ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, ortak hassa noktanın tecridin kaldırılması olduğunu belirterek, “Elimizi Leyla Güven’in eline ulaştıramazsak, bu karanlık günlerin devam ettiği, demokratik siyasetin tasfiye edileceği yeni süreçlerle karşılaşacağız” dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclislerinin Hotel Akar İnternational’de devam eden 9’uncu Dönem Kadın Konferansına katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevinin 66’ncı gününde olduğunu hatırlatan Buldan, “Zindan duvarlarını aşan direnişin karşısında saygıyla eğiliyorum. Buradan kucak dolusu sevgi ve selamları göndermeyi borç biliyorum” dedi.
Güven’in toplumsal bir soruna dikkat çektiğini ifade eden Buldan, “Sayın Öcalan’dan haber alınamayan bir süreci yaşıyoruz. Sayın Öcalan’ın üç yıl önce başlattığı süreç, bu ülkenin geleceğine, barışına dair demokrasi ve eşitlik mücadelesine dair görüşleri ve düşünceleri o kadar kıymetliydi ki son 3 yılda bu ülkede yaşananlar hepimize bunu bir kez daha gösterdi” diye belirtti.
Buldan, şöyle devam etti: “3 yıl önce bu ülkede hiç bir kimsenin yaşamını yitirmediği, geleceğe güvenle baktığı barış demokrasi ve özgürlüklerin içselleştirdiği bir döneme tanıklık ettik. 5 Nisan 2015 tarihinden bu yana Sayın Öcalan şahsında tecrit uygulandı ama Sayın Öcalan ile sınırlı kalmadı. Mutlak tecrit onun şahsında kadınlara geçlere Türkiye toplumuna, muhalif kesimlere, barış ve demokrasiden yana olan kesimlere de uygulandı. 7 Haziran seçimlerinde hep birlikte gördük ki sandıklarda ortak vatan, demokrasi, barış için oy kullananlar HDP’yi bu ülkenin geleceği için umut olarak gördüler. Baraj üstünü taşıdılar. AKP hükümeti bu oyları HDP ye verilen oyları farklı bir algı oluşturarak kendi lehine çevirmeye ve barış sürecini bitirerek yeni çatışmalı sürecin önünü açtı. Son 3 yıllık süre içinde hepimizin tanıklık ettiği Türkiye’de muhalif olan kesimlere bir çatışmalı süreci dayattı.”
Herkesin buluşması gereken ortak hassa noktaların olduğun belirten Buldan, “Bunu başında tecrit meselesi geliyor. Biz kadınlar tecridin kalkması için ortak mücadele yürütmezsek, Leyla Güven’in çığlığına çığlık olamazsak, elimizi Leyla Güven’in eline ulaştıramazsak, bu karanlık günlerin devam ettiği demokratik siyasetin tasfiye edileceği yeni süreçlerle karşılaşacağız” diye konuştu.
YEREL SEÇİMLER
Yerel seçimlere dair de konuşan Buldan, “Elbette ki yerel seçimlerin de Türkiye’nin geleceği açısından ve Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye’de de ezilen, sömürülen kesimlerin başta olduğu, toplumun geleceğini belirleyecek yerel seçimlere kadınlar olarak damga vurmak zorundayız. Kadın adaylarımızla, kadınların il genel meclisi başta olmak üzere eşit temsiliyetin sağladığı bir hazırlık yapmak zorundayız. Yerel seçimlerden sonra AKP’nin geriletildiği, kayyumların tekrar geri alındığı, bununla birlikte HDP’nin güçlü temsiliyeti olduğu yeni süreci kadınların duruşuyla başaracağımıza yürükten inanıyorum” dedi.
Zorlu ve sıkıntılı bir süreçten geçildiğini sözlerine ekleyen Buldan, şunları dile getirdi: “Bu zorlu ve sıkıntılı süreçleri kadınların her dönem aştığını da çok iyi biliyoruz. Bu süreçlerin kadınların bir araya gelerek, örgütlü duruş içinde yan yana durarak kazanacağımıza olan duygularımızı bir kez daha ifade ediyorum. Cezaevinde rehin tutulan ve direnen tüm arkadaşlarımızın örgütlüğünü kavuşması, tecridin sonlandırılması için güçlü birlikteliğe ihtiyacımız olduğunu söyleyerek, saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”
SYKP: FAŞİZİM KURUMSALLAŞAYAMAYACAK
Buldan’ın ardından konferansa katılan diğer bileşenler de söz aldı. Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkan Canan Yüce, başta Leyla Güven olmak üzere, cezaevlerinde açlık grevinde olan tutukluları selamladı. Silopi ve Paris katliamlarında yaşamını yitiren kadınları anan Yüce, “Bu cinayetlerin altında erkek egemenliği kadınların isyanlarına olan tahammülsüzlüğü yatıyor. Mücadelemizi sürdürmeye ve daha çok yükseltmeye devam ediyoruz” dedi.
Yüce, AKP hükümetinin 16 yıldır, kadınların kazanımlarını aldığını almak istediğini belirterek, kadınların itaat etmeyeceğini söyledi. Yüce, “Kadın hareketi olarak kapitalizme, faşizme, ataerkilliğe karşı durduk. İnanıyorum ki bizler burada oldukça kadın ve feminist hareket oldukça faşizmi kurumsallaşmayacak.
YEŞİLLER VE SOL GELECEK: CEZAEVİ İRADEKİ GÖRÜNMEZ KILAMAZ
Daha sonra konuşan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Eylem Tuncelli, “Bu iktidara en güzel yanıtlı biz kadınlar verdik. Bundan sonra da biz kadınlar vereceğiz” dedi.
Kadınların hak taleplerinin artırmasıyla cezaevlerine konulduğunu belirten Tuncelli, “Gördük ve gösterdik ki hiç bir cezaevi bizim irademizi ve taleplerimizi görünmez ve duyulmaz kılamaz” diye konuştu.
KESK: SÖZ VERİYORUZ
Leyla Güven ve cezaevlerindeki tutukluların eylemlerini selamlayan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekteri Gülistan Atasoy da, “Her yerde büyüyen bir kadın mücadelesi olduğunu söyledi. “Bize düşün bu mücadeleleri birleştirmektir” diyen Atasoy, “Bu ülkede AKP-MHP faşizmine karşı buluşmaktır. KESK‘li kadınlar adına bu mücadelede yol yürümek istediğimizi, bütün kadınlarla birlikte, güzel bir dünya umudunu büyütmek için söz veriyoruz” diye konuştu.
TJA: ÖNÜMÜZÜ GÖRMEMİZ AÇISINDAN ÖNEMLİ
TJA aktivisti Bedia Akkaya da, açlık grevini eylemlerini selamladı. Saldırılar karşısında direniş gücü de olduğunu belirten Akkaya, kadın mücadelesinin bütünlüğünü ve birleşik bir mücadelenin gücüne işaret etti. Akkaya, “Birlikte çok daha güçlü olduğumuz bu tarz platformlar önümüzü görmemiz açısından çok önemli” diye belirtti.
Konferansa verilen aranın ardından konuşmalar devam edecek. Öğleden sonra ise faaliyet raporlarının okunmasıyla devam edecek konferans, dilek ve temenniler adından bitirilecek.