Sakarya’da Tosun'u öldüren sanık Aşık: Olayın ırkçılıkla alakası yok 2020-02-27 22:48:04   DİYARBAKIR – Sakarya’da Diyarbakır aracına el saldıkları için Şirin Tosun’u öldüren Zafer Aşık hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Sanık kendini “Bu olayın ırkçılıkla bir alakası yoktur. Olay spontane gelişmiştir” diyerek savundu. Sakarya'nın Karasu ilçesinde 21 Ağustos 2019'da mevsimlik işçi Şirin Tosun'u, Diyarbakır plakalı bir minibüsü görüp sevinen ve araçtakilere el sallayarak "Kürtçe" selam verdiği için silahla öldüren, yanındaki arkadaşı Mahsun Zeren'i öldürmeye çalışan Zafer Aşık hakkında "kasten adam öldürmek" ve "öldürmeye teşebbüs"ten Sakarya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşması görüldü. Sanık Zafer Aşık ve avukatı duruşmada hazır bulundu. Müştekiler Şekeriye Tosun, Mahsun Zeren, Muhittin Tosun’un avukatları Zeynep Işık, Muhlis Oğurgül, Cihan Aydın, Eyüp Aydeniz, Sidar Avşar, Sevcan Delidere, Lütfullah Yalçın da duruşmaya katıldı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin de davaya vekalet sundu. Müşteki Mahsun Zeren, Diyarbakır Asliye Ceza Mahkemesi’nden SEGBİS’le duruşmaya katıldı. DAVANIN NAKİL TALEBİ ADALET BAKANLIĞI’NA GÖNDERİLDİ Tosun ailesi avukatlarından Sidar Avşar, davanın Sakarya’dan nakledilmesine dair dilekçeyi mahkemeye sunduğu belirtildi. Mahkeme heyeti, dava nakil yetkisinin Adalet Bakanlığı’nda olduğunu belirterek, nakile dair dilekçenin bakanlığa gönderilmesine karar verdi. ‘MERMİ SEKMESİN DİYE SİLAHI HAVAYA KALDIRDIM’ Duruşmada savunma yapan Zafer Aşık şunları söyledi: “Köyün dışında bir yerde alkol alıyorduk. O sırada iki tane çocuk ana yolda yürüyerek ve bağırarak geliyordu. Bu sırada arkadaşlarımızdan Erkan ve Selahattin bu iki çocukla münakaşa yaşadılar. Niçin münakaşa yaşadılar bilmiyorum. Daha sonra şişe sesleri duydum. Arkadaşlarımız bu çocuklara şişe atıyordu. Onlarda çakıl taşları atıyordu. Daha sonra olay küfürlü tartışmaya dönüştü. Ben de ortaya kalktım ve durmalarını istedim. Gençlere kim olduklarını sorduğumda fındık tarlasında çalıştıklarını söylediler. O sırada bir şişe daha geldi. Üzerimde bulunan silahı çıkardım. Ağzına mermiyi verdim. Bizimkilerin olduğu tarafa yere doğru bir el ateş ettim. Çocuklara doğru ateş edeceğim sırada merminin yerden sekeceğini düşündüğüm için silahı yukarıya doğru kaldırdığım esnada ateş etmiş oldum. Mermi orada bulunan çocuğun başına geldi. Yere düştü. Panikle olay yerinden ayrıldım. Ayrılmadan önce silahı Erkan’a verdim sakla mı diye verdim yoksa suçu üstlen mi diye verdim hatırlamıyorum.” ‘YALAN İFADE VERMİŞ OLABİLİRİM, SİLAH RUHSATSIZ’ İlk ifadesiyle mahkemede verdiği ifade arasındaki çelişki sorulan sanık Aşık, “Panikle hareket ettiğim için yalan yanlış ifade vermiş olabilirim. Şuan vermiş olduğum savunma doğrudur” dedi. Tosun ailesi avukatlarından Cihan Aydın sorusu üzerini sanık Aşık, olayda kullandığı silahın ruhsatsız olduğunu ve olaydan sonra kardeşinin lokaline giderek çay içtiğini söyledi. ‘BİZE DOĞRU ATEŞ ETTİ’ Ardından SEGBİS’le bağlandığı duruşmada o gün yaşananları anlatan Mahsun Zeren ise şöyle konuştu: “Olay günü yağmur yağdığı için çalışmadık. Çarşıya gittik. Döndüğümüzde köyün durağında indik. Oradan 21 plakalı araç geçti el salladık. Şirinle aramızda konuşarak yolumuza devam ettik. Tepede alkol alan 6 kişi gördük. Zafer Aşık bize sinkaflı küfürler etmeye başladı. Diyarbakır plakalı araca el salladığımız için bize küfür etti. Arkadaşları da bize bira şişelerini fırlatmaya başladı. Kendimizi şişelerden korumaya çalışırken Zafer Aşık bize doğru ateş etti. Aramızda en fazla 10 metre mesafe vardı. İlk ateş ettiğinde arkadaşım Şirin başından vuruldu. Sonra bana doğru iki el ateş etti. Kaçtım insanlardan yardım istedim. Ambulansı olay yerine gelen köylüler aradı. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum.” Sanık avukatlarının soruları üzerine Zeren, kendilerine atılan şişelerden sonra sanık ve arkadaşlarına herhangi bir şey atmadıklarını ifade etti. TANIKLAR ÖNCE SATAŞTI SONRA ATEŞ ETTİ Duruşmada dinlenen tanıklar Fuat Aşık, Turgut Aşık ve Erkan Mutioğlu, sanık Aşık’ın Tosun ve Zeren’e sataşarak daha sonra ateş ettiğini kaydetti. SAVCI EKSİKLİKLERİN GİDERİLMESİNİ İSTEDİ İddia makamı, olay anında 112 acil servisi arayan numaranın kime ait olduğunu, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesini ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talebinde bulundu. ‘NEFRET SUÇUDUR, BASİT BİR CİNAYET DEĞİL’ Tosun ailesi avukatları yaptıkları savunmalarda şunlara dikkat çekti: “Sanığın 3 metre yüksek bir konumdan ateş ederek ölüme neden olması durumu değerlendirildiğinde, bilerek ve isteyerek ateş ettiği ve ölüme neden olduğu sonucu ortaya çıkar. Olaydan sonra sanığın organizesinde delillerin karartılması girişimi söz konusudur. Bize göre nefret suçudur. Şuanda sanık yargılanıyor ise de diğer kişilerinde iştirak halinde bu suçtan yargılanmaları gerektiği kanaatindeyiz. Sanık savunmasında suçtan pişmanlık değil de övünme gibi bir durum tespitinde bulunuyoruz. Olay basit bir cinayet değildir. Kaza kurşunu hiç değildir. Sadece Diyarbakırlı olmaları nedeniyle kendilerine ateş edilmiştir. Sanığın tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz.” OLAYIN SPONTANE OLDUĞUNU SAVUNDU Savcılığın mütalaasına karşı söz alan sanık Aşık, “Bu olayın ırkçılıkla bir alakası yoktur. Olay spontane gelişmiştir” diyerek kendini savundu. Sanık avukatları ise Tosun ailesi avukatlarının savunmalarının olaya vahamet katmaya yönelik söylemlerinin olduğunu ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürdü. DURUŞMA ERTELENDİ Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanık Aşık’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.