Halkların Demokratik Partisi (HDP), Newroz Bayramı arifesinde haftalık grup toplantısını Meclis’te değil, Diyarbakır’da gerçekleştirdi. HDP İl Örgütü binasında gerçekleştirilen toplantıya HDP’li milletvekilleri, uluslararası delegasyondan gelen heyetler, DTK, DBP, TJA, DAKAP üyeleri, kentte bulunan sivil toplum örgütü temsilcileri, sendikalar ve çok sayıda yurttaş katıldı. 

 

Newroz'u karşılamaya hazır olan Diyarbakır’daki grup toplantısında HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuştu. Divanda ise HDP milletvekilleri Feleknas Uca, Meral Danış Beştaş ve İmam Taşçıer yer aldı. 

 

BEŞTAŞ: GRUP TOPLANTISININ GÜNDEMİ EFRİN OLACAK

 

Toplantının başında konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, tarihi bir dönemeçte milyonlarla birlikte Newroz’u karşılayacaklarını ifade etti. Beştaş, “Diğer yandan Efrin’deki gelişmeler canlı yayınlarla dünyanın gözünün önünde cereyan ediyor. Efrin’de yüz binlerce insan yerinden edildi. Büyük bir göz yummayla Efrin’de bir halk bombalanıyor. Bu yüzden grup toplantımızı Diyarbakır’da yapma kararı aldık” dedi.

 

‘KÜRTLER ORTADOĞU’DA STATÜ KAZANDIKÇA SALDIRIYA UĞRADI’

 

Grup konuşmasına Newroz sıcaklığıyla selamlarını ileterek başlayan Buldan’ın konuşmasının satırbaşları şu şekilde: 

 

“Bugün Diyarbakır’da yapacağımız grup toplantısının tek gündemi Efrin olacaktır. Orada yaşayan insanlar, yakıcı ve yıkıcı bir süreci yaşadı. NATO’nun büyük gücü olan Türkiye, Rusya’nın desteğiyle Efrin’e saldırdı.  Uluslararası devletlerin de desteğiyle 20 Ocak’ta büyük bir saldırı başlattı. Efrin, savaşın yaşanmadığı tek yerdi. Savaştan kaçan Suriyeli sivillerin sığındığı bir topraktı. Ta ki AKP-MHP ittifakının saldırıları başlayana kadar. Terör koridoru söylemi bahanesiyle Efrinlilerin kurduğu eşitlikçi özerk yapı hedef alındı. 

 

AKP-MHP ittifakı küçücük bu şehri ne yazık ki işgal etti. Kürtler Ortadoğu’da statü kazandıkça saldırıya uğradı. Neredeyse bütün Kürt coğrafyası son üç yılda ağır saldırı altında kaldı. İktidar, Kürt sorunu konusunda izlediği yanlış politikayı maalesef sınır dışına taşıdı. Bu kaosun İmralı’da yürütülen çözüm masasının devrilmesiyle hazırlandığını iyi biliyoruz. Çözüm sürecini bitirenler, Efrin’i işgal edenlerdir. Kürt halkının tüm coğrafyalardaki çözüm taleplerini tasfiye etmeye çalıştılar.

 

‘DÜNYA SESSİZ KALDI’

 

60 gündür iktidar güdümündeki medyanın, “temizlik şart” şeklinde attığı manşetlerle adeta Efrin halkını ötekileştirdi. Efrin üzerinden milliyetçi ve ırkçı nefret söylemi oluşturdular. Oysa oradaki halk Diyarbakırlıların, Mardinlilerin kardeşleriydi. Bugün çokça andıkları Çanakkale’de yaşamını yitirenlerin torunlarıydı. İşte bu bin yıllık kardeşlik ruhunu görmediler. Efrin halkının iradesinden yana olmak yerine ÖSO gibi barbar bir yapı ile ittifak kurdular. 

 

Efrin ve Kürt halkı bunları tarihin bir kenarına not etti. Efrin tahrip edildi. İnsanlar, yıllarca yaşadığı sokakları, evleri terk etmek zorunda kaldılar. Tıpkı bu resimlerde görüldüğü gibi Efrin halkı topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Ne yazık ki dünya buna sessiz kaldı. BM ne yazık ki sesini çıkarmadı. AB konseyi ve parlamentosu gibi kurumlar sessiz kaldıkları için tarafsızlıklarını ve itibarlarını yok ettiler.

 

Efrin halkını yerinden eden AKP iktidarı cihadist grupları Efrin’e yerleştirme planları yapmaktadır. Bu yıllar sürecek bir çatışma ortamının başlamasına neden olacaktır. AKP-MHP koalisyonunun Türkiye halklarına verecek tek bir şeyi yoktur.

