İşkence teşhisi için polislerin 10 yıl önceki fotoğrafları gösterildi 2020-04-09 09:15:39   İSTANBUL - Yaman ailesine polisler tarafından işkence edilmesi olayına ilişkin 2 başmüfettişin görevlendirildiği ortaya çıktı. Şiddeti en ince ayrıntısına kadar anlatan tanık ve mağdurlara, en az 10 yıl önce çekilmiş fotoğrafları gösterilmesi nedeniyle birçok polis teşhis edilemedi.   İstanbul’un Fatih ilçesinde 15 Şubat akşamı Yaman ailesinin polisler tarafından işkenceye maruz bırakılması olayına ilişkin Ankara'dan bir polis başmüfettişi ve bir mülkiye başmüfettişinin görevlendirildiği ortaya çıktı. Yaşananları incelemek üzere İstanbul'a gelen müfettişler, olayın mağduru ve tanığı en az 10 kişinin ifadesine başvurdu. Mağdur ve tanık ifadeleri ise, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Müdürlüğü tarafından müfettişliğe tahsis edilen bir odada, avukat eşliğinde alındı.    SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDULAR   İşkence sonucu beyin kanaması geçiren ve vücudunun sol tarafında felç oluşan Mehmet Yaman’ın ifadesine başvurulan kişiler arasında olmadığı öğrenildi. Konuya ilişkin görüştüğümüz aile avukatları, ifadenin henüz alınmamasının nedeninin, Yaman'ın sağlık sorunlarının el vermemesi ve koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklandığını aktardı.   Müfettişlerin ifadelerine başvurduğu yurttaşların anlatımlarında polis şiddeti tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildi. Mağdur ve tanıkların tutanaklara geçen ifadelerinde polis işkencesi en ince ayrıntılarına kadar yer verilirken, mağdurlar polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.     POLİSLERE SORUŞTURMA     Müfettişler, başlattıkları incelemeler kapsamında polislerin ifadelerini de aldı. Polisler hakkında idari soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Ancak, kaç polis hakkında soruşturma açıldığı ve kaç polisin ifadesinin alındığı bilgisine ulaşılamadı.     Yaman ailesinin suç duyurusu sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada ise henüz bir ilerleme olmadığı kaydedildi.   10 YIL ÖNCEKİ FOTOĞRAFLARLA TEŞHİS     Tanıklar ve mağdurlar, müfettişler eşliğinde olay günü işkence yapan polisleri numaralandırılmış bir şekilde teşhis etti. Fotoğraflar gösterilerek gerçekleştirilen teşhis işleminde, polislerin çok eski fotoğrafları kullanıldığı belirtildi. Bazı polislerin en az 10 yıl önce çekilmiş fotoğraflarının teşhis için kullanıldığı öğrenildi. Ayrıca, olaya karışan kimi sivil polislerin, bekçilerin ve birçok polis ekibinin teşhis dışı bırakıldığı kaydedildi.   Aile ve avukatlarla yaptığımız görüşmede 150 civarında polisin olaya karıştığı ifade edilirken, yalnızca 5 ya da 6 polisin teşhis edilebildiği ifade edildi.   YAŞANANLAR TUTANAĞA GEÇTİ   Mahallede ilk olarak polis işkencesine maruz kalan Muhammet Yaman'ın (16) polisleri teşhis tutanağında yer alan ifadeleri yaşananların adeta özeti niteliğinde.    