DİYARBAKIR - Rize L Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, siyasetçi olarak yaptığı açıklamaların cımbızlanarak suç unsuru haline getirilmeye çalışıldığını söyledi. Mahkemede bizzat savunma yapmak isteyen Arslan'ın talebi mahkeme tarafından reddedildi.  

 

Türkiye'nin Efrin'e yönelik operasyonuna ilişkin yaptığı açıklamalar ve siyasi parti faaliyetleri kapsamında çeşitli tarihlerde katıldığı eylem ve etkinlikler nedeniyle 8 Şubat'ta Diyarbakır'da tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan hakkında açılan davanın 3’üncü duruşması görüldü. "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenen Aslan, Diyarbakır 10’ncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu olduğu Rize L Tipi Cezaevi'nde SEGBİS üzerinden katıldı.

Avukatların hazır bulunduğu duruşmayı, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir ve DBP Diyarbakır İl yöneticilerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, Diyarbakır Milletvekilleri Selçuk Mızraklı, Semra Güzel,  Antep Milletvekili Mahmut Toğrul izledi.

 

Duruşmaya daha önceki savunmalarını yazılı olarak gönderen Mehmet Arslan’ın 15 sayfalık savunmasının okunduktan sonra avukatların savunmasına geçildi.

 

İlk  sözü alan Avukat Cemile Turhallı Balsak, müvekkili Arslan’ın bir siyasetçi olduğunu ve Eş Genel Başkanı olduğu siyasi parti içerisinde göstermiş olduğu faaliyetlerinin dava olarak karşılarına çıktığını belirtti. Balsak, iddianamede 2016 yılına ilişkin faaliyetleri dava konusu edilmiş olsa da aynı iddialar ile ilgili olarak Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde de aynı eylemlerle ilgili olarak kamu davasının açıldığını ve daha duruşma tarihinin belli olmadığını bunun için ek süre talebinde bulundu.

 

SİYASETÇİ OLARAK YAPTIĞIM KONUŞMALAR SUÇ UNSURU OLARAK GÖSTERİLMİŞ

 

Daha sonra duruşma savcısının Arslan’ın tutukluluğunun devamı konusunda görüş belirtmesi üzerine savunma için söz alan Arslan, “Ben bir siyasi parti eş başkanı olarak 8 aydan beri tutukluyum. Mahkemenin suç unsuru olarak önüne koyduğu dosyaya suç unsuru olabilecek hiçbir şeyin olmadığı çok açık görülüyor. Bir siyasetçi olarak yaptığım açıklamalar cımbızlanarak suç unsuru haline getirilmeye çalışılmış. Tutuklamama neden olan iddiaların birebir aynı olmasına rağmen aynı savcı bir tanesinden örgüt propagandasından diğerinden ise örgüt üyeliğinden dava açılmasını istiyor” dedi. 

 

'SAVCI SOMUT DELİL SUNAMIYOR'

 

Arslan, duruşma savcısının tek kelimeyle tutukluluğunun devamına demesinin de üzerine atılı iddialar hakkında somut delil sunamamasının göstergesi olduğunu belirtti.  Arslan, SEGBİS üzerinden değil, bizzat mahkemede hazır bulunarak savunma yapmak istediğini ifade etti.

 

Avukatları ise, Arslan’ın bir siyasi parti eş genel başkanı olması nedeniyle yaptığı açıklama ve eylemlerinin suç unsuru oluşturmayacağı ve tutukluluk süresinin göz önünde bulundurularak tahliyesini talep etti.

 

Mahkeme, tüm taleplerin reddine karar vererek mahkemeyi Kasım ayına erteledi.

 

'TUTUKLULUK ADETA CEZAYA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ'

 

Duruşma sonrası kısa bir açıklama yapan HDP Diyarbakır Milletvekili Selçuk Mızraklı, “Muhalif demokratik siyaset yapan bir partinin eş başkanı, sadece basına kamuoyu önünde vermiş olduğu mulakatlar nedeniyle, yargılanmakta ve 8 aya yakın bir süredir hukuksuzca tutuklu bir şekilde yargılanmaktadır. Tutukluluğun adeta bir cezaya dönüştürüldüğünü görüyoruz. Bütün bu ceza ve tehditlere rağmen bu yolda demokratik mücadelemize devam edeceğiz. Bu tutuklama kararını verenler günün birinde gerek  bu ülkede hukuk bağımsız olduğu vakit gerekse de toplum vicdanında bunun hesabını verecektir o günler yakındır" dedi.