Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, TSK ve bağlı ÖSO güçlerinin 58 gün süren saldırıları sonrası işgal edilen Efrin’de ilk iş olarak Demirci Kawa heykelini yıkmasını değerlendirdi. AKP ve MHP koalisyonunun, Kürt halkının kazanımlarını hedef alan bir savaş koalisyonu olduğunu dile getiren Beştaş, Efrin’in işgali sonrasında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Diyarbakır ve Mardin mitinglerinde sarf ettiği sözleri hatırlattı.

 

Beştaş, “O mitinglerde ‘Efrin’e girdik, giriyoruz’  diyerek sanki Kürt halkına müjde verir gibi bir tavır sergilediler. Biz bu koalisyonun savaş koalisyonu olduğunu söylediğimizde inkar ediyorlardı fakat Efrin işgali sonrasında savaş koalisyonu olduklarını kendileri dünyaya duyurdular” diye konuştu.

 

‘ZALİM DEHAQ’I TEMSİL ETTİLER’

 

Efrin’e girer girmez Demirci Kawa’nın heykelini yıkarak Kürtlere bir mesajı verenlerin, zalim Dehaq’ı temsil ettiklerini ve ondan yana tavır aldıklarını gösterdiklerini söyleyen Beştaş, “Demirci Kawa’nın yaktığı direniş ateşi yüzyıllardır Ortadoğu’da hiç sönmedi. Hala yanmaya devam ediyor. Halklar bu ateşi daha da gürleştirecek, onların yıktığı Demirci Kawa’nın ateşi sönmeyecek. Hatta o heykelin yıkılması halkların öfkesine yol açarak, özgürlük ateşinin yükselmesine neden olacak” dedi.

 

‘DAİŞ PALMİRA’DA YAPTIĞINI TÜRKİYE EFRİN’DE YAPTI’

 

Beştaş, heykelin yıkılmasıyla birlikte yansıyan talan görüntülerinin DAİŞ’i hatırlattığını da ifade etti. Beştaş, bu konuda “DAİŞ’te Suriye’de antik kent olan Palmira’da bulunan tarihi değerleri tüm dünyanın gözünün önünde yıkmıştı. Türkiye ve ÖSO’nun zihniyeti, DAİŞ zihniyetidir” ifadelerini kullandı.

 

‘EFRİN’E TÜRK ASKERİ İLE DAİŞ GİRDİ’ 

 

Türkiye’nin ÖSO ile yaptığı ittifakın arka planında ise DAİŞ’in olduğunu söyleyen Beştaş, bu ittifakın Türkiye için kötü sonuçlar doğuracağını şu sözlerine ifade etti: 

 

“Türkiye’nin DAİŞ ile ittifakının olduğunu Kobane saldırısı sırasında sınırındaki geçişler, yine hastanelerde DAİŞ militanlarının tedavi edilmesi gibi olaylar ile belgeleriyle kanıtlamıştık Meclis’te. ÖSO kimdir, nerelilerdir? Türkiye ile nasıl bir anlaşmaları var?  gibi de defalarca sorduk, ama tek bir yanıt bile vermediler. 

 

ÖSO’cuların El Kaide’nin içinden çıktığını, selefi bir örgüt olduğunu, El Nusra ve diğer Ahrar-u Şam gibi örgütler ile işbirliği yaptığını ve bir çete olduğunu tüm dünya biliyor.  Aslında Türkiye’nin hava saldırıları ile Efrin halkını kentlerinden çıkarması ve hemen ardından oraya girdikten sonra ÖSO’nun zafer naraları atması, DAİŞ zihniyetini gösterdi.  Kısacası Türkiye’nin birkaç yıl öncesine kadar DAİŞ’e lojistik yardımda bulunmasının ardından ÖSO ile beraber kente girmesi ile bu ortaklık somut anlam kazandı. Yani Efrin’e Türk askeri ile DAİŞ beraber girmiş oldu. Fakat Türkiye basını bugüne kadar bunu bu şekilde yansıtmasalar da, Türkiye’nin ÖSO ile yaptığı işbirliğinin hesabı verilemeyecek.”

 

‘TÜRKİYE LAHEY’DE YARGILAYABİLİR’

 

ÖSO’ya ilişkin bu değerlendirmelerde bulunan Beştaş, yine AKP’li bakanların “Efrin’de hayat normalleşince biz Efrin’i Efrin halkına vereceğiz’ yönündeki sözleri üzerinde de durdu. 

 

Bu söylemlerin anlamsız ve yersiz olduğunu kaydeden Beştaş, bugüne kadar Efrin’de özgürce yaşayanların kent halkının kendisi olduğunun altını çizdi. Beştaş, “Efrin’de yaşam normalleşince Efrin’i halkın yönetimine bırakacağız diyorlar. Orada zaten Efrin halkı yaşıyordu. Efrin kimin evidir de kime teslim edecekler. Anlaşıldı ki oraya ÖSO’cuları yerleştirecekler. Yine Efrin halkı oradan kaçmadı. Türkiye oraları bombaladığı için boşaltmak zorunda kaldı. Zaten görüntülerde olduğu gibi Efrin halkı itaat etmedi, yalvarmadı ve biat etmedi. Tüm dünyanın önünde Efrin halkı direndi. Ama Efrin halkının yok edilmek istenmesi hem Amerikan’ın hem Rusya’nın başta olmak üzere dünyanın gözü önün cereyan etti. Bu olayın sorumlusu dünya devletleridir. Daha düne kadar DAİŞ’e karşı savaşan, insanlık değerlerini yücelten, insanlık için direnenlere dünya devletlerinin Efrin’i görmezden gelmeleri ya da çok düşük ses ile açıklama yapmaları, açıkçası Efrin halkına sırtlarını döndüklerini gösterdi. ÖSO ve Türk askerinin Demirci Kawa gibi uygarlık değerlerini yok etmesi, yine insanların tedavi edildiği hastanelerin bombalanması ve sivillerin öldürülmesi gibi savaş suçlarından dolayı ileride Türkiye Lahey’de yargılayabilir” dedi. 

 

‘EFRİN İŞGALİ KÜRTLERDE ÖFKE BİRİKTİRDİ’

 

Kürt halkının ve diğer Ortadoğu halklarının Efrin saldırısına dair en iyi yanıtı ise Newroz ile birlikte vereceğini söyleyen Beştaş, “İnanıyorum ki Kürtler ve diğer halklar, Kawa’nın yaktığı özgürlük ateşinin sönmeyeceğini gösterecekler. Efrin işgali ile halklarda bir kırılma oldu ve büyük bir öfke biriktirdi. En başta Türkiye’de 20 milyon Kürt yaşıyor. En büyük kırılma onlarda var. Biz görüyoruz çünkü biz halk ile iç içeyiz. Kürtlerin bu olanları normal karşılaması asla beklenemez” diye konuştu.