Can’ı zırhlı otobüsle öldüren polis hakkında dava açıldı 2020-02-21 09:13:49 DİYARBAKIR – Diyarbakır’da Cihan Can’ı zırhlı otobüsle çarparak öldüren polis H.A. hakkında “taksirle öldürme” suçlamasıyla dava açıldı, ancak mahkeme 46 gündür yargılamanın yol haritası olan tensip zaptını hazırlamadı. Diyarbakır’da 27 Aralık’ta Halkların Demokratik Partisi (HDP) il binasının önüne giderken Turgut Özal Bulvarı 339’uncu Sokak’ta çevik kuvvet ekibi taşıyan zırhlı otobüsün çarptığı İnşaat Mühendisi Cihan Can’ı “taksirle öldürmek”ten polis H.A. hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca sanık H.A. hakkında “taksirle öldürme” suçlamasıyla hazırlanan iddianame, Diyarbakır 11’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilse de mahkemenin yargılamanın yol haritası niteliğindeki tensip zaptını 46 gündür hazırlamadığı ortaya çıktı.   POLİSİN SERBEST KALMASI YASAYA UYGUN!   Olaydan sonra gözaltına alınan polis H.A., savcılığın tutuklama istemine rağmen soruşturma aşaması boyunca adli kontrol tedbirleri doğrultusunda her ayın birinci ve 15’inci günlerinde adresine yakın karakolda imza atmak ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. Can ailesi avukatı Fuat Coşacak, polisin serbest bırakılmasına karşı Diyarbakır 2’nci Sulh Ceza Hakimliği'ne yaptığı itiraz, polisin serbest bırakılma kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği, usul ve yasaya uygun oluğu gerekçesiyle reddedildi.   POLİS ASLİ KUSURLU    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, olaydan 12 gün sonra hazırladığı üç satırlık iddianameyle sanık polis H.A.’nın “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıla 6 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle cezalandırılması talebinde bulundu. Üç satırdan oluşan iddianame ise şu şekilde: “Şüphelinin sevk ve idaresindeki otobüsle 27 Aralık’ta Turgut Özal Bulvarı 339’uncu sokak girişinde yaya Cihan Can’a çarpması sonucunda yaya hayatını kaybetti. Trafik kazasıyla ilgili hazırlanan kaza tespit tutanağında şüphelinin asli kusurlu, ölen yayanın ise tali kusurlu olduğunun belirtildiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği hususunda yeterli şüpheyi oluşturduğu anlaşılmakla, şüphelinin yargılanmasının yapılarak, cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur.”   MAHKEME ‘GÖREVSİZLİK’ İTİRAZINI DEĞERLENDİRMİYOR   Diyarbakır 11’inci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından iddianame 7 Ocak’ta kabul edilmesine rağmen aradan geçen 46 günde tensip zaptı hazırlanmadı. Mahkemenin “görevsizlik kararı” vermesini isteyen Can ailesi avukatı Coşacak, olayın “taksirle insan öldürme” olarak değerlendirilmiş olmasına işaret etti. MOBESE kayıtları, arabanın maktulü belli bir süre sürüklemesi, çevredeki yurttaşların ikazına rağmen arabanın cesedi sürüklemeye devam etmesi, arabanın dururken cesedin üzerinde durması, maktulün arabanın altından çıkarılma şekli ve olayın vahameti göz önünde bulundurularak, işlenen kazanın kasten öldürme sonucunun nitelikli hali olan “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek’ öldürme suçu” olduğunu belirten Coşacak, verdiği dilekçeyle mahkemenin görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli Ağır Ceza Mahkemesine göndermesi talebinde bulundu. Ancak avukatın 27 Ocak’ta yaptığı itiraza da mahkeme, 26 gündür herhangi bir değerlendirme yapmadı.   ‘MAHKEMEYE MÜDAHALE EDİLİYOR’   Can’ın öldürülmesine ilişkin açılan davaya dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulunan avukat Coşacak, yargılamayı yapacak mahkemeye müdahale edildiği vurgusunda bulundu.    Görevsizlik itirazlarına ilişkin mahkemenin herhangi bir karar vermemesine tepki gösteren Coşacak, mahkemenin yargılamayı sürüncemede bırakarak kamuoyu nezdindeki canlılığını yitirmeye yönelik davranış içinde olduğunu kaydetti. Hazırlanan üç satırlık iddianameyle sistematik olarak cezasızlık pratiğinin sürdürüldüğüne işaret eden Coşacak, “Bu şekilde coğrafyamızda canavarca hisle insan öldürme suçlamasıyla yargılanması gereken şahıslar elini kolunu sallayarak aramızda gezmesi sağlanıyor. Coğrafyamızda işlenen suçların cezasızlıkla sonuçlanmasında devlet iradesi var. Coğrafyanın acımasızlığı yani çatışmalı ortam kolluk görevlilerine suç işleme özgürlüğü sağlıyor” ifadelerini kullandı.   MA / Aydın Atay