ABD Başkanı Donald Trump’ın iadesini istediği, İzmir'de “casusluk” yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis cezası istemiyle ev hapsinde bulunan ABD’li rahip Andrew Craig Brunson, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği” gerekçesiyle 15 yıla kadar, “Devletin güvenliği bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek” suçlamasıyla Aliağa Cezaevi İnfaz Kurumları Kampüsü’ne getirilerek 4’üncü kez hakim karşısına çıktı. 

 

Ankara-Washington arasında gerileme neden olan davada seyir değiştirecek gelişmeler yaşandı. Yaklaşık 2.5 aydır ev hapsinde tutulan rahip Brunson'ın İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında, üç tanık aleyhte verdikleri önemli ifadeleri geri çekti. 

 

'PKK'LİLERİ TEDAVİ ETTİĞİYLE İLGİLİ BİR BİLGİM YOK'

 

Duruşma saat 10.35’te başladı. İlk olarak ifade veren engelli paralimpik milli tenisçi Büşra Fatma Ün, Tekerlekli Sandalye Tenis Milli Takımı Menajeri Diana Fowler ve onun eşinin Brunson’un rahipliğini yaptığı kiliseye gittiklerini söyleyerek, “Andrew Craig Brunson’u tanımıyorum. Eski tenis milli takımındaki menajerimiz ve doktor olan eşinin o kiliseye gittiğini biliyorum” dedi. Mahkeme başkanının, menajerinin doktor olan eşinin “Suriye ve bölgeden gelen yaralı PKK’lileri tedavi ettiği” iddiası hakkında bir bilgisinin olup olmadığını sorduğu Ün, “Bu konuda bilgim yok ama kendisinin özel bir hastanede doktorluk yaptığını biliyorum” yanıtını verdi. 

 

Daha sonra söz alan Andrew Craig Brunson, “Benim PKK’lılarla bir bağlantım yok ve hiçbir zaman olmadı. Söz konusu doktora yaralı da götürmedim. PKK’nın savaşçılarıyla hiç tanışmadım. Böyle bir şey de mümkün değildir” diye konuştu.

 

‘İFADEM YANLIŞ ANLAŞILDI’

 

Duruşmada tanık olarak dinlenen ve Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS’le ifade veren tanık L.K., soruşturma aşamasında verdiği ifadesinin yanlış anlaşıldığını, Brunson’un kilisede darbe girişiminden sonra FETÖ’cüleri sakladığı yönünde bir ifadesinin olmadığını söyledi. L.K, bu konuyla ilgili olarak, “Benim kilise ve yakınında FETÖ’cülerin saklandığı yönünde bir ifadem olmadı. ‘Tuncay’ diye bahsettiğim kişinin oraya yakın oturduğunu ve belki bir bilgisinin olabileceği düşüncesiyle ifadesine başvurulabilir dedim. Tuncay’la da yüz yüze konuşmadım” dedi. L.K.’nin soruşturma aşamasındaki ifadesinde bahsettiği “Tuncay” isimli kişi olduğu anlaşılan Y.D. de L.K. ile aralarında böyle bir konuşmanın geçmediğini belirtti.

 

'YÜRÜRKEN KİLİSEYE GİRDİM'

 

Tanık L.K.’nin bir dönem ev arkadaşı olduğu V.S., Brunson’un rahipliğini yaptığı Diriliş Kilisesi’nde görülen “Agit” kod isimli Siraç Akay hakkında “Bombacı” diye bahsedildiğini belirtti. Agit hakkında evde sohbet esnasında konuştuklarını söyleyen V.S., “2011 yılında İstanbul’dan İzmir’e geldim. Çok yüklü borcum vardı. Alsancak’ta yürürken içimden geçerek kiliseye girdim. Daha sonra L.K.’nin ısrarıyla tekrar tekrar gittim. Agit denen kişiyi tanımıyorum ama evdeki sohbet esnasında L.K. kendisinden ‘Bombacı, terörist, Suriye ve Güneydoğu’da PKK kamplarında bomba eğitimi almış. Onunla çok konuşma bizim yapımıza uygun bir değil’ demişti. Bana bunu L.K. söylemişti” dedi.

 

‘İFADESİ BENİ ÇOK ŞAŞIRTTI’

 

V.S.’nın ifadesinden sonra söz alan L.K., “Şu an çok şaşırmış durumdayım. Kendisiyle ev arkadaşıydık bir dönem. Agit’le ilgili şeyleri bana kendisi anlattı. Ev toplantısı sırasında anlattı. Ancak şu anki ifadesi beni çok şaşırttı. Agit’in bomba eğitimi almış biri olduğunu bana V.S. anlattı” sözleriyle kendini savundu.

 

ABD basınında çıkan haberlerde, Ankara ve Washington yönetimlerinin “Brunson'ın serbest kalması yönünde uzlaşıya vardığı” iddia edilmişti.