Türkiye 24 Haziran’da bir kez daha sandık başına gidiyor. AKP-MHP ittifakının ortak kararı olan ve “baskın seçim” olarak yorumlanan seçim OHAL baskısı altında geçecek. Türkiye’nin içinde bulunduğu birçok kriz içerisinde bir çıkış arayan AKP-MHP’nin erken seçimle umduğunu bulup bulamayacağı tartışılmaya başlanırken, Diyarbakırlılar sandık güvenliğinin olmadığına dikkat çekti. 

 

‘HALK BUNLARA DERSİNİ VERECEKTİR’

 

Mevcut ortamda erken seçimi doğru bulmadığını ifade eden Seyfi Orak (35), öncelikle OHAL’in kaldırılması gerektiğini söyledi. OHAL’de yapılacak bir seçimin hile kaygılarını arttırdığını vurgulayan Orak, “Sürekli seçime gitmek doğru bir şey değil. İktidarda kalma savaşına girdikleri için seçim kararı aldıklarını düşünüyorum. Ekonomi iyi diyorlar da biz herhangi bir iyilik görmüyoruz. Milyonlarca insan işsiz, bu insanlar ekmek vaadi beklerken ortaya seçim atıyorlar. Her seçim demek milyonlarca dolar paranın harcanması demektir. Devletin parası topluma harcanması gerekirken kendileri için harcıyorlar. Halk olarak üzerimizde oynanan oyunları seçimlerde bozacağız. Dünyanın gözü şuan Türkiye’nin üzerinde. Halkın iradesiyle seçilmiş vekiller cezaevinde. Halk bunlara derslerini verecektir” dedi. 

 

‘AKP MİADINI ÇOKTAN DOLDURDU’

 

Soyadını paylaşmak istemeyen Mehmet (65) isimli öğretmen, seçimin “erken seçim” değil “hızlandırılmış seçim” olduğunu söyledi. Seçim kararı alınmasının gerekçelerini sıralayan Mehmet, şunları dile getirdi: “İleride ekonominin daha da kötüleşeceğini biliyorlar. OHAL’i kalıcı hale getirmeye çalışıyorlar. AKP-MHP bu seçimi kaybedecektir. Hiçbir şansları yok. Şansları olmadığı için OHAL şartlarından faydalanmak istiyorlar. Güvenli olmayan bir seçim olacaktır. Muhalefet partileri ortak bir güç oluşturup seçim güvenliğini sağlamalıdır. AKP hükümeti seçimleri zamanında yapmak övünen bir parti fakat aslında öyle değil. Üç ay önce ülkede seçim kelimesi kullanıldığında kızan Sayın Cumhurbaşkanı kendi adamını konuşturdu. Bahçeli’ye söylettirmesindeki amaç; tükürdüğünü yalamamaktı. HDP’nin birçok milletvekili şuan hapiste. CHP izlediği o politikalarından dolayı pişman oldu ancak çok geç oldu. AKP miadını çoktan doldurdu. Kürtler artık AKP’ye oy vermeyecektir diye düşünüyorum.” 

 

‘YÖNETEMEDİKLERİ İÇİN SEÇİME GİDİYORLAR’

 

Seçimin AKP’nin son şansı olduğunu söyleyen Fikret Eker (50), AKP’nin ülkeyi yönetemediği için son şansını kullanarak seçime gittiğini vurguladı. Ekonomideki kötü gidişata dikkat çeken Eker, Türkiye’de insanların mutlu olmadığını açıkladı. Seçim güvenliğinin olmadığını da dile getiren Eker, OHAL’in olduğu yerde iyi bir yönetimin olmasının mümkün olmadığını ifade etti. Erdoğan-Bahçeli ittifakının kazanmasının mümkün olmadığının altını çizen Eker, İYİ Parti’nin seçime girmesinin engellenmeye çalışıldığına da değindi. 

