de hukuk" dedi.
'ÇAĞRIMIZ TECRİDİN KALDIRILMASIDIR'
Tüm baskılara rağmen iktidarı destekleyenlere ilişkin konuşan Çeper, "Bugün eğer bunlara rağmen iktidar destekleniyorsa herkesin kendine ben Kürt müyüm diye gerçekten sorması gerekir. Bakın milletvekillerinin yaptığı eylem biz ailelere de çocuklarımıza da moral oldu. Ama bunlar yetmez halkın daha fazla bu meseleye çocuklarına sahip çıkması gerekir. Biz ailelerin çağrısı bir an önce barışın olması için tecridin kaldırılması içindir" dedi.
'ÇAĞRIMIZ AYNI ZAMANDA TÜRK HALKINADIR'
Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan Berivan Bitmen'in 5 Ocak tarihinden bu yana açlık grevinde olduğunu anlatan ablası Afiye Bitmen, kardeşi ile sadece telefonda konuşabildiğini ve görüş yasağının devam ettiğini söyledi. Kardeşi ile yaptıkları telefon konuşmasını aktaran Bitmen, "Kardeşim gerekirse öleceğini söylüyor ama bu sefer talep kabul edilene kadar açlık grevinden çıkmayacağını anlatıyor. Açlık grevine gün geçtikçe daha fazla kişi giriyor. Kardeşim azalmayacaklarını aksine çoğalacaklarını belirtiyor" dedi. Bitmen, "Kürt halkı çocuklarına kardeşlerine daha fazla sahip çıkmalıdır. Çağrımız sadece Kürt halkına değil aynı zaman da Türk halkınadır. Artık gerilla annesi, tutuklu annesi, asker ve polis annesi ağlamasın. Çağrımız ölümlerin olmaması için taleplerin kabul edilmesidir. Tecrit ölüm demektir ama biz yaşamı savunuyoruz. O yüzden tecrit bir an önce kalkmalıdır" dedi.
MA / Metin Yoksu