Tutuklu yakınları: Yaşanacak katliamın sorumlusu devlettir 2020-04-08 09:07:09   ANKARA - İnfaz düzenlemesinde siyasi tutukluların kapsam dışı bırakılmasına tepki gösteren tutuklu yakınları, koronavirüsten kaynaklı cezaevlerinde yaşanacak ölümlerden devletin sorumlu olacağını söyledi.   Cezaevlerinde 300 bin civarında tutuklu ve hükümlü koronavirüs (Kovid-19) tehdidi altında. AKP ve MHP’nin ortak hazırladığı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin, Adalet Komisyonu’nda kabul edilmesi ardından Meclis Genel Kurulu’nda başlayan görüşmeleri devam ediyor.    Meclis’ten geçmesi halinde yaklaşık 90 bin tutukluya tahliye yolu açılacak düzenlemede siyasi tutuklular kapsam dışı bırakıldı. Düzenleme dışında bırakılan siyasi tutukluların aileleri, adalet sisteminin eşit uygulanmasını istiyor.   ‘ÇOCUKLARIMIZIN KATİLİ OLMAYIN’   Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan İbrahim Sütcü’nün annesi Nazife Sütcü, oğlunun 6 yıldır cezaevinde olduğunu, son 7 aydır tek başına hücrede tutulduğunu belirtti. Sütçü, “Oğlum tecrit altında tutuluyor, işkenceye maruz kalıyor. Bir öğrenciye niye bu muamele uygulanıyor. Okuyan bilinçli insanlara işkence ediyorlar. Hırsızları, gaspçıları da bırakıyorlar” diyerek tepki gösterdi.   Hükümet seslenen Sütcü, “Cezaevlerinden cenazeler çıkmadan herkes serbest bırakılsın. Koronavirüs ayrımcılık yapmadan herkesi öldürecek, ölülerden sorumlu olacaksınız. Çocuklarımızın katili olmayın, sen devletsin yapıcı olmak zorundasın, yıkıcı olamazsın” dedi.   ENDİŞELER ARTIYOR   Tarsus T Tipi Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Abdülaziz Özdemir’in kardeşi Gülistan Özdemir, ağabeyinin 27 yıldır cezaevinde ve onlarca sağlık sorunu olduğunu söyledi. Endişelerini dile getiren Özdemir, “Cezaevi koşulları yaşı ve hastalıkları direncini çok zayıflatmış. Daha önce sağlıklı bir tedavi göremezken, bu süreçte tedavi tamamen kesiliyor. Ve hastalıkların ağırlaşması kaçınılmazdır. Bu da bizi korkutuyor. Avukatı aracılığıyla tahliyesi için başvuruda bulunduk. Bu ayrımcı pakete bakınca endişelerimiz daha da artıyor” diye konuştu.    ‘DEVLET SORUMLUDUR’   Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan 4 yıldır tutuklu olan gazeteci Dilan Oynaş’ın babası Abdülvahap Oynaş, “Koronavirüsten kaynaklı çocuklarımızın başına geleceklerden devlet sorumludur” diyerek, İnfaz yasasında eşitlik talep etti. Siyasi tutukluların tahliye edilmesi çağrısında bulunan Oynaş, “Bizim çocuklarımız doğdukları dünyanın en doğal haklarını kullanmak için mücadele ederken, tutsak edildiler. Kadınları öldüren, katiller, hırsızlar faydalanacak ama benim kızım faydalanmayacak. Onlara ‘terör suçlusu’ demek, vicdandan yoksunluktur. Dünyayı yaşanası, güzel kılmaya çalışan çocuklarımızın yaşam hakkına dokunmayın. Onlar tehlikedeler” diye seslendi.    TUTUKLULAR KORUMASIZ   Afyon T Tipi Cezaevi’nde tutulan üniversite öğrencisi Cihat Oğraş’ın ağabeyi Vedat Oğraş, cezaevlerindeki hijyen ve temizlik sıkıntısına dikkati çekerek, “Virüsün kalabalık, sağlıklı beslenme, hijyen gibi temel ihtiyaçlardan yoksun cezaevlerine sıçramaması mümkün değil.  Havalandırma ve toplu olarak kullanılan alanlar yetersiz, koğuşlar ise son derece kalabalık ve kapalı yerlerdir. Yeterli ve dengeli beslenememe nedeniyle tutuklu ve hükümlülerin bağışıklık sistemi de son derece zayıftır. Cezaevlerinde kalan tutuklular virüse karşı korumasız. Bir an önce ayrım gözetilmeksizin herkes serbest bırakılmalı” şeklinde konuştu.   Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde tutulan Tiroid kanseri hastası Cihat Özdemir’in ablası Elif Özdemir, “Devlet kendisine karşı işlendiğini iddia ettiği suçları af edebilir” diyerek, şunları söyledi: “Birçok hükümet tedbir kararları kapsamında cezaevlerinde tutulan tutukluları serbest bırakıyor. Devlete karşı işlendiği iddia edilen suçlar değil, kişilere karşı işlenen suçlar affedilecek. Kişisel suçlarda ancak kişiler affedebilir. Devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir. Bir düzenleme yapılacaksa, buna siyasi tutuklularda dahil edilmeli ve eşitlik ilkesine uyulmalı.”   MA / Emrullah Acar