AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AKP Seçim Beyannamesini açıkladı. 360 sayfa ve 16 başlıkta hazırlanan beyannamede Kürt sorunu "güvenlik sorunu" olarak yer alırken, Aleviler için içeriği belirtilmeden "cemevlerine hukuki statü" vaadi verildi.

 

Beyannamenin 24’üncü sayfasında başlayan “Haklar ve Özgürlükler” başlığının “Neler Yaptık?” bölümünde değinilen Kürt sorunu "güvenlik" ve "hak ve özgürlüklere garanti" ekseninde ele alındı. Hak arama konusunda atılan önemli adımlar arasında, “Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını getirilmesi, kişi güvenliği konusunda, orantısız güç kullanımının cezasının artırılması, gözaltı koşullarının iyileştirilmesi, BM ve Avrupa Konseyi standartlarını karşılayamayan cezaevlerinin kapatılması” yer aldı.

 

KAYYUMLARIN KÜRTÇE YASAĞI GÖRMEZDEN GELİNDİ

 

Beyannamede Kürt diline dönük alan açıldığına vurgu yapılsa da kayyumların kapattığı Kürtçe kurumlar ve Türkçeleştirdiği Kürtçe isimler görmezden gelindi. Beyannamede ‘Kürt’ isminin geçtiği tek yerde ise, “Kürt vatandaşlarımızın her türlü insani meselesini demokrasi ve refah sorunu olarak gördük. Ortak tarih ve medeniyet birikimiz ile kardeşlik bağlarımızı ön plana çıkardık. Çukur siyaseti izleyerek vatandaşlarımıza büyük faturalar çıkaranlara karşı kararlı bir şekilde mücadele ettik ve terör örgütünün oluşturduğu mağduriyetleri kısa sürede giderdik. Farklı dil ve lehçelerde devletin resmi kanallarında yayın imkânı sağladık. Siyasi propaganda, sinema, video ve müzik eserlerine yönelik yasakları kaldırdık” ifadeleri kullanıldı. 

 

‘KLAVYELERİ ÖZGÜR KILDIK!’

 

Beyannamede “klavyeleri özgür kıldık” ibaresiyle ifade özgürlüğüne atıf yapılsa da yüzlerce kişinin sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandığı da es geçildi. “Tutuklu ve hükümlülerin yakınlarıyla anadillerinde görüşebilmesi, üniversitelerde farklı dil ve lehçelerle akademik çalışmaların yapılabilmesi ve enstitülerin kurulmasını, bunların orta öğretim kurumlarında seçmeli ders olarak okutulabilmesini, vatandaşlarımızın çocuklarına arzu ettikleri isimleri verebilmesini, farklı dil ve lehçelerde eğitim yapan özel okulların açılmasını mümkün hale getirdik, klavyeleri özgür kıldık” denildi.

 

Aleviler için içeriği belirtilmeden "cemevlerine hukuki statü" vaadinde bulunulurken, bu statünün nasıl ve ne şekilde olacağı konusunda ise net bilgi verilmedi. 

 

KADINA DAİR CILIZ VAATLER

 

AKP'nin seçim beyannamesinde de kadınlara dönük açılımlar yine cılız kaldı. 15 yıllık AKP iktidarı boyunca 14 bin 293 kadın, erkekler tarafından öldürüldü. Kadın cinayetleri davalarında "iyi hal" indirimi ile cezasızlık yöntemi devreye girerken, AKP iktidarının tartışmalı kadın politikaları ve söylemleri ise toplumsal cinsiyetçiliği besledi. Beyannamede ise 2018 seçimleri için kadınlara yönelik şiddet ve cinayete ilişkin vaat, "kadına yönelik şiddet ile mücadele edeceğiz" şeklinde sınırlı kaldı. 

 

“Kadınların iş gücüne katılımı yüzde 40’ın üzerine çıkaracağız” denilen beyannamede, dijital Türkiye’nin vaktinin geldiğine vurgu yapılarak, “Dijital Türkiye’nin zamanının geldiğine inanıyoruz. 2023 vizyonmuzu ortaya koymuştuk, yeni yönetim sistemi ile bunu daha da güçlendirerek, küresel dünyada daha söz sahibi olduğumuz bir hale çevireceğiz” denildi. 

 

EKONOMİ

 

Beyannamede, “Ekonominin nimetlerini daha adaletli bir şekilde tüm toplumsal kesimlere dağıtacağız. Gelirini daha adil paylaşan, hakkaniyeti sağlamış bir ülke haline geleceğiz. Demokratik standartları yüksek bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerleyeceğiz. Milli gelirden, araştırma ve geliştirmeye ayırdığımız bütçeyi yüzde 2’ye çıkaracağız. Ülkemizi, her alanda yerli ve milli üretimde söz sahibi olan güçlü bir ülke haline dönüştüreceğiz” vaatleri yer aldı.

 

YENİ YÖNETİM MODELİ

 

Başkanlık sistemine ilişkin beyannamede, “Yeni dönemde Meclis’i daha güçlü bir konuma getirmekte kararlıyız. Kanun yapma yetkisini vekillere vererek Meclis’i gerçek gücüne biz kavuşturduk. Cumhurbaşkanı tarafından kurulacak hükümet ise kararname ve düzenleyici işlemlerle tamamen milletimize odaklanacaktır. Yeni sistem zaman maliyeti olan sıkıntıları ortadan kaldırılacaktır. Kamu yönetimi tepeden aşağıya doğru yenilenecektir” denildi. 

 

Yargı bağımsızlığı konusunda ciddi eleştiriler alan AKP'nin seçim beyannamesinde, yargıya dair şunlar yer aldı: “Yargını bağımsızlığı için adımlar atmaya devam edeceğiz” iddiası da yerini aldı. Yargı bağımsızlı konusunda beyannamede yer alan kimi ifadeler şunlar: “Önümüzdeki engeller ne olursa olsun hak ve özgürlüklerden taviz vermedik. Hak ve özgürlükler konusunda yaptıklarımızı saysak önümüze çok uzun bir liste çıkar. Devletin adli düzeninin temel haklar baz alınacak şekilde düzenlenmesini sağlayacağız. Yasaklarla ve yasakçı zihniyetle mücadelemizi sürdüreceğiz.”

 

OHAL SÜRECEK

 

Seçim beyannamesinde OHAL’in süreceği, "Haklar ve hürriyetlerin temel şartı vatandaşlarının can ve mal güvenliğinin devlet tarafından sağlanmasıdır. 15 Temmuz gibi yarım asırlık dış destekli sinsi bir projenin sonucunda gerçekleştirilen hain darbe girişimi karşısında başlatmak zorunda kaldığımız OHAL uygulamasını vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerine zarar gelmeden milli gü- venliğimizin ve vatandaşlarımızın huzuru tam olarak tesis edilene dek sürdüreceğiz" ifadeleriyle belirtildi. Beyannamede “Ana muhalefetin OHAL’i diline dolaması utanç vericidir. Dünyanın bizi darbeler ve terör karşısında dik duruşumuzu takdir ettiği bir dönemde ana muhalefetin tavrını milletimiz unutmayacaktır” denilerek muhalefet eleştirildi.