‘İnfaz yasası bu haliyle Kürtlerin infazı demek’ 2020-04-04 09:00:44 DİYARBAKIR - TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, siyasi tutukluları kapsamayan infaz düzenlemesinin Kürtleri infaz etmekten başka bir şey olmadığını belirtirken, DTO Yönetim Kurulu Üyesi Elif Turan ise hukukun eşitlik ilkesine işaret etti. Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu’nun (MED TUHAD-FED), Meclis’e sunulan infaz yasası düzenlenmesinde siyasi tutukluların devre dışı bırakılmasına karşı 64 kurum ve kuruluşla birlikte başlattığı “İnfazda eşitlik istiyoruz, Herkes için adalet” kampanyası devam ediyor. Koronavirüs riskine karşı tüm tutukluların tahliyesini talep ederken, TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun ve Diyarbakır Tabip Odası (DTO) Yönetim Kurulu Üyesi Elif Turan, cezaevlerindeki tedbirlerin alınmaması ve infaz yasası düzenlemesini değerlendirdi.   CEZAEVLERİ BOŞALTILSIN   TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Doğan Hatun, hükümetin eşit ve adil bir adım atmayacağı kaygısı ile cezaevlerinin sesine ses olmak ve tutukluların ölüme terk edilmemesi için imza kampanyası başlatıldığını söyledi. Cezaevlerinde hijyen ve temel besin ihtiyaçlarının karşılanmadığını belirten Hatun, virüsün cezaevlerine bulaşmasıyla birlikte hızlı ölümlere sebebiyet verebileceğine dikkat çekti. İmza kampanyasını en üst düzeyde örgütlemeye çalıştıklarını dile getiren Hatun, sosyal medya üzerinden bütün illerde çalışma yürüttüklerin ifade etti. İnfaz yasası düzenlemesine işaret eden Hatun, ülkelerde ayrım gösterilmeden cezaevlerinin boşaltılmasının, virüsün ne kadar tehlike arz ettiğinin bilincine varmak olduğunu söyledi. Hatun, “Dünya virüs için mücadele ederken, Türkiye Kürtlerle uğraşmaya devam ediyor. Siyasi tutukluları kapsamayan infaz yasası, Kürtleri infaz etmekten başka bir şey değil. Derhal siyasi tutuklular tahliye edilmelidir. Eşit bir şekilde tüm tutuklular serbest bırakılmalıdır” dedi.   ‘YAŞAM HAKKI KUTSALDIR’   DTO Yönetim Kurulu Üyesi Elif Turan ise cezaevi personellerinin dışarıyla sürekli temas halinde olduğuna dikkati çekerek, “Özellikle risk grubundaki 60 yaş üstü, kronik rahatsızlıkları, bağışıklık sistemi zayıf, çocuklu ve hamile olan tutuklular bir an önce tahliye edilmelidir. Pandemiden kaynaklı sosyal mesafeyi korumak adına ancak sosyal medya, yazılı ve görsel medya aracılığıyla ulusal ve uluslararası kamuoyuna ulaşmayı hedefliyoruz. Bu meselenin yaşamsal önemi nedeniyle tüm duyarlı kamuoyundan destek bekliyoruz. İşlediği suç, cezası ne olursa olsun insanların yaşam hakkı söz konusu, yaşam hakkı kutsaldır” diye konuştu.   ‘DÜZENLEME YAPILMAZSA ÖLÜMLER YAŞANACAK’   İnsan haklarından yana olan herkesi elinden geleni yapmaya çağıran Turan, şunları söyledi: “Devlet ayrım yapmaksızın tüm tutuklu ve hükümlülerin sağlığa erişim ve yaşam hakkını korumakla yükümlüdür. Ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde yaşam hakkı ve eşitlik ilkesi gözetilerek adil bir infaz yasası tasarlanmalıdır. Eğer insan yaşamını esas alan bir düzenleme yapılmazsa ölümler yaşanacaktır.”