Yazar Varlı: Anneler çocukları ile Kürtçe konuşmalı 2020-02-21 11:45:32 ANKARA - Türkiye’de Kürtçenin yok olmasına yönelik sürekli politikalar yürütüldüğünü söyleyen Kürt yazar Sadık Varlı, “Bir halkı öldürmek için dilini konuşmamasını sağlamak yeterli” diyerek, Kürtçenin geleceği için annelerin çocukları ile Kürtçe konuşmasının önemine dikkat çekti.   Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO), 2000 yılında 21 Şubat tarihini “Dünya Anadil Günü” olarak ilan etmesinden bugüne geçen 20 yılda, hali hazırda 39 dilin konuşulduğu Türkiye'de, Türkçe dışında anadilde eğitim görmek mümkün değil. Ülkenin en yaygın ikinci dili olan Kürtçe, yasak ve baskılanan dillerin başında geliyor.    2016'da, 676 sayılı KHK ile Türkiye'de günlük yayın yapan tek gazete olan Azadiya Welat, Evrensel gazetesinin Kürtçe yayın yapan dergisi Tiroj, Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (KURDÎ-DER) ve İstanbul Kürt Enstitüsü gibi birçok kurum kapatıldı.   ‘Kurdîya Hesa’, ‘Gav Bi Gav Kurdi’ ve ‘Hînker’ kitaplarında imzası bulunan Kürt yazar Sadık Varlı, kültürel soykırımda anadil etkeni, asimilasyon politikaları, anadilin korunmasında ve gelişmesine dair konuştu.   ‘İNSANLAR ARTIK KENDİLERİ OTOSANSÜR UYGULUYOR’   Anadilin korunmasında ve geliştirilmesinde uluslararası alanda en büyük sorumluluğun devletlere düştüğünü söyleyen Varlı, Türkiye’de ise cumhuriyetin kuruluşundan bugüne Türkçe dışındaki dillere yönelik yok sayma ve yok etme politikaları yürütüldüğünü ifade etti.   Devletin asimilasyon politikalarına her dönem en sıkı şekilde başvurduğunu, bugün ise bu politikaların geçmişten daha farklı yürütüldüğüne dikkat çeken Varlı, “İlginç olan durum artık devlet baskı, zor kullanma gibi politikalar başvurmuyor. Eskiden Kürtçe yasaklıydı konuşanlara para cezası kesiliyordu. Musa Anter (Apê Musa) Kürtçe ıslık çaldığı için suçlandı. Bu yaklaşımlar artık yok, devlet zor kullanmıyor, artık zor kullanmaya da gerek kalmadı. İnsanlar artık kendilerine oto sansür uyguluyor” dedi.   Eskiden köylerde Kürtçe konuşulduğunu, Türkçe konuşmanın ayıp sayıldığını dile getiren Varlı, şunları belirtti: “Ama artık köyde Türkçe bilmemek ayıp olmuş. ‘Sen nasıl Türkçe bilmiyorsun’ diye insanlar birbiriyle dalga  geçmeye başladı. Televizyon, radyo, gazete, internet oto sansür araçları olarak kullanılıyor. Bu araçlar olduğu için artık devletin zor kullanmaya ihtiyacı kalmadı. Eskiden devlet Kürt yoktu diyordu, şimdi TRT 6 (TRT Kurdî) açtı.”   ‘İNCE BİR HİLE VAR’   Varlı, BM Ulusal veya Etnik, Dinsel ve Dilsel Azınlıklara Mensup Kişilerin Haklarına Dair Bildiri’nin altında Türkiye’nin de imzası olduğunu hatırlattı. Varlı, “Ancak ince bir hile var. Devletin niyeti burada dili yok etmek. Bildirinin altında imzası var, ama çocuklara anadil öğretme maddesine şerh düşmüş, ‘biz bunu yerine getiremeyiz’ demiş. ‘Bildiriyi kabul ettik ama çocuklar için anadil olmaz’ diyorlar. Sebebi de şu; çocuklar anadillerini öğrenseler dilin gelişimi devam edecek. Eğitim almazlarsa o zaman dillerini unuturlar ve dil ölür. Devlet bu yönde şerh düştü. Bildirinin altında sadece imzaları var, gereklerini hiç uygulamıyorlar” diye konuştu.   ‘DİL KÜLTÜR İLE BAĞLANTILI’   Türkiye’de anadil haklarını tartışmaya açarken, Kürtlerin anadiline ilişkin bir parantez açmak gerektiğinin altını çizen Varlı, dilin kültür ile birebir bağlantısı olduğunu vurguladı.   “Kültür, dil ile var olabilir, dili ortadan kaldırırsak kültür diye bir şey kalmaz. Haklar kültürleri ile varlar. Bir halkı öldürmek için dilini yasaklamak, dilini konuşmamasını sağlamak yeterli” diyen Varlı, Türkiye’yi şimdiye kadar kaç kim yönetmişse hepsinin yaklaşımının bu yönde olduğunu kaydetti. Varlı, “Dilin yok edilmesi, kültürün yok edilmesi ve nihayetinde insanın yok edilmesi yönünde politikalar uygulandı. Bunu biz ancak faşizm ile açıklayabiliriz” diye de ekledi.    'ANNELER ÇOCUKLARI İLE KÜRTÇE KONUŞMALI’   Sağlık, eğitim, sanat gibi pek çok alanda anadilde yaşanılan yoksunluğun birey ve toplum psikolojisine yansıdığını ifade eden Varlı, “Hasta bir kişi anadilini bilmiyorsa hastalığını dile getiremez. Sağlık hakkı yok olur, önünde ölüme kadar süren bir süreç başlar. Psikolojik olarak rahatsızlık yaşayan birinin anadili olmadan rahatsızlığını dile getirmesi olanaksızdır. Eğitimde açısından bakarsak sadece anadil konuşarak gelişmez. Günlük konuşmak için 200 kelime bilmeniz yeterli. Ama bir dilin gelişmesi için eğitim şart. Eğitim ile dil gelişir. Anadil eğitim olmadan zamanla körelir ve yok olur. Kürt dilinin geleceği mücadelede olduğu gibi Kürt kadınlarının omuzlarında. Kürt kadınları çocukları ile Kürtçe konuşmalı, yoksa yok olan sadece bir dil olmayacak, bir halk olacak” uyarılarında bulundu.