‘Müslümandan solcu, solcudan Müslüman olmaz’ önyargısını yıkmak istiyoruz’ 2020-01-26 09:38:58   İSTANBUL – İslam ve Sol Çalıştayında “Müslümandan solcu, solcudan Müslüman olmaz” ön yargısını yıkmak istediklerini ifade eden İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık, “Onun içinde ‘İslam’ ve ‘Sol’ kavramlarını yan yana getirmek, zihinlerimizi buna alıştırmak gerekir. Toplumu kabileler haline getirmemek gerekir” dedi.   Antikapitalist Müslümanlar tarafından düzenlenen “İslam ve Sol Çalıştayı”nın ikincisi Fatih’te bulunan İnşa Kültürevi’nde düzenleniyor. Dün başlayan çalıştayda "Tarihsel Tecrübeler", "Çağdaş Tecrübeler" ve "Kişisel Tecrübeler" başlıklarıyla oturumlar gerçekleşirken bugün "Karşılaşmalar, Yüzleşmeler" ve "İslam, Kadın ve Sol" başlıklarıyla tartışmalar yürütülecek. Çalıştayın düzenleyicilerinden biri olan İlahiyatçı Yazar İhsan Eliaçık, çalıştayın amaçlarına ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.   İlk çalıştayı geçen yıl gerçekleştiğini hatırlatan Eliaçık, çalıştayı yoğunlaştırarak sürdürmek istediklerini söyledi. Çalıştayla birlikte “İslam” ve “Sol” denilen iki dinsel, ekolojik, ekonomi politik, tarihsel, toplumsal ve sosyal fenomenin birbirlerine yakınlık ve uzaklıklarını ortaya çıkarmak istediklerini ifade eden Eliaçık, “Eğer bu iki şey birbirine yakınsa bunu anlayalım ve konuşalım istiyoruz. Bu iki şey birbirinden uzaksa bunlar uzlaşamayacaksa bunu da görelim, anlayalım ve bunun üzerinde kafa yoralım istiyoruz. İnsanların gelip bunları konuşsunlar istiyoruz. Gerek İslam üzerine kafa yoran gerek sol üzerine kafa yoran insanları çağırıyoruz ve birbirleriyle tartışmalarını istiyoruz. Böyle bir zihinsel karşılaşma oluyor” dedi.   ‘BİR DİYALOG SÜRECİDİR’    “İslam” ve “Sol” kavramlarını birbiriyle örtüşen kavramlar olarak gördüğünü ifade eden Eliaçık, “Ama bazı insanlar öyle düşünmüyor. Bazı dindar insanlar var, onlar solu düşman belliyor. Veyahut sol camiadan gelen bazı insanlar var. Onlar da her Müslümanı IŞİD’çi gibi sanıyor. Bunların birbirini dinlemesi çok yararlı olacaktır. Bu bir diyalog sürecidir. Bu insanları bir araya getirerek birbirlerini anlamalarını istiyoruz. O yüzden bu çalıştayı devam ettirmek istiyoruz. Türkiye bunlara alışacaktır” ifadelerini kullandı.    ‘BİR BİRİNİ TANIMIYORLAR’   Yaptıkları çalışmayla zihniyet devrimi yaptıklarını belirten Eliaçık, şöyle devam etti: “Devrimler çeşit çeşittir. En önemli devrimde kişinin zihninde bazı şeyleri devirmesi ve o yargıları yıkmasıdır. İslam ve sol yan yana gelinemez biliniyor. Ama biz bu iki kelimeyi bilerek seçiyoruz. Aslında sol ya da İslam demeye gerek yoktu. Barış demek, demokrasi demek, eşitlik demek yeterli olacaktı. Ama şimdi öyle olmuyor. Bu iki kavram sosyal kavramlardır. Sosyolojide kavramın kendisi kimlik oluşturur. Kendini solcu hisseden bir insanlar topluluğu vardır. Yine kendisini Müslüman zanneden ve İslam’ı en önemli değer olarak gören topluluklar vardır. Bu topluluklar kabile gibi hareket ediyorlar. İki kabile birbirlerine kapıları kapatmışlar ve aralarına duvarlar örmüşler. Duvarın her iki tarafında da birbirine yakın düşünen insanlar olduğu halde sırf bu duvar yüzünden ve bu kabileleşme yüzünden birbirini tanımıyor. İşte bu tür ortamlarda bunu aşmaya çalışıyoruz.”   ‘ÖN YARGILARI KIRMAK İSTİYORUZ’   “Müslümandan solcu olmaz, solcudan Müslüman olmaz” ön yargısını yıkmak istediklerini sözlerine ekleyen Eliaçık, bunu öncelikle zihinde devirmek gerektiğini söyledi. Onun içinde “İslam” ve “Sol” kavramlarının yan yana gelmesi gerektiğini dile getiren Eliaçık, “Zihinlerin buna alışması gerekir. ‘Demek ki İslam ve sol yan yana gelebiliyor, demek ki sabahtan akşama kadar tartışılabiliyor’ demeleri lazım. Dolayısıyla bunlar Türkiye’de ilk defa oluyor. Bunun ilk defa olması açısından zihinlerde bazı kıvılcımlara yol açmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı.     ‘İKTİDARLAR AYRIMDAN FAYDALANIYOR’   Çalıştayın Türkiye’de kutuplaşmaların, kabileleşmelerin arttığı bir dönemde gerçekleşmesinin ayrı bir önemi olduğunu dile getiren  Eliaçık, bu açıdan çalıştayın tarihsel bir yönünün olduğunu sözlerine ekledi. Türkiye’de toplumun yüzde 70’inin sağcı yüzde 30’unun solcu olduğuna dair bir düşüncenin olduğunu belirten Eliaçık, “Sağcılar, dine aman ederler, Allah’a inanırlar, Vatan, Millet, Bayrak, Sakarya edebiyatı yaparlar, geleneğe değer verirler, Osmanlı ecdadımız der. Diğer yüzde 30 ise eşitlik, devrim, emek falan der. Yani böyle bir retorik var. Bu ikisi arasına duvar örerek birbirine düşman kabile yaparsanız Türkiye’de olduğu gibi bundan siyaset faydalanır. Buralardaki geçişleri bir şekilde engellerseniz 17 sene iktidarda oluyorsunuz. Bunun kırılması gerekir. İktidarlar bu ikisi arasındaki ayrışmadan yararlanıyor. Mesela öyle değil de şöyle bir ayrım yapalım. Türkiye’nin yüzde kaçı sermayenin sahibi, yüzde kaçı el emeğiyle geçinmektedir. Yada yüzde kaçının evi vardır yüzde kaçının evi yoktur. Yüzde kaçı yoksulluk sınırının altındadır, yüzde kaçı geçmiştir. Birde böyle yapalım. Bunu aşmamız için öncelikle o sağ-sol, Alevi-Sünni, Türk-Kürt ayrımlarını bir kenarda bırakmamız gerekiyor. Siyasetin bu yaptığına mahkum olmamalıyız. Toplumu kabileler haline getirmemeliyiz” diye konuştu.   MA / Ferhat Çelik