 

'KÜRT SEÇMEN İRADESİNE SAHİP ÇIKMALI'

 

Ekonominin dibe vurduğunu belirten Mehmet Ali Alkas (55), seçim kararını doğru bulmadığını ifade etti. AKP-MHP’nin kendi tahtını sağlamlaştırmak için seçime gittiğini söyleyen Alkas, seçim güvenliği olmadığı için seçimlerin formalite olduğunu aktardı. Seçilmiş milletvekillerinin cezaevinde olduğunu anımsatan Alkas, seçimin adaletli bir ortamda yürütülmeyeceğine işaret etti. Kürt seçmene çağrıda bulunan Alkas, “Kürt seçmen iradesine sahip çıkmalı. Kendi iradesi doğrultusunda kendinden olanı seçmeli” diye belirtti. 

 

‘KÜRT HALKI YAPILANI UNUTMAZ’ 

 

Ramazan Muğla (38), seçimin yapılması gerektiğini ve bir şeylerin değişmesi için fırsat olduğunu vurgulayarak, AKP’nin kaybedeceği bir seçim olabileceğine işaret etti. Sandık güvenliğine şüpheli baktığını kaydeden Muğla, OHAL şartlarında seçim yapılmaması gerektiğini, seçimin belirleyicisinin Kürtler olacağını vurguladı ve “Kürt halkı HDP’ye yapılanları unutmaz, Demirtaş’a yapılanları unutmazsa HDP’ye oy verir” dedi. 

 

‘KÜRTLER AKP’YE OY VERMEZ’ 

 

Erken seçimin fırsata dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen Serdar Ateş (22) ise iktidarın değişeceğine inandığını vurguladı. Kürtlerin AKP’ye oy vermeyeceğinden emin olduğunu söyleyen Ateş, “Kürtler oy vermez ancak kendisi oyları çalarsa ona bir şey diyemem. Kürtler milletvekili seçiyor onlar tutuklayıp cezaevine atıyor. Bu şekilde yapacaklarsa seçim yapmanın ne anlamı var” diye tepki gösterdi. 

 

Ataması yapılmayan öğretmenlerden Hayriye Taşkan (27) da, ülkenin gittikçe kötüye gittiğini, seçim kararı ile AKP-MHP ittifakının kendini kurtarmaya çalıştığını kaydetti. HDP’nin seçimlere parti olarak gireceğini ve büyük başarı elde edeceğine inandığını dile getiren Taşkan, seçimin iyi bir sürece vesile olmasını diledi. 

 

‘DEMOKRATİK OLMADIKTAN SONRA’ 

 

Demokrasi getirecek bir seçim istediklerini söyleyen Salih Kızıl (63), “Demokratik olmadıktan sonra istediğiniz kadar seçim yapın. Sanal ortamda kayıt altına alınan bir seçime güvenmiyorum. Bahçeli İYİ Parti’den korktuğu için bu kararı alelacele aldırttı. Bu karar Bahçeli’nin kararıdır. OHAL’i fırsata çevirdiler” diye konuştu. 

 

Esnaf Emrah Karakaş (36) ise, erken seçimin geç bile yapıldığını savundu. Erken seçim kararının AKP ve MHP arasında çok önceden kararlaştırıldığını, bir strateji ile Devlet Bahçeli’ye söylettirildiğinin altını çizen Karakaş, AKP-MHP ittifakının istikrarı sağlayamadığı için seçime gittiğini dile getirdi. Türkiye’de gelecek vaat eden bir parti olmadığını belirten Karakaş, ekonomik kaos yaşandığını ve bunun seçimle düzeleceğine inanmadığını sözlerine ekledi. 

 

Bir başka esnaf İlhan Becerikli (45) ise, şunları söyledi: “Olağanüstü hal olduktan sonra seçim olsa ne olacak? Ne sandık güvenliği var ne de bir şeyin değişeceği var. Bu şartlarda Türkiye’de boşuna seçimler yapılıyor. Kürtler, her seçimde derslerini veriyor fakat oylar sayıldıktan sonra ne hikmetse yine onlar kazanıyor.” 

 

MA / Rıfat Şahin