Tarsus Cezaevi'nde hastaneye sevk işkenceye dönüştü 2020-01-25 09:01:05 MERSİN - Tarsus Cezaevi’nde tutuklu Garibe Gezer, İHD'ye mektup göndererek, hastaneye sevk sırasında saatlerce elleri kelepçeli ve soğukta bekletildiklerini aktardı. İhlallere karşı çıkan tutuklulara ise "emre itaatsizlikten" hücre cezası verildiği belirtildi.   Tarsus Kampüs Cezaevi içerisinde bulunan Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Garibe Gezer, maruz kaldıkları hak ihlallerini İnsan Hakların Derneği (İHD) Mersin Şubesi'ne yazdığı mektupla anlattı.  Hastaneye sevklerde kelepçeli muayene dayatıldığını, kelepçeden dolayı bileklerinde tahriş, çizilme, morarma olduğunu belirten Gezer, ringlerde kıpırdamayacak şekilde saatlerce yolculuk yaptıklarını, hastane hücresine götürüldüklerinde de tek sıraya dizilip, aralarına birer asker yerleştirildiğini belirtti. Sevkler sırasında askeri nizam dayatıldığını aktaran Gezer, "Tek sıra halinde askeri iştima ile her biri farklı yaşlarda olan biz kadınlar uyumsuz bir yürüyüş olduğu için çoğu zaman üst üste yığılıp tacizlere maruz bırakılıyoruz. Hastane bodrumunda üstümüze kapatılan iki demir kapı önünde bir arada bulunmamıza rağmen sıkıca taktıkları kelepçeleri hücrede açmayı reddettiklerinden dolayı 6 ila 7 saat hareket etmeden oturmak zorunda kalıyoruz. Saatlerce robot gibi durmaktan ellerimize kramplar girmesinden dolayı kelepçeler açıldıktan sonra uzun bir süre kollarımız hareketsiz kalıyor.”   ‘İŞKENCEYE KARŞI ÇIKIŞA HÜCRE CEZASI’   “Hücrede kadınlar tuvaleti bulunmadığı için ya erkeklerin tuvaletine götürülüyoruz ya da saatlerce bekletilip iki üç defa tepkimizi gösterdikten sonra anca götürülüyoruz. Götürüldüğümüzde de bazı komutanlar, ‘Tuvaletin kapısını aralık bırakın’ diyecek kadar çirkinleşiyorlar" diyen Gezer, insani ihtiyaçlarında bile eril zihniyetin insafına bırakıldıklarını aktardı.    Gezer, "Doktora çıktığımızda da komutanlardan amirlerine kadar sert talimatlarına maruz kalıyoruz. Muayene esnasında cezaevinin kadın personeli bulunmasına rağmen; Kadın hastalıkları biriminde, ultrasonda bile yanımızda duruyorlar. Komutanlar askerler eşliğinde içeride olup ayrı bir şiddete, tacize maruz kalıyoruz. Bu insanlık dışı uygulamalara karşı çıktığımızda sesimizi yükselttiğimizde tutanakla tehdit edilip, tek kişilik hücre tipi ringlere apar topar götürülüp saatlerce o soğukta cezaevine gelene kadar orada tutuluyoruz. İnsani bir talep olan lavabo ihtiyaçlarımız bile bize işkence ile geri dönüyor."   ‘CEZA İÇİNDE CEZA ÇEKİYORUZ’   Tek kişilik hücre tipi ringlerde götürülüp, saatlerce soğukta bekletildiklerini kaydeden Gezer, "Bazı kadınlar artık önceden önlemini alıp sevklere çıktığında pet takmak zorunda kalıyorlar. Bu insanlık dışı uygulamalara sesimizi çıkarttığımızda emre itaatsizlikten hücre cezasına çarptırılıyoruz. Tek kişilik hücre tipi ringlerin hangi amaçla üretildiği belli olmakla beraber sevklerde bile hücre cezasına çarptırılıp ceza içinde ceza çekiyoruz. 2020 yeni yılına eşi görülmemiş zincirleme işkencelerle girdik" ifadelerinde bulundu.    Gezer, kadın tutuklulara uygulanan işkencenin duyurulması ve dayanışma sağlanması çağrısında bulunarak mektubunu noktaladı.