Barış Anneleri 20’nci yılında: İlle de barış! 2020-02-28 22:29:27 İSTANBUL- Barış Anneleri İnisiyatifi, mücadelelerinin 20’inci yılına ilişkin düzenlenen etkinlikle ille de barış ısrarını yineledi. Etkinlikte konuşan DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven ise Türkiye’nin İdlib’de yaşamını yitiren askerleri hatırlatarak, Barış Anneleri’nin barış mücadelesindeki ısrarın nedenlerine dikkat çekti.    Barış Anneleri İnisiyatifi geride bıraktıkları mücadelelerinin  20’inci yılına  ilişkin  İstanbul  Çağlayan’da bulunan Figaro Düğün Salonu’nda etkinlik gerçekleştirdi. Türkiye ve Kürt illerinden  gelen Barış  Anneleri’nin katılımıyla gerçekleşen etkinliğe Demokratik Toplum Kongresi (DTK)  Eş Genel Başkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven, HDP Milletvekilleri, Demokratik İslam Kongresi (DİK) Eşbaşkanı Hüda Kaya, Halkların Demokratik Kongresi Eşbaşkanı (HDK) Eşbaşkanı İdil Uğurlu, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, Tevgera Jinen Azad (TJA) Aktivistleri, HDP Kadın Meclisi üyesi kadınlar, siyasi parti ve sendika temsilcileri ve üyeleri, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçıları, sanatçı Pınar Aydınlar ile  çok sayıda kişi destek verdi. Türkçe, Kürtçe, Arapça, Ermenice  “İstanbul’a değil, barışa kanal”, “Anneler barış istiyor”, “Müzakereler başlasın”, “Adalet Bakanlığı sözünü tut”, “İmralı tecridine son”, “Biz anneler savaş istemiyoruz” pankartları ile Barış Anneleri’nin mücadelesini yansıtan fotoğraflarının asıldığı etkinlikte katılanlar boyunlarına Barış Anneleri’ni simgeleyen beyaz tülbentler taktı. ‘İLLE DE BARIŞ İLLE DE BARIŞ’ Saygı duruşu ardından başlayan etkinlikte açılış konuşmasını Barış Anneleri İnisiyatifi’nden Güler Buğday ve Havva Kıran yaptı. Anneler açılış konuşmasında katılımcıları selamlayarak, barış mücadelesinde kararlı olduklarını vurguladı. Annelerden Havva Kıran, “20 yıldır barış mücadelesi için büyük bedeller ödedik. Bu devlet anaların gözyaşlarını umursamadı. Coplandık, cezalandırıldık, gazlara maruz kaldık. Ama tüm bunlara rağmen barışı savunmaya devam ettik. Çünkü kendi çıkarları için Kürt ve Türk çocuklarını  savaştırıyorlar. Ortadoğu’da kan gölüne dönmüş durumda. Ölümlere karşı durduk, durmaya da devam edeceğiz. Bizler barış, barış, barış demekten vazgeçmeyeceğiz” dedi. Anne Güler Buğday ise, “Barışın külfetini biliyoruz. Ancak biz tüm halklar için ve çocuklar için mücadele etmeye söz verdik. Deniz Gezmişlerden, Mahir Çayan’lardan ve daha ismini sayamayacağımız nice kahramanların mücadele kararlılığını ve direnişini sürdüreceğiz. Barış olacak, olacak diyorum. İlle de barış ille de barış” ifadelerini kullandı. Etkinlik Barış Anneleri’nin mücadelesini yansıtan sinevizyon gösterimiyle devam etti. Ardından söz alan Barış Anneleri İnisiyatifi’nden Tülay Aydın, barış annelerinin 20 yıldır verdiği barış mücadelesini anlattı. Aydın, “Bir ana ne ister? Evlatlarıyla kendi dilinde, kendi kültürüyle yaşamak ister. Analar için evlatlarının her an ölüm haberini duymak kadar kötü bir şey yoktur. Barışa çok susadık. Biz barış isterken evlatlarımızı, toprağımızı, kültürlerimizi, doğamızı, derelerimizi geri istiyoruz. Yüreğimiz ve yüz yıllardan sürülüp gelen bilgilerimizle asla kini beslemedik. Biz anayız, barıştan yanayız diye yola çıktık. Kanın kanla temizlenmediğini biliyoruz. Biz savaşa karşıyız. Gücümüzü savaşın son bulması için biriktiriyoruz. Değerlere sarılarak yürüdük. Mücadelemizden bu yana çok zaman geçti. Cenazelerimize, evlatlarımızın bedenlerine çok eziyet edildi. Çatışmalara kalkan olmaya çalıştığımızda beyaz tülbentlerimize çamur bulaştı. Biz sözün gücüne inanıyoruz. Durmadan konuşuyor, anlatmaya çalışıyoruz savaşın olumsuz sonuçlarını. Tecrübemiz iktidarın savaşın bitmesini istemediği yönünde. Çünkü iktidar flulaşmış bir hayat ister. Nitekim bölgede ve ülkede olan tam da budur. Çürümüşlüğü görüyoruz. Kadına yönelik şiddet, katliam, çocuk istismarı, ekonomik kriz, intiharlar iktidarın savaşın bitmesini istememe halinin sonucudur. Sayın Abdullah Öcalan ile yeniden müzakere ortamının oluşmasını istiyoruz. Çünkü Sayın Abdullah Öcalan savaşın yıkıcı yüzünü ve yaşanacakları çok önceden görmüştü ve uyarılarda bulunmuştu. Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin barışa giden yol için önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle geride kalanlar aşkına tecrit son bulsun diyoruz” diye belirtti. ‘MUTLAKA DEMOKRATİK ÇÖZÜM GERÇEKLEŞECEKTİR’ Daha sonra konuşan TJA Aktivisti Ayla Akat, Barış Anneleri’nin mücadele hikayesinin tarihi direnişi yansıttığını vurguladı. Barış Anneleri’nin verdiği barış mücadelesine tanık olduklarını anlatan Akat, “Annelerin direnişinde Zilan, Dersim direnişi var. Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün yaşama olan etkisini yıllardır anlattı. Ben onlarla birlikte bir avukat olarak yürümeye başladım. Hayatımın en önemli kilometre taşlarını oluşturan anlardı. Tüm annelerin ellerinden öpüyorum. İyi ki varsınız. Demokratik çözüm gerçekleşecektir mutlaka” diye konuştu.  İDLİB’DE YAŞAMINI YİTİREN ASKERLERİN ANNELERİNE SABIR DİLENDİ  Ardından söz alan Barış Anneleri’nden Nezahat Teke, İdlib’de dönük yaşamını yitiren askerlerin ailelerine sabır temennisinde bulunarak, barışa giden yolun İmralı’dan geçtiğini söyledi. Yıllar önce düzenledikleri bir etkinlikte kendilerine güvenlik güçleri tarafından “Savaş yok ki, barış istiyorsunuz” denildiğini söyleyen Teke, o sözlere karşı “ avaş yoksa şuan yaşanan ne?” diye sordu. TEMENNİ VE TEŞEKKÜR MESAJLARI PAYLAŞILDI Etkinlik temenni ve kutlama mesajlarının okunmasıyla devam etti. Annelere çok sayıda kurum ve kişilerce gönderilen temenni ve teşekkür mesajları okundu.  İngiltere İşçi Partisi Milletvekili, Cumartesi Anneleri, Arjantin’den Plaza de Mayo Anneleri’nin mesajları ardından Özgür Hukukçular Derneği avukatlarından Sinan Zincir, PKK ve PAJK tutuklularının selamlarını iletti. Ardından cezaevinde bulunan HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ’ın ve Selahattin Demirtaş’ın annelerin mücadelesini kutlayan mesajları okundu. Kutlama ve temenni mesajı gönderenler arasında Asrın Hukuk Bürosu ve İnsan Hakları Derneği ( İHD) Eşbaşkanı Eren Keskin de bulunuyor. Türkiye ve Kürt kentlerindeki cezaevlerinde bulunan tutukluların gönderdiği mesajları anneler uzun süre boyunca alkışladı. ‘NEDEN BU TOPRAKLARDA SAVAŞ VAR?’  Daha sonra söz alan DTK Eş Genel Başkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven “Neden bu topraklarda savaş var? Bu topraklarda yaşayan Kürtleri dört parçaya ayırıp, kimliğiniz yok dediler. Ama biz varırız. Kızlarımız ve oğullarımız Rojava’da mücadelesini yazdı. Çocuklarınız bu mücadelenin felsefesini nereden aldılar; İmralı’dan aldılar. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ı uluslararası bir komployla 20 yıldır tecrit altına aldılar. Komplo sonucu İmralı’ya koyan Öcalan için ne dediler, ‘1 yılda ölür’ dediler. Ama Öcalan yaşadı ve yaşattı” dedi.  ‘PROVOKASYON PEŞİNDELER’ İmralı Adası’nda çıkan yangın hakkında da konuşan Güven, “Orası kıymetli bir yerdir. Yaklaşmayın oraya. Aile ve avukatları bir an önce gidip Öcalan’la görüşsün. Bu ateş onların zihniyetlerinde. Televizyona çıkıp provokasyon peşinde birileri. Kimse böyle bir şey denemezsin; bunu kabul etmeyiz” diye belirtti.  ‘33 ASKER NEDEN ÖLDÜ?’ İdlib’de yaşanan son  gelişmelere de değinen Güven, “Dün 33 asker neden öldü? İktidarın Kürt düşmanlığında bu askerler öldü. Kürt düşmanlığından dolayı askerlerini Suriye topraklarına gönderdiler. Bu fakir insanların çocukları yazık değil mi? Buradan ailelerine baş sağlığı diliyorum. İdlib’de yaşamını yitiren 33 askerin ailelerine başsağlığı diliyorum. O tezkere meclise geldiğinde bizim partimiz dışında bütün partiler tezkereye evet dedi. Şimdi çıkıp diyorlar Meclis’i toplayalım. Bu saatten sonra Meclis toplansa ne toplamazsan ne… Onların yanlış politikalarının yüzünden gariban annelerin yüreğine ateş düşürüyorlar. Sen kendi ülkendeki Kürtlerle barıştın mı ki; başka ülkelerin topraklarına barış götüreceğim diyorsun. Ne içte ne de dışta bunların bir itibarı kalmadı” dedi. “Dolmabahçe Mutabakatı  bizler için değerli bir fırsattı. Bu mutabakat yok sayıldığından beri binlerce genç yaşamını yitirdi” diyen Güven, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Barıştan öteye bir yol yok. O yüzden bu annelerin direnişi çok önemlidir. Şimdi bile çok geç kalmış değiliz; gelin barış için bir araya gelelim. Ve Sayın Öcalan’a gidelim. Barış orada. Acılarımızı güce dönüştürelim. Benim barışın geleceğine dair inancım var. Barış öncülüğünü de beyaz tülbentli anneler yapacaktır.” Yapılan konuşmalar ardından etkinlik, Barış Anneleri’nin toplu fotoğraf çekimi ardından son buldu.