Şule Çet davasında sanık Çağatay Aksu’ya 'müebbet' hapis istemi 2019-11-20 11:44:04 ANKARA - Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet'in ölümüyle ilgili yargılamada savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, sanık  Çağatay Aksu  için müebbet hapis cezası isterken, sanık Berk Akad için ise “yardım etme ve kasten öldürme” suçlamalarıyla 20 yıla kadar hapsi istendi. Duruşma 4 Aralık'a ertelendi.   Ankara'da Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in (22), geçen 29 Mayıs'ta bir plazanın 20'nci katından şüpheli şekilde düşerek ölmesiyle ilgili tutuklu sanıklar Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand'ın (33)  yargılandığı davanın 5’inci duruşması Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.   Tutuklu sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu’nun hazır bulunduğu duruşmaya Şule Çet’in ailesi ve avukatlarının yanı sıra kadın örgütleri, öğrencisi tarafından katledilen Ceren Damar Şenel’in babası, katledilen Fatma Şengül’ün kızı Açelya Şengül katıldı.    Duruşma tanıkların dinlenilmesi ile başlandı. Daha önce de tanıklık eden Şule’nin eski erkek arkadaşı Muhammed yeniden dinlenildi.   ‘ŞULE’NİN ÖLDÜĞÜNÜ KARAKOLLA GİDİNCE ANLADIM’   Muhammed Furkan, Şule Çet ile yaşadığı duygusal ilişkiden söz etti. Sanık avukatları tarafından Çet’in katledildiği zaman ev arkadaşı ile görüştüğüne dair kendisine soruşturma açıldığını belirten Furkan, “Onlar konuştuğumu söyledi ama ben zaten Şule’nin ölümünü öğrendiğimden sonra gerçekliğine dair aradım. Şule’nin psikolojik durumu çok iyiydi. Şule hayvan besliyordu, gayet mutluydu. Son günlerde herhangi derdi bir sorunu yoktu. Düzenli kullandığı herhangi bir ilaç yoktu. Psikolojik sorunlarından kaynaklı benimle birlikteyken hastaneye hiç gitmedi” dedi.   KENDİ ARALARINDA YAZIŞTIKLARI MEKTUPLAR SORULDU   Ardından söz alan müşteki avukatlarından Onur Tatar, sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu’ya birkaç soru soracağını belirtti.  Av. Tatar, Akand ve Aksu’nun kendi aralarında yazdığı mektupların onlara ait olup olmadığını sordu.  Sanık Akand, “İşçi koğuşunda olduğumuz için aralarda birbirimizi gördüğümüz zaman elden veriyorduk ya da duruşmaya gelince birbirimize veriyoruz” diye cevapladı.   Av. Tatar’ın “Bir mektubunda ya beraber çıkarız ya da beraber batarız diye yazmışsınız bunun anlamı nedir?” diye sorması üzerine ise Aksu, “Üzerimize yapılan sosyal medyadaki durumlardan kaynaklı onu yazmam normal değil mi? İkimizde aynı yasalarla yargılanıyoruz” şeklinde cevap verdi.   ‘OLAY GÜNÜNE AİT BÜTÜN DELİLER SİLİNMİŞ’   Ardından söz alan müşteki avukat Umur Yıldırım ise, “Bu mektuplar ilk celseden önce yazılmış.  Bugün mütalaa okunacak diye yeni çıktı bu mektuplar. Dudak okuma uzmanın raporu gelmişti.  Berk Akand ne kadar suçun içerisinde değildim dese de suçun içerisinde bizzat var. İkinci olarak telefon raporları geldi. Telefonda arama kayıtları, konuşmaları hepsi silinmiş. Bu dosyanın tanığı olan Pınar Turgut’ta bulunan telefon kayıtları da silinmiş. Olay gününe ait aydınlatmaya yönelik birçok delil silinmiş. Olay günü Şule’nin 20’inci katta eşyaları var. Bir de düştüğü zaman üzerindeki eşyaları var. Babasıyla olay günü sonrası Şule’nin eşyalarını almaya geldik, ama polisin orada tutuğu tutanağın belli değil. Polisin bize verdikleri Şule’nin iç çamaşırı değil, 20’inci katında olan eşyaları. Tutanakta, iç çamaşırının dahi verildiğini söylendi ama baba burada onları almadığını söyledi. Bunlar hepsi ATK’ye gitti ama bunların hiçbiri incelenemedi. Bu dava bir cinsel saldırı davasıdır” dedi.   SAVCILIK MÜTALAASINI VERDİ   Avukatların savunmalarının ardından savcılık makamı mütalaasını mahkeme heyetine sundu. Savcılık mütalaada, sanık Çağatay Aksu’nun “kasten öldürme ve cinsel saldırıdan” ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ederken, sanık Berk Akand’ın ise “yardım etme ve kasten öldürme” suçlamalarıyla 20 yıla kadar hapsi istendi.   Savcının mütalaasını açıklamasının ardından avukatlar ve sanıklar mütalaaya ilişkin savunma yaptı. Müşteki avukatları yasal indirimlerin yapılmaması talebinde bulundu.   'SUÇUM VARSA BENİ ASIN'   Ardından söz alan sanık Aksu, “Biz boşuna yatmışız. Savcı bey keşke ilk davada okusaydı. Hala nasıl cinsel saldırıdan bahsediyorlar. Bir insanla halay çekip, nasıl tecavüz edersiniz? Bu dava saçma sapan şeylerle buraya geldi. Bizim bu suçu işlemediğimiz çok net. Beni asın. Suç bulabiliyorsanız beni asın. Bunu farz gibi düşünüp, vicdanınıza göre karar verin” diyerek suçlamaları reddetti.   Sanık Akand ise, “Ben o gece uykusuzdum, 36 saattir uyumuyordum. Sandalyede uyuyordum. Gecenin bir yarısı oturduğum sandalyeden felaket ötesi bir şeyle uyandım. Uyandırılıyorum ve Çağatay sağı solu topluyor, siz normal uyandım sanıyorsunuz” diye belirtti.   Mahkeme heyetinin, “Çağatay senin uyumadığını söylüyor” dediğini hatırlatması üzerine ise Akand, “Çağatay ile burada anlaşamıyoruz. Tek tanığı benim. Çağatay’ın bir kıza tecavüz edip, öldürdüğüne inanmıyorum. Çağatay hakkında en ufak bir şey bilsem söylerim. Beraatimi istiyorum” dedi.   SANIK AVUKATLARI TAHLİYE İSTEDİ   Söz alan sanık Akand’ın avukatı Paşa Büyüker delillerin detaylı olarak incelenmediğini belirtirken, sanık Aksu’nun avukatı Levent Ekmen ise esas iddianame hakkında savunma için ek süre talebinde bulunarak Aksu’nun tahliyesine karar verilmesini talep etti.   DURUŞMA 4 ARALIK’A ERTELENDİ   Savunanların ardından mahkeme heyeti, gelecek celse için savunmalara ek süre verilmesine, Sanık  Berk Akand’ın son savunmasını yazılı olarak vermesine ve tutukluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 4 Aralık tarihine ertelendi.