'Kanal İstanbul istihdam değil rant yaratacak' 2020-01-18 17:50:42   İSTANBUL - Kanal İstanbul projesinin istihdam değil, rant yaratacağını belirten DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı, "Bu ülkeyi yönetenlerin görevi, küçük bir azınlığı zengin etmek değil, bu ülkenin emeği ile geçinen milyonlarının gerçek sorunlarına çözüm olmaktır" dedi.   İstanbul Emek Barış ve Domokrasi Güçleri, hükümetin gerçekleştirmek istediği Kanal İstanbul projesinin yaratacağı tahribata dikkat çekmek amacıyla Kadıköy'deki Beşiktaş iskelesi önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamaya Kanun Hükmünde Kararname ile işlerinden atılan çok sayıda KHK'li katıldı.  "Kanal İstanbul değil insanca bir yaşam, insanca yaşanacak bir şehir istiyoruz" pankartının açıldığı eylemde ortak basın açıklaması Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Yönetim kurulu üyesi Kanber Saygılı okudu.   Ülkenin en büyük toplu sözleşmesi olan, tüm çalışanların ücretlerinin belirlenmesinde referans olan asgari ücretin tartışıldığı tarihlerde Kanal İstanbul projesinin gündeme geldiğini ifade eden Saygılı, "Yine ne tesadüf ki, ilgini asgari ücretin açıklanmasından iki gün önce, Kanal İstanbul'un ÇED raporu tüm bu gündemle için uğraşıldı. Hemen arkasından da asgari ücret, 2020 yılı için 2 bin 324 TL olarak açıklandı. Sürekli büyüyen işsizlik, yoksulluk ve geleceğe olan inancın yitirilmesi ile işçilerin-emekçilerin intiharları artarken, fabrikalar kapanıp, şirketler iflaslar açıklarken, hastanelerde malzeme ve ilaç yokluğu nedeni ile ameliyatlar yapılamazken, neredeyse laboratuvarı, spor salonu olan okul bulunmazken on milyarlarca dolar paranın çılgın denilen ve bir şehri, coğrafyayı katledecek olan bir projeye gömülmesine onay vermemiz isteniyor" dedi.   'PARANIN TOPRAĞA GÖMÜLMESİ DEMEKTİR'   Kanal İstanbul'a harcanacak milyarlarca doların bu ülkenin emeği ile geçinen milyonların sırtından çıkarılacağını vurgulayan Saygılı, "Üçüncü köprüde, Osmangazi köprüsünde, şehir hastanelerinde olduğu gibi, geçmeyen arabanın, gitmeyen müşteri/hastanın parası nasıl hazineden yani bizim vergilerimizden ödeniyorsa, geçmeyen gemilerin parası da bizim vergilerimizle ödenecek" diye belirtti.   "Her yıl boğazlardan geçen gemi sayısı düşerken, üstelik boğazlardan geçiş ücrete tabi değilken, gemiler neden bakanın deyimiyle 'paralı yolu' tercih edecekler?" diye soran Saygılı, "Ama yönetenler için bir önemi yok. Nasıl olsa bu halk ödeyecek. Kentin varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesini sağlayacak yaşam destek sistemleri, ormanlar, sulak alanlar, göller, akarsular, kıyılar, tarım alanları gibi doğal kaynakları üreten, yenileyen, kentsel hava sirkülasyonuna yardımcı olan, biyolojik çeşitliliğe ve yaban hayatına ev sahipliği yapan alanların yok olmasıdır. Tarihi ve arkeolojik değerler zarar görmesidir. Olacak olan, trafiği ile karmaşası ile içinden çıkılmaz bir halde olan İstanbul'da yaşamın daha da çekilmez hale gelmesidir. Olacak olan, çok küçük bir azınlığın büyük rant vurgunları yapması demektir. Ulaştırma Bakanı'nın ifadesi ile Kanal İstanbul bir rant projesidir. Kanalın çevresinde kurulacak 'butik şehirlerde' yeni zenginlere yeni boğaz manzaralı hayatlar kurulmasıdır. Kanal İstanbul istihdam yaratmayacak, rant yaratacak, bir avuç inşaatçıyı ve arsa spekülatörünü zengin edecektir. Kanal İstanbul, depremden korunmak için harcanacak paranın toprağa gömülmesi demektir" ifadelerini kullandı.   'TÜRKİYE'NİN GERÇEĞİ YOKSULLUKTUR'   Halkın sokağa atacak parası olmadığını vurgulayan Saygılı, "İşçilerin, yurttaşların cebinden çıkan vergileri heba etmeyin. Asgari ücretten bile vergi alıp, bu vergileri beton çılgınlığı için kullanamazsınız. Üstelik Kanal İstanbul yeni vergiler demektir, ücretlerin daha da bastırılması demektir. Kanal İstanbul, Türkiye'nin en yaşamsal sorununun üstünü örtemez. Türkiye'nin gerçeği işsizliktir, yoksulluktur. Tüm ülkede olduğu gibi, İstanbul'da yaşayan milyonların da ihtiyacı kanal değil insanca bir yaşamdır. İnsan onuruna yakışır bir ücret, parasız nitelikle sağlık hizmeti, çocuklarına parasız nitelikli bir eğitimdir. Özcesi, herkese sağlık ve güvenli bir gelecektir. Bu ülkeyi yönetenlerin görevi, küçük bir azınlığı zengin etmek değil, bu ülkenin emeği ile geçinen milyonlarının gerçek sorunlarına çözüm olmaktır" diye konuştu.     Konuşmaların ardından eylem sona erdi.