Keskin: İnsan hakları savunucuları direniş damarının bir parçası 2019-12-10 20:58:42   İSTANBUL  - İHD ve TİHV’nın “İnsan Hakları Haftası” kapsamında düzenlediği etkinlikte konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “İnsan hakları savunucuları direniş damarının bir parçası” derken, TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise, “İnsan hakları mücadelesi hiç bitmez” dedi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) “10 Aralık İnsan Hakları” kapsamında İHD İstanbul Şubesi’nde bir araya gelerek kokteyl düzenledi. Etkinliğin yapıldığı salona, “10-17 Aralık haftası, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 71'nci yılında. Barış için özgürlük eşitlik, adalet” pankartı asıldı. Etkinliğe İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD İstanbul Eş Başkanı Gülseren Yoleri, TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, İHD kurucu üyesi Melahat Sattunalı, Kanada Başkonsolosu Brahim Achtoutal, oyuncu Kerem Fırtına ve çok sayıda kişi katıldı. FİNCANCI: İNSAN HAKLARI MÜCADELESİ BİTMEZ İlk olarak konuşan TİHV Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, birlik olmadan mücadelenin sürdürülemeyeceğini söyledi. İnsan haklarının güvenlik politikalarına feda edildiğini söyleyen Fincancı, “Biz yeniden insan haklarının hakim olduğu bir mücadele sürdürüyoruz. İnsan hakları mücadelesi hiç bitmez. Birçok zorluk ile karşı karşıyayız ama kazanımlar ile ilerliyoruz. 71 yıl önce dünya devletleri, insan haklarının korunması için bir karar verdi. 21'nci yüzyıl başı ne kadar karanlıksa, 21 yüzyıl sonu kadar aydınlık. Bizim parçalara ayrılmış şekilde hak mücadelesi veren gruplar ile dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmeye ihtiyacımız var.  Devletin doğrudan şiddetine karşı, bütün dünyanın yaşanabilir yer olması için dayanışmamız gerekiyor. Öyleyse devrim" diye belirtti.  KESKİN: BİR DİRENİŞ DAMARIMIZ VAR Büyük bir kıstırılmışlık hali yaşandığını ifade eden İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de, “90 yıllarda da böyle süreçler yaşadım ama bu sefer ki başka. O zaman bilirdik ki devlet vardı, birde hükümet vardı. Şimdi ise o derin yapıyla uzlaşmaya gitmiş bir hükümetten söz ediyoruz” ifadelerini kullandı. Tüm bunlara karşı bir de direniş damarının olduğundan söz eden Keskin, insan hakları savunucularının da o damarın bir parçası olduğunu belirtti.   YOLERİ: BİRLİK OLMAYA İHTİYACIMIZ VAR “Her şeyden önce bir arada olmamız gerekiyor” diyen İHD İstanbul Şube Eş Başkanı Gülseren Yoleri de şöyle konuştu: “Önce bizi ayrıştıran farklı anlayışlar vardı. Şimdi birlik olmanın yolunu bulmaya ihtiyacımız var. İnsan hakları, çevre, kadın mücadeleleri artık kendi mücadele felsefelerine hakim, başladığımız yerde değiliz. Bu ülkede demokrasi, insan hakları, barış yoksa hepimiz tehdit altındayız. O zaman demek ki çok ortak bir mücadele yürütmeye ihtiyacımız var. Kendi kimliğimiz, iddialarımız, isteklerimiz ile tekrar bir araya gelmeye ve mücadeleyi büyütmeye ihtiyacımız var.” Son olarak konuşan  İHD kurucularından Melahat Sattunalı  ise, “Biz 12 Eylül’ü yaşayan insanlarız. Bu derneği kurarken tek isteğimiz, başımızın üstünde bir çatı olması, dertlerimizi nasıl çözeriz diye konuşabilmekti. Çalışanlara başarılar diliyorum” diye konuştu.