HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sadece “İzleme Heyeti” konusunda anlaşmazlıkla ilgili olmadığı, Rojava hakkındaki fikirlerinin belirleyici olduğu görüşme notlarına yansımıştı. 2015’te yapılan son görüşmede Öcalan, YPG’nin pêşmerge çizgisine çekilmek istenmesine karşı net bir tutum alıyor. Kerkük'ten pêşmergenin çekildiği gün YPG'nin Rakka’yı özgürleştirmesi Öcalan’ın tutumunun önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan, 5 Nisan 2015’ten bu yana İmralı Heyeti, 11 Eylül 2016'dan bu yana ise ailesi ile görüştürülmüyor. Son dönemlerde belli merkezlerce yayılan provokatif bilgiler ve ilk defa Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı açıklama, Öcalan’ın sağlık ve güvenliğine dair kaygıları arttırdı. 7 Haziran seçimlerinin ağırlıklı olarak görüşüldüğü 5 Nisan 2015’teki son görüşmede Öcalan İmralı heyetine, “bir daha bizi görüştürmeyebilirler” diyerek gerekli tedbirlerin alınmasını istemişti.
5 NİSAN: BİR DAHA GÖRÜŞEMEYEBİLİRİZ
Öcalan, 5 Nisan’dan önceki görüşmelerde müzakere ve görüşmelerin sürmesi için izleme heyetini şart koşarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mart 2015 tarihinde, “İzleme heyetini doğru bulmuyorum, Dolmabahçe mutabakatı diye bir şey yok” sözleriyle aslında sürecin bitirildiğini gayri resmi ilan etmişti. Bu açıklamalardan yola çıkan Öcalan, daha sonra İmralı Heyeti Sözcüsü Sırrı Süreya Önder’in aktardığına göre şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu görüşme son görüşme olabilir. Devlet bu konuda gayri ciddi bir tutum içerisinde. Gerek siz, gerek devlet heyeti bundan sonra görüşmeye izleme heyeti ile beraber gelmezseniz bunun benim nazarımda hiçbir bağlayıcı yanı, resmi bir niteliği yoktur ve olamaz. Eğer izleme heyeti ile gelmezseniz siz de gelmeyi reddetmelisiniz.”
ROJAVA’DAKİ GELİŞMELER TECRİDİN TEMEL SEBEBİ
Mesele sadece İzleme Heyeti üzerindeki anlaşmazlık değildi. Hemen her görüşmede temel tartışma konusu olan Rojava’daki gelişmeler de Öcalan’ın tecride alınmasında önemli bir rol oynadı. Kısa süre önce Rakka’yı özgürleştiren YPG’nin tasfiye edilmesine ilişkin bir plan işlediğini gören Öcalan’ın, buna karşı sert tutum aldığı belirtiliyor. Öcalan’ın “Nerede bir DAİŞ varsa onunla savaşacağız” sözleriyle startını verdiği DAİŞ ile mücadele konusunda etkili olan YPG’nin tasfiye edilmek istendiği ve Öcalan’ın da buna itiraz ettiği, aslında resmi olarak gerçekleştirilen 14 Mart 2015 tarihindeki görüşme notlarına şu şekilde yansıdı:
Heyet: ABD ve İngiltere Rojava’ya siyasi müdahale etme, KDP’yi güçlendirme ve Güney’in parçası haline getirmeyi amaçlıyor. Oslo görüşmesini yapan ekip de bu işin içindedir.
A. Öcalan: Aslında o İsrail’dir, hızla girmek istiyor. Burayı KDP’nin etkisi altında devletleştirmek istiyorlar. Güvenlik çok ciddi tehlike altındadır.
KGM: Bu sürece dahil olmak istediler. Biz kabul etmedik. Amerika Kandil’e gitti. Bu görüşmeden sonra Kandil de bir açıklama yaptı. Üçüncü göz olsun dedi.
PYD, KDP’NİN KONTROLÜNE GİRMEYECEK!
A. Öcalan: Kandil de, PYD de KDP’nin kontrolüne girmeyecek. Barzani’nin kontrolüne girmiş güçler tehlikelidir. Bu çizgiye karşı büyük savaşımım var. Demokrasi ilaçtır, kardeşlik ilaçtır.
