DİYARBAKIR - Diyarbakır’daki basın toplantısında konuşan PKK'lilerin alıkoyduğu asker ve polislerin aileleri, siyasi partilere seslenerek, "Dayan demeyi bırakın, çocuklarımızı istiyoruz" dedi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, 24 Temmuz 2015 tarihinden bugüne kadar PKK tarafından alıkonulan polis ve askerlere ilişkin dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ile alıkonulan asker ve polislerin aileleri katıldı. Aileler ile uzun zamandır buluştuklarını dile getiren Türkdoğan, alıkonulan asker ve polislerin PKK'nin elinde olduğuna dair görüntülerin ANF'de yayınlanmasına rağmen yetkililerin herhangi bir girişiminin olmadığını kaydetti. 

 

Daha önceleri alıkonulan asker ve polislerin, girişimleri sonucu serbest bırakıldığını kaydeden Türkdoğan, "Ancak, ilk defa 3 yıla yaklaşan bir süredir alıkonulan asker ve polislerin teslimini gerçekleştiremedik. Bunun elbette sebepleri vardır. En önemli sebep devam eden silahlı çatışma ortamı ve savaştır. Kürt sorunu çatışmasızlık ortamında çözülmelidir. Başlatılan bu savaştan dönülmelidir" dedi. 

 

'OPERASYONLAR DURDURULSUN'

 

Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta yürütmüş olduğu operasyonlara dikkat çeken Türkdoğan, “Türkiye, Suriye ve Irak’ta çok geniş bir coğrafyada askeri varlığını giderek arttırmaktadır. Bu durumun uluslararası hukuk bakımından gayri meşru olduğunu özellikle belirtmek istiyoruz. Türkiye’nin seçim öncesi bir süreçte siyasi amaçlar uğruna Irak topraklarında, Federe Kürdistan Bölgesinde kalıcı askeri üsler inşa ederek, askeri operasyonlar yapmasının uluslararası hukuk bakımından geçerliliği olmadığı gibi, ulusal hukuk bakımından da sorunlu olduğunu belirtmek isteriz. Bu operasyonların bir an önce sona erdirilmesini ve askeri birliklerin Türkiye topraklarına geri dönmesini, barışa giden sürece katkı sunacağı için ifade etmek isteriz. Seçim öncesi oluşacak siyasi iradeyi ipotek altına alacak askeri maceralardan uzak durmaya davet ediyoruz" diye konuştu. 

 

'NE ZAMAN ONLARDAN BAHSEDECEKSİNİZ'

 

Alıkonulan asker ve polislerin durumuna ilişkin siyasi parti ve Cumhurbaşkanı adaylarına çağrıda bulunan Türkdoğan, "Halka, seçim vaatlerinizi anlatıyorsunuz. Her türlü sorunun çözümüne ilişkin vaatleriniz var. Alıkonulan asker ve polislerin seslerine kulak verin. Onlar bu ülkenin vatandaşları ve güvenlik görevlileridir. Onların serbest bırakılması için gerekli her türlü girişimde bulunun ve onlar yokmuş gibi davranmaktan vazgeçin. Özellikle siyasi parti liderlerine ve temsilcilerine sesleniyoruz. Alıkonulan asker ve polisleri gündeminize alacak mısınız? Ne zaman onlardan bahsedeceksiniz?" diye sordu. Türkdoğan, alıkonulan asker ve polislerin serbest bırakılması için her türlü inisiyatifi alabileceklerini belirtti. 

 

'BU ÜLKENİN VATANDAŞLARI DEĞİLLER Mİ'

 

Diyarbakır-Bingöl karayolunda 24 Temmuz 2015'te alıkonulan polis memuru Vedat Kaya'nın annesi Emine Kaya, çocuğunun bırakılması çağrısında bulunarak, "Suçumuz ne ise bize söylesinler. Bizden ne istiyorlar" dedi. 

 

Diyarbakır Lice karayolunda 13 Ağustos 2015 tarihinde alıkonulan asker Süleyman Sungur'un annesi Şirin Sungur da, "CHP, MHP ve Erdoğan'dan rica ediyorum. Barış istiyoruz. Kan akmasını istemiyoruz. Ağlıyoruz, çocuklarımızı bırakın" diye konuştu. 

 

Dersim Pülümür karayolunda 2 Ekim 2015 tarihinde alıkonulan asker Müslüm Altuntaş’ın annesi Songül Altuntaş, "Devlete asker diye gönderdik. Devlet, anlaşmaya varsın. Kaç yıldır çocuklarımız PKK'nin elinde. Bunların devlete hiç mi faydası olmadı? Devlet, faydaları yokmuş gibi davranıyor. Bunlar devletin polisi ve askeri değil mi? Bu ülkenin vatandaşları değil mi? Neden bir girişiminiz olmuyor. Barış istiyoruz. Yarın bayram ama yüzümüzde bayram sevinci yok" diye konuştu. 

 

'DAYAN DEMEYİ BIRAKIN'

 

Dersim-Erzincan karayolunda 18 Eylül 2015’te alıkonulan astsubay Semih Özbey'in babası Gürsel Özbey de, "3 yıldır yaşayan ölüler gibiyiz. 6 bayramdır, bayram yüzü görmedik" dedi. Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Özbey, "Dayan demeyi bırakın, çocuklarımızı istiyoruz. Örgüt, çocuklarımızı sağ salim versin. Kılıçdaroğlu, adalet için yürüyor. Çocuklarımız için neden yürümüyorsunuz" diye sordu. 

 

Hakkari'de 21 Eylül 2016 tarihinde alıkonulan uzman çavuş Ümit Gıcır'ın babası Musa Gıcır da, "Bize sabredin diyorlar. Sonsuza kadar mı sabredeceğiz. Bizlere ıstırap çektirmeyin. Çocuklarımızı bırakın" diye konuştu. Şırnak merkezde 12 Aralık 2015 tarihinde alıkonulan uzman çavuş Ferdi Polat'ın ağabeyi Ali Polat ise, kardeşinin akıbetini bilmediklerini belirterek, "Kardeşimin akıbetini bilmiyoruz. Sağ mı ölü mü? Öldüyse cenazesini versinler. Sağ ise de görüntüsünü yayınlasınlar" diye konuştu.