İzmir İSİG Meclisi asbest tehlikesine dikkat çekti 2019-12-12 21:40:55   İZMİR- Uzundere ilçesinde asbest tehlikesine dair yapılan araştırmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaşan İzmir İSİG Meclisi, 8 numunenin 7’sinde asbest lifi bulunduğunu söyleyerek, “Nüfusun azımsanmayacak bir kesiminin asbest lifine bağlı akciğer hastalıkları ile karşı karşıya kaldı” dedi. İzmir İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Alsancak’ta bulunan Tabipler Odası’nda Uzundere ilçesinde yaşanan asbest tehlikesine dair yaptığı araştırmanın sonuçlarını basınla paylaştı. Açıklamaya kentte çevre ve halk sağlığı alnında çalışma sürdüren sivil toplum örgütleri de destek verdi. Açıklamayı Asbest Söküm Uzmanı Süleyman Polat okudu. 2008 ve 2010 yılında yayımlanan yönetmelik ile asbestin her türünün yasaklandığını hatırlatan Polat, “Ancak 2010 yılına kadar inşa edilen sayısız konut, okul, hastane, fabrika, devlet dairesi, askeri üs gibi yapılar ile pek çok endüstriyel ürün vesilesiyle, tonlarca asbest halen hayatımızın her anında yer alıyor” dedi. Yasaklardan önce kullanılan asbestli yapı ve ürünlerin sökümü, yıkımı, tamiratı, bakımı, geri dönüşümü ve taşınması sırasında işçilerin ve halkın asbeste maruz kaldığını belirten Polat,  asbestin yalnızca çalışma ortamında maruz kalan kişileri ve onların ailelerini değil, yaşamın her alanında çok sayıda kişiyi etkilediğine dikkat çekti.  ‘YEREL YÖNETİMLER YÖNETMELİKLERİ UYGULAMIYOR’ Nüfusun azımsanmayacak bir kesiminin asbest lifine bağlı akciğer hastalıkları ve akciğer kanseri riski ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Polat, “2004 tarihli ‘Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’ ve 2010 tarihli ‘Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmeliğe’ göre konut, bina, köprü, yol ve benzeri alt ve üst yapıların yıkım ve tadilatı öncesinde asbest araştırmasından geçirilmesi ve asbest raporlarının hazırlanması gerekmektedir” diye konuştu. Polat, yerel yönetimlerin yıllardır mevzuattaki boşlukları gerekçe göstererek yönetmelikleri uygulamadığına vurgu yaptı. Asbest varlığının yoğun olan yerlerden Karabağlar ilçesinin sınırları içerisinde kalan Uzundere Köyü’nün yanı başındaki tarım arazisi olduğunu söyleyen Polat, Uzundere halkının yıllardır yaşama alanlarına tehlikeli atık içeren hafriyat atıklarının dökümünün durdurulması için yerel yönetimlere gittiğini ve bu sayede moloz dökümünün kısmen durdurulduğunu belirtti. ‘8 NUMUNENİN 7’SİNDE ASBEST LİFİ BULUNDU’ Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği’nin çağrısı üzerine İzmir İSİG Meclisi üyesi asbest söküm uzmanlarının, kaçak moloz dökümün yapıldığı bölgede incelemede bulunduğunu belirten Polat, kaçak moloz döküm alanından alınan 8 numunenin, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan yetkilendirilmiş bir laboratuvarda analiz edildiğini ve inceleme sonucunda 8 numunenin 7’sinde asbest lifi bulunduğunu açıkladı. Konuyla ilgili olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ve ilçe belediyelerine söz konusu yönetmelikleri hayata geçirmeye ve asbest söküm çalışmalarını etkin bir şekilde denetlemeye çağıran Polat,  Uzundere Köyü’nün sınırları içerisinde kalan kaçak moloz döküm alanının asbest varlığı dikkate alınarak temizlenmesi için gerekli tüm işlemlerin yapılması talebinde bulundu. ‘ÇEVREYE DUYARLI OLMAK SADECE FİDAN DİKMEKLE OLMAZ’ Uzundere Mahallesi Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği Başkanı Süleyman Gür de,  bu süre içinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve Karabağlar Belediyesi’ne konuyu taşıdıklarını ancak hiçbir adım atılmadığını belirtti. Gür, yetkililere seslenerek, “Çevreye duyarlı olmanın adı sadece fidan dikimi/ağaçlandırma değildir. Aynı zamanda var olanı, yıllarla oluşmuş ekosistemi de korumaktır. Bu anlamda meslek odalarının davetini destekliyor, tespit edilmiş bu zararlı sonuçların ortadan kaldırılması için gereğinin yapılmasını istiyoruz” dedi.