İstanbul 3’üncü Havalimanı'nda çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle eylem yaptıkları için gözaltına alınan yüzlerce işçiden 24’ü geçtiğimiz günlerde tutuklandı. Tutuklanan işçiler, Metris Cezaevi’nden Silivri Cezaevi Kampüsüne sevk edildi. Hak ve adalet arayan işçilerin tutuklanmasına aileler tepki göstermeye devam ediyor. 

 

Tutuklanan işçi Mehmet Celal Demir’in dayısı Ahmet Yıldırım, adaletsizliğe dikkat çekerek, işçilerin sadece haklarını talep ettiğini hatırlattı. İşçilere itham edilen suçlamalara da değinen Yıldırım, “Tutuklularımızı serbest bıraksınlar. Onların bir suçu yok. Bu ülkede hak talep etmek suç olmuş. Yağmurda uzun süre araba beklemeleri protesto etmek suç sayıldı. Yeğenlerim ve arkadaşları hiçbir şey yapmamışlardı. Buradan çağrıda bulunuyoruz, tutuklananları bıraksınlar" dedi.

 

‘KİMSE SESİNİ ÇIKARMASIN MI?’

 

Yeğeni Demir’in Metris Cezaevi’ne ilk getirildiği gün görüşmek için savcılıktan izin aldığını ancak cezaevi yönetiminin görüşmeyi sağlamadığını da aktaran Yıldırım, “Savcılığın verdiği kağıtta yeğenimin cezaevine getirildiği yazıyor. Cezaevine gittiğimizde bizi görüştürmediler, sürekli oyalıyorlar. Gerçekten bu yaşananlara anlam veremiyorum. Kimse sesini çıkarmasın mı, konuşmasın mı, dışarı çıkmasın mı, hakkını talep etmesin mi?” diye belirtti. 

 

‘TALEPLERİN KARŞILANMASI ÇOK BASİT’

 

Gözaltında olduktan sonra denetimle serbestlikle bırakın işçi Görgün Işık’ın kuzeni Şakir Temtek da, gözaltı ve tutuklamaların tamamen işçilerin haklarını kriminalize etmek için olduğunu vurguladı. İşçilerin hakları görmezden gelindiğini aktaran Temtek, “İşçilerin hak talepli eylemleri provokasyonlara, örgütlere bağlıyorlar. İnsani talepler nasıl oluyor da örgüt oluyor. Onlar sadece çalışma koşullarının, yemeklerinin düzeltmesini, ücretlerini zamanında almak istiyorlar. A4 kâğıdına yazdıkları talepleri gayet insani ve ahlakidir bunu karşılanması çok basittir” diye konuştu.

 

‘SANKİ HÜKÜMETİ DEVİRMEYE KALKTILAR’

 

Talepler karşısında hükümetin aldığı tutum çok kaba olduğunu ifade eden Temtek, şöyle devam etti: “Hükümetin tepkisine bakılırsa sanırsınız ki işçiler Hükümeti devirmeye çalışmışlar. Diğer yandan Hükümetin patronların bekçiliğini yapması da ilginç bir durum. Bu seviyeye düşmemeli. İşçi ile patron arasındaki bu anlaşmazlığın giderilmesi lazımken oturup bunların uzlaştırılması gerekirken alınan tutum çok ilginç. Gelinen nokta çok garip. 600’e yakın gözaltı ne demek. Dünyada görülmemiş bir şey. Tepkimizi her anlamda koymak istiyoruz. Bugün hükümete tarafından kişilerin de gelip işçilerin yanında durması lazım. Bu durumu çözmeleri lazım burada tamamen işçinin, emekçinin hakkı yeniyor. İşçinin ırkı, dini, dili olmaz. Dolayısıyla herkesin bu konuda dayanışmaya girmesini talep ediyoruz.” 

 

‘GÖZALTI VE TUTUKLAMALARA ANLAM VEREMEDİK’

 

Görgün Işık’ın avukatı Avukat Sultan Kara ise, gözaltı süresi boyunca dosya hakkında kendilerine hiçbir bilgini verilmediğini belirterek, “Uzun bir süre işçilerin neden orada olduklarını bilmiyorduk. Şu an da gözaltı ve tutuklulukları anlamış değiliz. İşçilerin telefonlarına el konuldu, inceleme yapılıyordu ve bu şekilde dosyanın içi doldurulmaya çalışıldı” dedi.

 

MA / Bilal Seçkin – Servet Karaduman