Dede ve torununun failleri soruldu 2020-05-30 15:21:59 İZMİR - İHD üyeleri, 1994 yılında Lice’de kaybedildikten yıllar sonra kemiklerine ulaşılan Bahri Budak (61) ile 14 yaşındaki torunu Metin Budak’ın faillerini sordu. İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi üyeleri, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle her hafta Sümerbank önünde yaptıkları açıklamayı, Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu hafta da internet üzerinden gerçekleştirdi. Bu haftaki açıklamada 1994 yılında Diyarbakır’ın Lice İlçesi Yalımlı Köyü’ndeki bahçelerinin bakımını yapmak için evden çıktıktan yıllar sonra kemiklerine bir dere yatağında ulaşılan Bahri Budak (61) ile 14 yaşındaki torunu Metin Budak için adalet talebinde bulunuldu.    Dede ve torununun öyküsünü İHD Şube yöneticilerinden Caner Canlı paylaştı. Lice’nin Yalımlı Köyü’nün 1994 yılında güvenlik gerekçesiyle zorla boşaltıldığını belirten Canlı, köy boşaltıldıktan kısa bir süre sonra 28 Mayıs 1994 tarihinde Bahri Budak’ın 14 yaşındaki torunu Metin ile bahçelerinin bakımını yapmak için köye gittiklerini, ancak  ailelerinin kendilerinden bir daha haber alamadığını anlattı.   Canlı, dede ve torunu için Başbakanlığa, OHAL Valiliği'ne, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne, TBMM'ye, Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’na, İçişleri Bakanlığı'na, Diyarbakır Valiliği'ne ve Lice Kaymakamlığı'na dilekçelerle başvuran ailenin hiçbir sonuç alamamaları üzerine dosyayı 2001 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdığını belirtti.    1 Mayıs 2005 tarihinde köyün etrafında koyunlarını otlatan Abdulbaki Budak’ın, eski bir dere yatağında toprağın hemen altında bazı kemik parçalarına, eşya ve giysilere rastladığını söyleyen Canlı, kalıntıları inceleyen ailenin bunların dede ve torununa ait olduğunu teşhis ettiğini ifade etti.   TÜRKİYE MAHKUM EDİLDİ   Ailenin 9 Mayıs 2005'te Lice Başsavcılığı'na başvuruda bulunduğunu belirten Canlı, sonrasındaki süreci şöyle anlattı: “Lice Cumhuriyet Savcısı Tamer Can'ın 28 Mayıs 2005'te tuttuğu olay yeri tutanağında bulunan 10 adet boş mermi kovanı ile bir adet patlamamış merminin MKE yapımı olduğunu belirtti. 2006 Nisan’ında Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nce hazırlanan raporda, bulunan kemiklerin Bahri ile Metin Budak'a ait olduğu belirtildi. Raporda, boş kovanlarda yapılan incelemede dede ve torunun G-1 ve G-3 piyade tüfeğinden açılan ateş sonucu öldükleri ifade edildi. Olayı takip eden İnsan Hakları Derneği, dede ve torunu öldüren mermi kovanlarının MKE yapımı olmasının faillerin adreslerini ortaya çıkardığını söyledi. Bahri Budak ve torunu Metin Budak’ın kaybolması ve 11 yıl sonra kemiklerinin bulunması ile ilgili yürütülen soruşturma açılan dosya, 30 Mayıs 2014 tarihinde 20 yıllık zaman aşımı süresini doldurarak zaman aşımına uğradı. AİHM ise, Metin ve Bahri Budak’ın ölümleri hakkında ulusal makamların yeterli ve etkin soruşturma yürütmedikleri ve bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkıyla ilgili 2’nci maddesine aykırı olduğu sonucuna vardı ve Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum etti.”    İnsanlığa karşı işlenen suçların zaman aşımı olamayacağını vurgulayan Canlı, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması mücadelesinden asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.