A. Öcalan: İran’a dayalı Şia hegemonyası ile Şialara dayalı sol anlayıştır.
YPG’NİN YAPISINI TARTIŞIYORLAR
Heyet: Üçüncü bir güç olarak KDP ve KCK’yi sözde bir araya getirecekler. Demokratik özerkliği ve kanton sözleşmelerini ortadan kaldıracaklar. Güney’deki gibi federal bir yapıyı öngörüyorlar. YPG’nin yapısını tartışıyorlar. ENKS’yi nasıl askeri güce dahil edebiliriz diye dayatıyorlar. ENKS ve KDP bu planın bir parçasıdır. ENKS birkaç gün önce yapılan Rojava’daki seçimlere katılmadı. Askerlik Kanununu tanımadığını söyledi. Bütün bunlar ciddi bir planlamanın devrede olduğunu gösteriyor. Bu konuda PYD’ye “PKK’yle aranıza mesafe koyun” şeklinde dayatmaları var. Görüşmelerde sık sık PKK ve Önderlikle olan ilişkiden rahatsızlık belirtiliyor.
A. Öcalan: Bu temelde nasıl görüşürler? Hiç görüşmemeleri lazım. Onlara “Öcalan anasını bile dinlemez” deyin. Kandil’i mi dinleyeceğim? (…)
A. Öcalan: İşte Türkiye için Erol Taş rolü demiştim. Ne oldu Serekaniyê’de de, Kobanê’deki gibi sonuna kadar bekleyecekler? Bu savaş tarzı bu kadar genci feda ederek değil, iyi bir komuta tarzı ve yıldırım harekatı ile geliştirilir. Müzakere süreçlerinde Kobanê önemlidir. Siz de üzerinde durun. Ben hakiki barış ve demokratik yaklaşım içerisindeyim. Bakın, Koalisyon Kobanê’de başaramadıklarını Serekaniyê’de yapacak. Ta Kandil’e kadar gerilla yaygınlaştırılmalıdır. Gerillayla birliğe doğru gidiyoruz. Türkmen, Kakai ve benzeri, bunlar birlik olsunlar. KDP’ye de çağrı yapıyoruz işte.”
YPG LAĞVEDİLMEK İSTENİYORDU
Bu tartışmanın ve ABD, İngiltere gibi ülkeler başta olmak üzere YPG’nin yapısının değiştirilerek pêşmerge çizgisine getirilmek istendiğine ilişkin değerlendirmelere sinirlenen Öcalan, Şengal başta olmak üzere her türlü tedbirin alınmasını istiyordu aynı görüşmelerde. Öcalan, YPG’nin pêşmerge çizgisine gelmesinin de yenilgi kapısını aralayacağını belirterek, “Mesajı Kandil’le de tartışın. Kobanê ile ilgili söylediklerime Şengal’i, Maxmur’u, Kerkük’ü de dahil edebilirsiniz. Esad’ın toparlanma hareketi devrededir. Yeni bir IŞİD çıkar. Mutlaka rejim içerisinden çıkar. IŞİD’den daha azgın olur. Ben Reyhanlı patlaması olduğunda da bu tipik bir Muhaberat işidir demiştim” değerlendirmesinde bulunmuştu.
ÖCALAN YPG ÇİZGİSİNDE ISRAR ETTİ
Öcalan, son saldırılarda Kerkük, Şengal ve Mahmur’u rejim güçlerine bırakarak çekilen KDP’nin o dönemde YBŞ’nin Şengal ve Mahmur’dan çekilmesine yönelik kendisine aktarılan bilgilere de şu şekilde cevap veriyordu:
“KDP Şengal’i bıraktı, Musul’u bırakıp kaçtı. Ben mi sizi kurtaracağım? Savunmacı anlayıştır bu. Apo’ya bağlılık böyle mi olur? Suriye’yi onların elinden aldım. Tek bir silahım, adamım, hiç- bir şeyim yoktu. O zaman bir aile bana pêşmerge elbisesi getirdi ve giydirdi. Barzani bu ailenin hepsini katletti. Biz ardına kadar olanakları açtık. Barzani de kongreye gelecek demişim. Ulusal Kongre çalışmaları hızlanmalı. Bu gerçekleşirse Ortadoğu güçlerini kuzuya çevirir. Barzani Leyla ve Nilüfer ile birlikte kongre hazırlıkları yapılacak. Akıllı olun, aksi takdirde silineceksiniz deyin. Onlara gecikmeyin diyeceksiniz.”