DİYARBAKIR - Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk kabinesi ile savaşın sürdürülmek istendiğini ifade eden HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları, Öcalan üzerindeki tecridin ülke sorunlarına çözüm geliştirmediğini, halkın tecridin kaldırılması noktasındaki talebinin kendileri için talimat olduğunu söyledi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile sürdürülen diyalog sürecinin 5 Nisan 2015’te sonlandırılması ardından ağırlaştırılan tecrit uygulaması devam ediyor. Öcalan’ın ailesi ve avukatlarının yaptıkları başvurular ise her defasında reddediliyor. Öcalan’ın avukatlarının müvekkilleriyle görüşmek için dün bir kez daha Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptıkları 772'nci başvuruya da ret cevabı verildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları, Öcalan üzerindeki tecrit ve 24 Haziran seçimleri ardından hükümetin politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘TECRİT BÖLGEDEKİ SAVAŞLA İLİNTİLİ’
30 Ekim 2014 tarihindeki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı ile hükümetin politika değişikliğine gittiğini hatırlatan Farisoğulları, ardından 5 Nisan 2015’te PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yürütülen diyalog sürecinin sonlandırılması ile başlatılan ağırlaştırılmış tecrit uygulamasının bölgede yürütülen savaşla ilintili olduğunu söyledi. Farisoğulları, MGK toplantısında Öcalan şahsında savaş kararı alındığını ifade etti.
‘YENİ KABİNE TECRİDİN DEVAM ETMESİ ANLAMINA GELİYOR’
Farisoğulları, 24 Haziran seçimlerinin ardından PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve bölgede yürütülen savaş politikalarının sonlandırılması yerine, Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk kabinesiyle birlikte aksine bir sürece girildiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk kabinesini değerlendiren Farisoğulları, “Son 3 yılda Kürdistan’da ve Türkiye’de katliamlarda rol alan ve baskı politikalarının mimarları kabine içerisinde yer aldı. Milli Savunma Bakanlığı’na getirilen Hulusi Akar, o dönem İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu’nun yeniden kabinede yer alması, Genelkurmay Başkanlığı’na Roboski katliamında 34 insanımızın katledilmesinde rolü olduğu söylenen kişinin atanması, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit koşullarının devam etmesi anlamına geliyor. Önümüzdeki sürecin aynı politikalar ile yürütüleceğini gösteriyor” dedi.
‘SAYIN ÖCALAN EN CİDDİ HASSASİYETİMİZDİR’
Yeni dönemde çözümün geliştirilmesi noktasında Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarının sonlandırılması ve özgürlüğüne kavuşturulması noktasında mücadele yürüteceklerinin altını çizen Farisoğulları, “Sayın Öcalan bizim en ciddi hassasiyetlerimizden biridir. Bir halk kendisinin önderi ve siyasal iradesi olarak Sayın Öcalan’ı tariflemiş ve bunu ortaya koymuştur. Kürt sorununun demokratik çözümüne dönük, Türkiye’nin bütünlüğünde demokrasinin inşası için mücadelemizi yürüteceğiz” diye konuştu.
‘HALKIMIZIN TALEPLERİ BİZİM İÇİN TALİMATTIR’
24 Haziran seçim çalışmaları boyunca halkın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşturulması noktasında ortaya net bir tutum konulması talebinin olduğunu vurgulayan Farisoğulları, şunları söyledi: “Halkımızın bu talepleri bizim için talimattır. Asla vazgeçemeyeceğimiz yaklaşımdır. Bu temelde bundan sonra, parlamento zemininde ve toplumsal demokrasi alanlarında zulüm ve baskı politikalarına karşı net bir tutumun sahibi olacağız. Öcalan üzerindeki tecrit ülke sorunlarına çözüm geliştirmedi ve tecrit politikalarının sonuç vermediğini görüyoruz.”
MA / Özgür Paksoy