HDP Eş Genel Başkanı Temelli: Bu iktidarla gidecek yol kalmadı 2019-12-02 14:34:23   VAN – TUHAY-DER’in etkinliğinde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, dayanışmanın önemine vurgu yaparak, “Bu iktidarla gidecek yolumuz kalmadı. Bütün değerlerimizi koruyarak, acılarımızla yüzleşerek bir şekilde yan yana duracağız. Yan yanayız, bir aradayız bu zulümden, savaştan hep birlikte kurtulacağız" dedi.    Van Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), çatışmalarda çocuklarını kaybeden ve yakınları cezaevlerinde olan ailelerle bir araya geldi. Bir düğün salonunda düzenlenen yemekli etkinliğe Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli,  Van milletvekilleri Tayip Temel ve Murat Sarısaç, Barış Anneleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA) üyeleri katıldı.    ‘AİLELERİMİZ BİZE YOL GÖSTERİYOR’    Programda ilk olarak konuşan HDP Van Milletvekili Tayip Temel, Kürt halkının mücadelesinin 40 yıldır ağır bedeller vererek sürdüğünü söyledi. Aileleri hedef alan politikaları değerlendiren Temel, “Ailelerimiz kandırılmaya çalışılıyor. Ailelerimizi tasfiye politikalarına alet etmek istiyorlar. Kritik süreçlerde bu tür oyunlar daha fazla hayata geçirilmek isteniyor. 2014 yılında bu tasfiye sürecini ailelerimiz üzerinden gerçekleştirmek isteyen politikalara karşı, halkımız bu oyunlara gelmeyeceğini ve hakikatte ısrarları sayesinde bu oyunları boşa çıkardı. Bizi hakikate karşı uyaran ailelerimiz, doğru yolu gösteren ailelerimiz bize yol göstermeye devam ediyor. Bundan eminiz ki ailelerimiz ne olursa olsun partilerine her koşulda sahip çıkmaya devam ediyor. Binlerce selam olsun kahramanlar yetiştiren ailelere, binlerce olsun bu mücadele yolunda çocuklarını feda eden ailelere” dedi.    'AKP KÜRT SORUNUNU ÇÖZEMEZ'   Ardından konuşan Eş Genel Başkan Sezai Temelli, şunları söyledi:    "Acımız büyük adeta acıdan örülmüş bir coğrafyada yaşıyoruz. Zulüm, şiddet sarıp sarmalamış durumda. Bizim payımıza acı, hüzün düşüyor. Her şeye rağmen, bu düşmanlığa rağmen hep yan yana durarak, direnmeye devam ediyoruz. O duymayan kulaklara haykıralım. Biz direnmeye devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki eğer vazgeçersek hepimiz yok olana kadar bu acılar bitmeyecek. Bütün tarih boyunca bunu yaşadık. Ama biz tarihiz, kültürümüzle buradayız. Direnerek, hiçbir acımızı unutmayarak dayanışmayı büyütmeliyiz. 17 yıl önce AKP iktidara gelirken bu ülkeye birçok vaatte bulundu. Yasakların kalkmasından bahsetti ve 'bütün bu meselelerinin çözümü mümkün' dedi. Bu iktidar ne 17 yıl önce samimiydi ne de şimdi samimi. Hele hele Kürt sorununu hiç çözemez. Bu iktidar Kürt sorunundan, zulümden besleniyor. Bu halka vereceği hiçbir şey yok. Geldikleri nokta 80 ve 90’ları tekrar etmek. Başka bir şey yok. Sürekli halkı aldatan, kirli manevralarıyla krizden başka bir şey bırakmayan iktidarla karşı karşıyayız. Ortada hukuk adına bir şey yok.  Kendi yasalarını bile uygulamıyorlar.   HALKLARA ÇAĞRI    Hukuk devleti Türkiye için bir hayal oldu. Kendi çıkarları için bir sistem dayatıyorlar. O sistem tekçilikten başka bir şey değildir. Hukuk adaleti yok. Bizler bir adalet mücadelesi veriyoruz. Bugün binlerce arkadaşımız yargılanıyor. Haksız, hukuksuz yere hüküm giydi. Adaleti mahkeme salonlarında bulmanız mümkün değil. O arkadaşlarımız adalet, hukuk istemiş. Yargıçlar talimatla karar veriyorlar. Savcılar uyduruk fezlekeler yazıyor. Adeta kara mizah. Yok gizli tanıklar, yok çeşitli şikayetler. Buna adalet denir mi?  Sadece adaletsizlik yok vicdansızlık da var. Tüm halkların,  toplumun en temel haklarını gasp etmekteler. Bundan en büyük nasibi alan Kürt halkıdır. Yeri, yurdu kazanımları gasp edilmekte. Bu şiddet sınırları aşmış durumda. Yok, pençe harekatı. O denli saldırgan bir politikaları var ki. Şimdi Suriye Mili Ordusu (SMO) vahşeti gözler önüne seriyor. Artık bu ülkede insan haklar olağanlaşmış. İnsan haklarını olağanmış gibi ihlal ediyorlar. Hakikatin sesi olarak iktidarın karşısına dikilmek zorundayız. Bu kayyum dayatması, Kürt düşmanlığı ve iradesini yok saymadır. Buna baş eğlememeliyiz. Tüm Türkiye halkalarına çağrı yapıyoruz. Bu adaletsizliğe baş eğmeyin. Kürt halkını yalnız bırakmayın.  Bugün Kürt halkının maruz kaldığı bu şiddete karşı tüm toplum yan yana gelmelidir. Eğer gelmezsek kimsenin sesinin çıkamadığı ülkede yaşayacağız.   KAPI KAPI DOLAŞIP ANLATMALIYIZ   Bütün dünya en ufak bir adaletsizlik olsa başkaldırıyor. Türkiye'deki bütün kesimler yeniden düşünmek zorundadır. Afrin, Rojava’ya sessiz kalıyorsanız bilin ki o savaş sizin de kapınızı çalacaktır. Buna son vermek istiyoruz. Bu yüzden herkesi barış, adalet mücadelesine davet ediyoruz. Garzan mezarlığını kapı kapı dolaşıp anlatmalıyız. Bu iktidarın zulmünü teşhir etmeliyiz.  Çünkü siz insanlığın gömülme hakkını ihlal ediyorsanız adaletten, vicdandan bahsedemeyiz. Sonrada çıkıp İslam üzerine konuşuyorlar. Bu konuda samimi olmadıkları gerçeği Garzan ve yüzlerce yerdedir. Gidin bu ülkenin cezaevlerini gezin. Oradaki tutuklulara, hükümlülere yapılan zulmü görün. İnsan hakları üzerine  çok konuşacağız. Eğer konuşacaksanız cezaevlerindeki zulmü görerek konuşun. İnsanlar zulmüme karşı açlık grevinde. Bu iktidarın karnesi cezaevlerinde yazılıyor. Buna ancak iktidardan kurtularak son verebiliriz. Bu iktidarla gidecek yolumuz kalmadı. Yan yana gelmek, dayanışmak önemlidir.  Bütün değerlerimizi koruyarak, acılarımızla yüzleşerek bir şekilde yan yana duracağız. Yan yanayız bir aradayız bu zulümden, savaştan hep birlikte kurtulacağız.”