DİYARBAKIR - Diyarbakır'da 2013 yılında kullandığı zırhlı araçla çarptığı 19 yaşındaki Şahin Öner'in ölümüne neden olan polis memuru Selahattin Korkmaz hakkında açılan davada mütalaasını sunan savcı, tutuksuz sanık polis için 25 yıla kadar hapis cezası isteminde bulundu.

 

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi’nde, 10 Şubat 2013 tarihinde gerçekleşen bir eyleme dönük müdahale esnasında kullandığı zırhlı araçla çarptığı Şahin Öner’in (19) ölümüne neden olan polis memuru Selahattin Korkmaz hakkında açılan davanın 3’üncü duruşması Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. “Kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle yargılandığı dava duruşmasına tutuksuz sanık polis ve avukatı katılmadı.

 

Şahin Öner'in babası Mehmet Şirin Öner ile avukatlarının hazır bulunduğu duruşmayı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekilleri Saliha Aydeniz ve Selçuk Mızraklı ile partinin Diyarbakır İl Eşbaşkanı Mehmet Şerif Çamcı takip etti.

 

Heyet değişikliği sebebiyle önceki duruşma zabıtlarının okunmasıyla başlanan duruşmada ilk olarak baba Mehmet Şirin Öner ve avukatların talepleri dinlendi.

 

Baba Öner, daha önceki ifadelerini tekrarladığını belirtti. Aile avukatı Abdullah Zeytun ise, olay tanığı polislerin ifadelerinin mahkeme salonu yerine talimatla alınmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek, böylece tanıklara istedikleri soruları sorma imkanı verilmediği için dosyaya müdahil olmalarının kısıtlandığını belirtti. 

 

AVUKATIN SAVUNMASI SIK SIK KESİLDİ

 

Zeytun, sanık polisin duruşmada hazır edilmemesine de tepki gösterdi. Bu konuda Zeytun ile mahkeme başkanı arasında zaman zaman tartışma da yaşandı. Mahkeme başkanı, sanığın duruşmaya katılmaması ve tanık polislerin ifadesinin talimatla alınmasının “adil yargılanmanın ağır ihlali” olduğunu belirttiği için konuşmasına sık sık müdahale ettiği Av. Zeytun'a, "Artık AİHM'e başvurursunuz" yanıtı verdi.

 

Doğru olmadığını belirttiği bu yaklaşım tarzının yargılanan sanığın bir polis olmasından kaynaklandığını ifade eden Av. Zeytun’un yine "Dosyaya hazırlanmadığınız ortadadır. Yaklaşımınızı doğru bulmuyoruz" şeklindeki sözleri de, mahkeme heyeti tarafından tutanağa geçirildi.

 

‘TANIK POLİSLER MAHKEME SALONUNDA DİNLENSİN’

 

Savunmasının devamında ifadelerinde tutarsız ve birbiriyle çelişen yanlar bulunduğunu belirttiği tanık polislerin, sanık olan meslektaşlarını korumak için bu şekilde ifade vermiş olabileceğini söyleyen Av. Zeytun, tanık polislerin mahkeme huzurunda dinlenmeleri talebinde bulundu.

 

Yine zırhlı araçtaki bütün polisler hakkında herhangi bir idari soruşturma açılıp, açılmadığının, bu polislerin görevde olup, olmadığının araştırılmasını isteyen Zeytun, cinayetin üzerinden 5 yıl geçse de, dosyadaki 2 sivil tanığın ifadeleri, 112 Acil Servis ses kayıtları ve ATK raporunda belirtildiği üzere eylemi kasten gerçekleştirdiği dikkate alınarak sanık polisin tutuklanmasını talep etti.

 

'ZIRHLI ARAÇ OLAYDAN SONRA KULLANILDI MI?'

 

Avukat Gurbet Yavuz ise,  zırhlı araca ilişkin hazırlanan 21 Mayıs 2018 tarihli bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak, taraflı ve mahkemeyi yönlendirmeye yönelik olduğunu belirtti.

 

Olayda kullanılan zırhlı aracın geçen 5 yıl içerisinde kullanılıp kullanılmadığına ilişkin emniyete sorulmasını isteyen Yavuz, bu tür zırhlı araçların teknik özelliklerini belirten ve Türkiye genelinde halen kullanılıp, kullanılmadığına ilişkin uzman kurul tarafından bilirkişi raporunun hazırlanmasını da talep etti.

 

SAVCI:  SANIK ÖNGÖREREK ÖLDÜRDÜ, OLAYIN HUKUKİ GEREĞİNDEN KAÇTI

 

Avukatlarının taleplerinin alınması sonrası mahkeme heyetinin söz verdiği duruşma savcısı, esas hakkındaki mütalaasını sundu. 

 

Savcı, sunduğu mütalaasında, "Dosya kapsamı, evrak içeriği, tanık beyanları, 155, 112 Acil Servisi ile yapılan konuşmalar, telsiz muharebesine ait kayıtlar, 75 numaralı ekibe ait olay sonrası bir şahsın aracın altında kaldığına dair yapılan telsiz görüşmesi içeriği, otopsi raporu içeriğinde bulunan olaya ait travmalara ait yaraların niteliği incelendiğinde sanık Selahattin Korkmaz’ın sevk ve idaresindeki araç ile göstericileri takip ettiği, göstericilerin ara sokağa girmesi üzerine aynı hızlı peşlerinden takiben devam ettiği, göstericilerin durması üzerine aracı üzerlerine sürerek maktule çarptığı, maktulün arkadan gelen 45 numaralı ekip tarafından yerde yatarken bulunduğu, olay sonrası şahsın hastaneye sevkinin yapılmayarak karakola teslim edildiği,  olayın ‘patlayıcı madde sonucu meydana gelen ölüm olayı’ olduğu iddia edilerek hukuki gerçeğin ifasından kaçınılması için gayret gösterildiği, olayda sanığın üzerine atılı suçu gösterici öldürme sonucunu öngörerek aracını üzerlerine sürmek suretiyle olası kast altında işlediğini” belirttiği sanık polis hakkında 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası isteminde bulundu.

 

Savcının mütalaasına karşı söz verilen müşteki avukatları, mütalaaya dair beyanda bulunmak üzere mahkeme heyetinden süre isteyip sanığın tutuklanmasını talep etti.

 

Verilen kısa aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık polisin tutuklanması yönündeki talebi reddetti. Sanık polis bir sonraki duruşmada hazır edilmesi için Beykoz Asliye Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılmasına karar heyet, müşteki avukatların davanın esasına ilişkin savunma yapmaları için süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.