URFA - KHK ile kapatılan Radyo Karacadağ'ın 23 ay iddianame olmadan tutuklu kalan çalışanı Salih Erbekler, "Neyle suçlandığımı bilmiyorum. Susturulmaya çalışılan bir basın var. Susmamaya, sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi.  

 

OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 30 Eylül 2016 tarihinde kapatılan Urfa'nın en fazla dinleyiciye sahip radyosu Radyo Karacadağ çalışanı Salih Erbekler, 23 ay iddianame olmadan tutuklu kaldıktan sonra tahliye oldu. Erbekler, bunca ay cezaevinde niye kaldığını, neyle suçlandığını bilmediğini söyledi. 

 

‘NEYLE SUÇLANDIĞIM BELLİ DEĞİLDİ’

 

Evine yapılan baskınla alındığını hatırlatan Erbekler, “Gözaltı sürecinde bana sorular sordular. Tutuklandıktan sonra ne bir savcı yüzü, ne bir hakim, ne de mahkeme yüzü gördüm. 23 ay boşu boşuna cezaevinde yattığımı söyleyebilirim” dedi. Radyoda çalıştığı dönemlerde yayınlanan programlar ve çalan müzikler ile ilgili sorular sorulduğunu belirten Erbekler, “Çaldığımız müzikler ile cumhurbaşkanına hakaret etmişiz, örgüt propagandası yapmışız. Ancak hangi müziği çaldığımızı da bize söylemiyorlar. Tamam, çalmışız ama suça neden olacak müzik hangisi bu söylenmedi. Gözaltında yapılan sorgularda anladığım tek şey içeri alınmamız gerekiyordu. Çünkü somut olarak yöneltilen hiçbir suçlama yoktu. Cumhurbaşkanına hakaret ve örgüt propagandası diyorlardı ama bu suçlara neden olacak hiçbir somut delil yoktu” diye konuştu.

 

‘HAK İHALLERİ TAVAN YAPTI’

 

OHAL döneminde cezaevine girdiğini hatırlatan Erbekler, kalmış olduğu Urfa cezaevindeki hak ihlallerine ilişkin şunları söyledi: “Elazığ ve Tarsus cezaevleri kadar olmasa da fazlaca hak ihlali yaşanıyor. Özellikle OHAL süreci ile birlikte keyfi uygulamalar yaygınlaştı. Sosyal etkinlerimiz kısıtlandı, aile görüşlerimizde sıkıntılar yaşandı. 3 kişilik arkadaş görüşü tamamen kaldırılmıştı. Haftalık spor, sohbet hakkı ve ortak alana çıkma hakkı tamamen kaldırıldı. Aylık kapalı ve açık görüşlerde ailelere çıplak arama dayatılıyordu. Buna karşı çıkan ailelere ceza verme gibi uygulamalar vardı. Bir arkadaşın ailesi görüşe geldiğinde çıplak aramayı kabul etmediği için 6 ay yakını ile görüşemez şeklinde ceza verildi, hala eşi ile görüşemiyor.”

 

‘BASKILAR DEVAM EDİYOR’

 

Yaşanan hak ihlallerine karşı idare ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını anlatan Erbekler, Adalet Bakanlığı'na dilekçeler gönderdiklerini, dilekçelerine idarenin yönetmeliği göre hareket ettiği yönünde cevap verildiğini, dolayısı ile yaptıkları başvuru ve şikâyetlerinin sonuçsuz kaldığını ifade etti. Erbekler, “Her ne kadar OHAL kalkmış olsa da cezaevlerinde yaşanan baskılar devam ediyor. Hala Yeni Yaşam, Evrensel, Cumhuriyet ve Birgün gibi gazeteler keyfi bir şekilde verilmiyor” diye belirtti.

 

‘SUSMAMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

 

Cezaevine girmeden önce özgür basın kurumlarının ve çalışanlarının üzerinde baskıların olduğunu, ancak OHAL süreci ile birlikte bu baskıların daha da arttığına dikkat çeken Erbekler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özgür basına dönük baskılar daha arttı. Kimse istediği haberi yapamıyor. Yapmak isteyen engelleniyor ya da cezaevlerine atılıyor. Gazeteciler gazetecilik faaliyetleri nedeni ile şu anda cezaevinde yatıyor. Özgür basın üzerinde hiç olmadığı kadar baskı var. Bende bir hafta önce tutsak bir gazeteciydim. Umut ediyorum onlarda bir gün çıkacaklar. Bizde burada üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğiz. Susturulmaya çalışılan bir basın var. Bizde susmamaya sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.”