DİYARBAKIR - Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Neşat Girasun, failler ve arkalarındaki karanlık odakların adalet önüne çıkarılmasını amaçlayan eylemlerini, öldürülen başkanları Tahir Elçi’den aldıkları mücadele azmi ile düzenlediklerini söyledi.
Diyarbakır Barosu, 28 Kasım 2015'te Dört Ayaklı Minare önünde açıklama yaptığı sırada öldürülen başkanları Tahir Elçi'nin faillerinin bulunmamasını protesto etmek, soruşturma dosyasının hızlı ve etkili yürütülmesi talebiyle yaptıkları eylemin 128'inci haftasında yine eylemdeydi.
Diyarbakır Adliyesi önünde düzenlenen eyleme, çok sayıda avukat cübbeleriyle katıldı. Eylemde, üzerinde Elçi’nin fotoğrafının bulunduğu Kürtçe ve Türkçe “Seni unutmayacağız” yazılı pankart açıldı.
'CİNAYET AYDINLATILANA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ'
Eylemde konuşan, Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Muhammed Neşat Girasun, failler yargı önüne çıkarılana kadar eylemlerini sürdüreceklerini kaydetti. Girasun, failler ve arkalarındaki karanlık odakların adalet önüne çıkarılmasını amaçlayan eylemlerin ciddi bir mücadele azminden geldiğini belirterek, "Tam 128 haftadır devam eden ve failleri yargı önüne çıkarılıncaya kadar devam edecek olan bu etkinlik, birilerince hatta ilgililerce önemsenmiyor olabilir. Ama bu etkinliğimizin ve benzeri etkinliklerin politik cinayetlerin aydınlatılmasının en önemli motivasyon aracı olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu politik cinayet, aydınlatılana kadar motivasyonumuzda bir eksilme olmayacaktır” dedi.
‘ELÇİ’NİN PRATİĞİ BİZE YOL GÖSTERECEK’
Girasun, mücadele azmini katledilen başkanlarının kendilerine bıraktığı miras olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Bu mirasın ne denli kıymetli olduğunu bir örnekle anlatmak isterim. Şırnak'ın Silopi ilçesine bağlı Görümlü köyünde 13 Haziran'ı 14 Haziran'a bağlayan gece, güvenlik güçleri tarafından 6 köylü gözaltına alınıyor. Ve bu köylülerin akıbeti ile ilgili hiçbir kolluk birimi herhangi bir bilgi vermiyor. Bu kişilerin gözaltında olmadığını söylüyorlar. Tahir Elçi o dönemde Cizre'de henüz 1 yıllık avukat bile değilken bu ailelerin avukatlığını üstleniyor. O kaotik dönemde olayın ört pas edilmesi sebebiyle bu olayın gündemleşmesi için Uluslararası Af Örgütü'ne o dönemde acil eylem çağrısı yapıyor. Ve olayın bir şekilde başta dönemin hükümet yetkilileri olmak üzere ülke gündemine girmesini sağlıyor. Bu olay 1993 yılında yaşandı. Hala kaybolan bu kişiler ortada yok, cesetlerine bile ulaşılamadı. Ancak Tahir Elçi'nin 20 yıllık hukuk mücadelesi sonucunda o dönemin askeri yetkilileri hakkında Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘öldürmek’ suçundan dava açıldı. O dönemin askeri yetkilileri bizzat Tahir Elçi tarafından çapraz sorguya tabi tutuldu. Tahir Elçi’nin bu olayda ortaya koyduğu avukatlık pratiği, hukuk mücadelesi ve azmi onun dosyanın aydınlatılmasında bize yol gösterici olacaktır.”
‘İLGİLİLER MUTLAKA YARGI ÖNÜNE ÇIKARILACAKTIR’
90’larda işledikleri cinayetlerden dolayı yargı önüne çıkarılan askeri komutanları hatırlatan Girasun, "O dönemin yetkilileri bugün Tahir Elçi cinayetinden sorumlu olanlar bize hiç bir şey olmayacak diye düşündüler. Bugünün ilgileri de bir gün mutlaka yargı önünde bizlere hesap verecekler. Bizler Tahir Elçi'nin takipçileri, mirasçıları ve Diyarbakır Barosu olarak, Tahir Elçi'nin sevenleri olarak bu cinayet aydınlatılıncaya kadar yapılması gereken her türlü çabayı ortaya koyacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
Avukatlar, 5 dakikalık oturma eyleminden sonra Diyarbakır Adliyesi önünden ayrıldı.