 

‘KÜRT HALKININ GÖNLÜNDE DEMİRCİ KAWALAR YIKILAMAZ’

 

Efrin’e girenleri bir tek kişi dahi yollara çıkıp güllerle karşılamadı. Kimse unutmasın Efrin eninde sonunda yine Efrinlilerin olacaktır. Gelinen noktada Türkiye Efrin’e girmiş olabilir. Efrin’e girip bunun üzerinden seçimleri kazanma hesapları yapıyorlar. ‘Sur’u yıktım, Cizre’yi yıktım seçimi kazandım’ deyip, ‘Efrin’e girip seçimleri kazanırım’ hesapları yapanlar kaybettiklerinin hesabını yapıyor mu?

 

AKP hükümetine özellikle Kürtlerle kopardığı kardeşlik bağını nasıl kuracağını sormak istiyorum. Siz Demirci Kawa’nın heykelini yıkarken Kürt halkına nasıl hakaret ettiğinizi biliyor musunuz? Kürt halkının gönlünde demirci Kawalar asla yıkılamaz.”

 

Konuşmanın bu sırasında salondakiler “Bijî serok Apo” sloganı attı.

 

‘KOMŞUYA GÖTÜRÜLEN ACIDAN TÜRKİYE KAZANMAZ’

 

Buldan, sözlerine şöyle devam etti: “Kürt sorunu konusunda izlediğiniz ‘Kürt halkı hiç bir yerde kazanmasın, Kürtler kaybetsin’ politikası size ne kazandıracak. Mazlum Efrin halkının iradesini yok sayıp, barbar ÖSO’nun yanında yer aldınız. Efrin belediyesine bayrak asmakla Türkiye büyüdü mü? Halkın geleceğe umutla bakması sağlandı mı? Bunların hiçbiri olmadı ve olmayacak da. Türkiye’deki iç kriz daha da büyüyecek, çünkü Suriye krizi de eklendi. Türkiye toplumunun bu gerçeği çok iyi okuması gerekir. Komşuya götürülen acıdan Türkiye bir şey kazanmaz.

 

‘KÜRT SORUNU DERİNLEŞTİRİLDİ’

 

Suriye’de, IŞİD ve El Kaide yeniden hortlayacaktır. Bunun sorumlusu Türkiye’dir. Buradan bir kez daha uyarıyor ve çağrı yapıyoruz. Bu politikalardan bir an önce vazgeçmelidir. Bölge halkından yana alınacak tavır Türkiye’ye kazandıracaktır. Bu saldırı Kürt sorununu ortadan kaldırmadı, daha da derinleştirip uluslararası bir boyut daha kazandırdı. Suriye’deki savaş ve kriz Türkiye’nin de gidişatını belirleyecektir.

 

Efrin’de etnik yapı değiştirilmek isteniyor. Dünya buna izin vermemeli. Cenevre Komisyonu gerekirse yerinde incelemeler yapmalıdır. Halkın birikimlerini ve mallarını yağmaladılar. Efrin’de Kürt halkının mallarını yağmalayanlar, Kürt halkının onurlu duruşuyla karşı karşıya kalacaklar.Halkın mallarının yağmalanması insan onuruna aykırıdır. Halkın malının yağmalanması konusunda acil önlemler alınması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Uluslararası kamuoyu yaratılan bu utancın bir an önce giderilmesi için harekete geçmelidir.

 

‘DUYGU BİRLİĞİ ULUSAL BİRLİĞE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ’

 

IŞİD ve türevi gruplara karşı dünya kamuoyunu bir kez daha uyarmak istiyorum. İnsanlık hiçbir zaman kaybetmez. Büyük insanlık yürüyüşü ilelebet devam edecek ve mutlaka kazanacaktır. Kürtler bin yıldır var oldular var olmaya devam edecekler. Kürtler, Ortadoğu’da statüyü elde edecektir. Ne ÖSO ne başka bir grup buna engel olamayacaktır. Kürt halkı kazanmaya çok yakındır. Dünyanın dört yanına dağılmış Kürt halkı duyguda birleşti. Tıpkı Halepçe’de ve Kobanê’de olduğu gibi. Kürt siyasilerine düşen bu duygu birliğini ulusal birlik ruhuna dönüştürmektir.

 

Bir kez daha Efrin’deki işgali kabul etmediğimizi haykırıyoruz. Efrin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Yarın 21 Mart Newroz bayramının barış, özgürlük ve eşitliğe vesile olmasını diliyor, şimdiden herkesin Newrozu’nu kutluyorum."

 

Grup toplantısı, “Bijî berxwedana Efrin’e” sloganları ile son buldu.