Polislerin olayı meşrulaştırmak için Yaman'ın tahkikat evrakına bir adet bıçak bıraktığı iddia edilmişti. Bu durumun da yansıdığı ifadelerde Yaman, 1 numaradaki polis şefini teşhis ederek, söz konusu olayı başlatan ve cebinden çıkardığı bıçağı tahkikat evrakına ekleyen kişi olduğunu etti.    2 numaradaki kişinin kafasını yerde tekmeleyip annesine küfür eden polis olduğunu dile getiren Yaman, 5, 6 ve 10 ile numaralandırılan 3 polisin hastanede akrabalarını darp edenler olduğunu söyledi. Kendilerine 150’nin üzerinde polisin şiddet uyguladığını aktaran Yaman, ifadede görebildiklerinin bu kadar olduğunu ve daha önce yaptığı şikayet başvurusunun devam ettirdiğini vurguladı.   ‘ÖLDÜRMEYE ÇALIŞIYORLARDI’   Yaman, müfettişlere hastanede yaşadıklarını ise şöyle anlattı: "Ben muayene olup hastanede polisler tarafından bekletilirken bu esnada silah sesleri duydum. Öğrendiğime göre aynı kel kafalı polis havaya ateş etmiş. Annemin ve silah seslerini duyduğumda aileme karşı silah sıkıldığını hissettim. Bu düşünceyle birden dışarı çıkarak anneme hitaben ‘anne ben buradayım bir şeyim yok’ dedim. Bu esnada tekrar kendimi yerde buldum. Düşünemeyeceğim kadar çok vurdular. Tekrar ters kelepçe yapıp gözaltına  aldılar. Bu esnada biber gazı da sıkıldığı için nefes almakta zorlandım. Etrafta kim var diye bakmak istediğimde tekrar gözüme ve ağzıma biber gazı sıktılar. Öldürmeye çalışıyorlardı. Bu şekilde beni tekrar hastane içine aldılar."   ANNE YAMAN'IN İFADELERİ   Muhammet'in annesi Güler Yaman’ın teşhis tutanaklarında yer alan beyanlarında ise, farklı ayrıntılar yer aldı. Anne Yaman, 1 numaradaki kişinin kendisine cop ile vuran ve oğluna küfür eden polis olduğunu, 2 numaradaki kişinin olay esnasında telefonunu alan ve oğlu Muammer Yaman’ın ağzına ve yüzüne biber gazı sıkan mavi gözlü polis olduğunu, 10 numaradaki kişinin oğlu Muammer Yaman’ı darp eden, 5 numaradaki kişinin çocukları yerdeyken darp eden, 3 numaradaki kişinin kayını Mehmet Yaman ve çocuklarını darp eden, 29 numaradaki kişinin ise kendisine hakaret eden polisler olduğunu ifade etti.   NE OLMUŞTU?   Babasının iş yerinden 15 Şubat akşamı evine doğru giden 16 yaşındaki Muhammet Yaman, yolda “Yunus” diye bilinen polisler tarafından durdurularak, GBT kontrolüne tabi tutulmuştu. Polisler, kimliğini veren Yaman'a "Bu ne biçim kimlik" diyerek hakaretlerde bulunmaya başlamıştı. Kendilerini kaba bir şekilde davranmamaları konusunda uyarması üzerine polisler Yaman'ın yüzüne biber gazı sıkmış ve ters kelepçe takarak işkence etmişti. Yaman, gözaltına alınıp götürüldüğü Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube’deki işlemlerin ardından Haseki Devlet Hastanesi’ne götürülürken, olayı haber alan ailesi de hemen hastaneye gitmişti. Yaman’ı darp ettikten sonra kendileri de hastane önüne gelen polisler, aileye Yaman’ın bu hastanede olmadığını söylemişti.   Ailenin Yaman'ı görmekte ısrar etmesi sonrası başlayan tartışma sonucu polis aileye saldırmış, Yaman’ın annesi Güler Yaman’ın eline copla vurulması ve itilmesi sonucu sözlü tartışma büyümüştü. Şiddetin dozunu arttıran polisler, Yaman’ın iki kardeşi ve annesini darp etmişti. Yengesi ile yeğenlerini korumak isteyen amca Mehmet Yaman ise kendini siper etti.   Ağır işkenceye maruz kalan Mehmet Yaman, aldığı darbeler sonucunda beyin kanaması geçirerek, hastaneye kaldırılmıştı. Vücudunun sol tarafında felç oluşan Yaman, yaklaşık bir ay Çapa Tıp Fakültesi’nde yoğun bakımda kalmıştı.    Durumu iyiye giden Yaman'ın tedavisine evde devam ediliyor.     MA / İdris Sayılgan