Diyarbakır sokakları hem kalabalık hem gergin 2020-03-26 09:24:38 DİYARBAKIR - Koronavirüs salgını hızla yayılırken, Diyarbakır sokakları hem kalabalık hem de çok gergin. Salgına karşı “evinizde kalın” çağrıları sokakta karşılık bulmazken, yurttaşlar, bu çağrılara tepki gösteriyor. Çin'in Vuhan kentinde başlayan koronavirüs salgını, tüm dünyada hızla yayılmaya devam ediyor. Bir çok ülkede sosyal izolasyon, sokağa çıkma yasakları, seyahatlerin kısıtlanması gibi uygulamalar hayatı durma noktasına getirmiş durumda. Birçok şehirde olduğu gibi Diyarbakır'da da panik havası hissediliyor. Endişe, korku ve tedirginliğin olduğu kentte, salgını hafife alan ve “beni etkilemez” diyenlerin sayısı da bir hayli fazla. Caddeler ve parklarda, uyarılara rağmen kalabalıkların olduğu, sosyal mesafe kuralına uyulmadığı gözleniyor. Virüsün ciddiyeti tüm dünyada kendini belirgin olarak gösterse de Diyarbakırlıların bu durumu hafife aldıkları görülüyor.   SALGIN VE EKONOMİK KRİZ   Salgın öncesinde zaten belirgin olarak hayatın her alanında hissedilen ekonomik kriz, salgınla beraber etkisini arttırdı. Neredeyse tüm ticari faaliyetlerin askıya alınması beraberinde bir yığın işsizler ordusu yaratmış durumda. Salgına karşı “evinizde kalın” çağrıları ise sokakta karşılık bulmuyor. Hayatını idame ettirmek zorunda kalan birçok yurttaş, bu çağrılara “evden çıkmazsak açlıktan ölürüz” diyerek tepki gösteriyor.    KAĞIT MENDİL İLE KORUNMAYA ÇALIŞIYORLAR   Kentte temizlik ürünlerine yönelik stokçuluk, salgınla mücadele etme noktasında yurttaşları zorluyor.  Öte yandan maske ve eldiven fiyatlarındaki artış nedeniyle bir çok yurttaş, kağıt mendil kullanarak virüsten korunmaya çalışıyor. İşsizlik, stres, beraberinde gelen aile içi sorunlar, var olan toplumsal krizin derinleşmesine ve sağlıklı olmak için gerekli olan asgari koşulların sağlanamamasına neden oluyor.   ‘ORADAN KONUŞMAK KOLAY’   Kentin sokaklarında kamerayı görenler genelde konuşmamayı tercih ederken, kimi yurttaşlar da taleplerini kamerasız dile getiriyor. Yurttaşlar, işe gidemediklerini, bundan dolayı geçim sıkıntısı çektiklerini belirterek, devletin kira ve faturalara bir çözüm bulmasını talep ediyor. Bu talebi dile getirenlerden biri de 24 yaşındaki Okan Işık. Kameraya konuşmaktan kaçınan Işık, "Kameralara konuşmam, beni evden alırlar" diyerek ifade özgürlüğünün olmadığına dikkat çekti.   “Devletin bu yaptığı reva değildir” diyerek insanların yoksullukla karşı karşıya bırakılmasına tepki gösteren Işık, Diyarbakır halkının zaten yoksul olduğunu, ev kiraları ve faturaları ödemek için insanların çalışmak zorunda kaldıklarını söyledi. Işık, “Evde kalın diyorlar. Ancak vatandaşa maddi bir destek sağlanmıyor. Oradan konuşmak kolay. O konuşanlar gelsin bir gün bizim yaşadığımız hayatı yaşasınlar. Çıldırırlar” dedi.   ‘FATURALAR DURDURULSUN’   Sık sık vatandaşlara evde kalmalarına yönelik çağrı yapan yetkililere tepki gösteren Musa Çetin (45) adlı yurttaş, virüse karşı önlem almadığını belirterek, “Maddi bir destek olsaydı, bu zamanları en az zararla kapatırdık. Ancak halkımız fakir. İş yok. Evden çıkmayın diyorlar. O zaman ihtiyaçlarımızı eve getirsinler. Faturaları ödeyemiyoruz. Faturaları en azından bir müddet durdurmalılar” şeklinde konuştu.    ‘EVDE KALMAK ÇÖZÜM DEĞİL’   Yurttaşlardan Ezvar Alioğlu (22) ise koronavirüs hastalığının aşısı bulunmadan evlere kapanmanın veya işletmeleri kapatmanın çözüm olmadığını dile getirdi. Alioğlu, “Bize evinizde kalın, temizlik yapın diyorlar ama insanların geçim sıkıntısı var, mağdurlar ve sokakta kalıyorlar. Onlar ne yapacak?  İşten ayrılın dedi, ayrıldık. Allah belanızı versin, insanlar aç, insanlar mağdur, sokakta yaşıyorlar. Oradan konuşmak kolay, siz gelin sokakta kalın.  Yeşil kartlılara yardım ediyorlar. Sigortalılar ne yapsın, evde oturup dua mı etsin?  Bu nasıl adalet, adalet yok. Allah’a hesap zamanında bakalım nereye kaçacaklar” ifadelerini kullandı.   MA / Gülistan Dinç - Cahit Özbek