Leyla Güven: Bu bir darbedir, başka adı yok 2020-06-04 16:42:37 HABER MERKEZİ - DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, millletvekilliğinin düşürülmesi kararının “Çöktürme Planı”nın devamı olduğunu belirterek, “Kürt siyasetini demokratik zeminden tasfiye etme girişimidir. Bu bir darbedir, başka bir adı yoktur” dedi.   Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ile CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında kesinleşmiş yargı kararlarının Meclis Genel Kurulu’nda okunmasıyla dokunulmazlıkları kaldırıldı.   DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, vekilliğinin düşürülmesiyle ilgili Mezopotamya Ajansı’na konuştu. Vekilliklerin düşürülmesinin ani bir karar olmadığını belirten Güven, kararın 30 Ekim 2014 Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında karar altına alınan “Çöktürme Planı”nın devamı olduğunu söyledi.    KÜRT DÜŞMANLIĞI   DEP milletvekillerine yönelik 2 Mart 1994 darbesini hatırlatan Güven, “Vekillerin düşürülmesi, tarihte 2 Mart 1994’te DEP milletvekilleriyle başlayan, 2016’da 4 Kasım darbesi ve belediyelerin gasp edilmesinin devamıdır. Tasfiye politikasıdır, bu Kürt düşmanlığıdır, bu Kürt siyasetini demokratik zeminden tasfiye etme girişimidir. Bu Kürtlerin demokratik siyasette ısrarının iradesini kırmaya dönüktür. Bu Kürde dayatılan, ‘sen aslında sen değilsin, sen benim çizdiğim sınırlar içerisinde hareket edersen var olursun, aksi durumda ben senin iradeni tanımam’ demektir. Hakkâri halkının, Amed halkının iradesini kırmaktır” dedi.    CHP’Yİ ELEŞTİRDİ   20 Mayıs 2016’da Meclis Genel Kurulu’nda dokunulmazlıkların kaldırılmasında “Evet” oyu kullanan CHP’yi eleştiren Güven, “4 Kasım öncesi CHP böyle bir tutum içerisine girmemiş olsaydı, daha güçlü bir duruş sergilemiş olsaydı, AKP ve MHP bugün bunu yapmaya cesaret edemezdi. Cesareti oradan aldılar. Dokunulmazlıklar kaldırıldığında, CHP bunun suç ortağı olduğunda bugünlerin geleceği belliydi” diye konuştu.    ‘BU BİR DARBEDİR’   Güven, şunları söyledi: “Kürdün mezarına, Kürdün cenazesine, Kürdün varlığına kast eden bir faşizmle karşı karşıyayız. Bunun karşısında bizim vekilliğimizin düşürülmesinin çok bir önemi yok. Biz halkımızın yaşadığı bütün acıların ortağıyız, bu acıların her türlüsünü halkımızla birlikte yaşadık. Dolayısıyla bu irade gaspıdır, bu bir faşizmdir, bu bir darbedir. Başka bir adı yoktur.”