İZMİR – Seferihisar ilçesi Sığacık semtinde kurulan Kadın Pazarı dolardaki artışında etkisiyle krizden en fazla etkilenen yerlerden biri oldu. Kendi yetiştirdikleri ve yaptıkları doğal ürünleri satan kadınlar, artan girdi maliyetlerinden dolayı zarar ettiklerini söyledi. 

 

İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Sığacık semtinde bulunan tarihi Kaleiçi Mahallesi’nde 10 yıl önce kurulan Sığacık Pazar’ında kadınlar evde yaptıkları, hamur işi, tatlı, reçel, turşu, dantel, kıyafet ve baharat çeşitlerini satıyor.  Sadece Pazar günleri Kaleiçi Mahallesi’ndeki dar sokaklara kurulan tezgahlarda kadınların el emekleriyle ürettikleri ürünler satılıyor. Kadın ekonomisini geliştirmek amacıyla kurulan pazar, halk arasında “Kadınlar pazarı” olarak biliniyor. 20 tezgahla kurulan pazar, şimdiler de sayısı 600’ün üzerine çıkmış. Ev ekonomilerini bu doğal ürünleri satarak geçimlerini sağlamaya çalışan kadınlar, son bir yıldır ekonomik krizin artmasıyla satışların yarı yarıya düştüğünü dile getirdi.  

 

‘İSTEMEDİĞİM ÜRÜNLERİ SATIYORUM’

 

Pazarda 3 yıldır hem tasarımlarını, hem de otantik kıyafet satan Arzu Karakaş, son yıllarda kıyafet satışlarında aşırı pahalılık olduğunu söyledi. Aldıkları ürünlerin ham maddelerinde sürekli zam yapıldığını hatırlatan Karakaş, zamlara karşı kendi ürünlerinde fiyat artışına gidemediklerini belirtti. Karakaş, halkın alım gücünün neredeyse kalmadığını vurgulayarak, her şeyin dolar endeksli olduğunu anımsattı. 5 yıl önce ekonominin daha iyi olduğunu dile getiren Karakaş, daha önce günlük 500 lira satış yaparken şimdi 50 lira zor satış yapıldığını söyledi.  Karakaş, “Fiyat düşük olsun az olsun. 60 liraya bir ürünü inanılmaz pahalı buluyorlar. Mesela belediye her Pazar metre kare başına 4 lira alıyor. Ben 2 metre kare alanda satış yaptığım için 8 lira ödeme yapıyorum. Sırf masraflarımı karşılamak için istemediğim ürünler bile satıyorum” dedi.   

 

‘SEÇİMDEN SONRA FELAKET’ 

 

Yetiştirdiği yeşil bitkiler ile baharat yapıp 10 yıldır pazarda esnaflık yapan Ferah Ucerler de, kuruttuğu baharatları 5 liradan satışa sunuyor. Pazarın kuruluşundan bu yana çalışan Ucerler, daha öncede pazarın durumunu “İğne atılsa yere düşmez” sözleriyle tanımladı. İnsanların daha çok gezmek için pazarı ziyaret ettiğini sözlerine ekleyen Ucerler, şöyle devam etti: “Müşteri çok, satış yok. Özellikle ürünlerdeki pahalılıklar seçimden sonra had safhaya geldi. Dolar da yükselince hiç kimse parasını harcamak istemiyor. Bundan dolayı işlerimiz engellendi. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Tezgâhı kapatsak olmuyor. 5-10 lira eve götürmek zorundayım. Tek isteğimizin ekonominin iyileşmesi için gereken adımların atılması.” 

 

‘TEK SORUN DEVLET’

 

5 yıldır evde yaptığı tatlı ve yemekleri pazara getiren Mükkerem Erçetin de, zamlardan şikayetçi. Yaptığı aşureyi daha önce 5 liraya sattığını ifade eden Erçetin, şimdi ise 7.50 liraya ve cevizinde kilosunun 60 liraya çıktığına dikkat çekti. Erçetin, ekonomik sorunun tek sebebinin devlet olduğunu söyledi. 

 

‘HİÇBİR FİYAT ARTIŞINA GİDEMİYORUM’

 

Özlem Tunadur ise, bahçesinde topladığı ürünlerle yaptığı reçel, sos, meyve sebzeler satıyor. Ekolojik tarım yaptığını vurgulayan Tunadur,  şunları söyledi: “Ekonomik krize ilişkin devlet konusuna girmeye bile gerek yok. Herkes neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Reçellerin fiyatı genelde 15 lira olmuş ben hala 10 liraya satıyorum. Artık bir düzelmeye gidilmesi gerekiyor. Halk bu krize fazla dayanamaz. Bizimde durumumuz çok iyi olduğu için değil, sadece bir şeyler yapmak zorunda olduğumuz için buradayız. İnanın hiçbir fiyat artışına gidemiyorum, çünkü öyle yapsam bu sefer kalan müşteride gelmeyecek biliyorum.”