Gözaltına alınan 2'si kadın 3 ESP’li: Tecavüzle tehdit edildik 2019-10-20 14:04:04   DİYARBAKIR – Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıya ilişkin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşım gerekçesiyle ev baskınından gözaltına alınan 2'si kadın 3 ESP üyesi, tecavüzle tehdit edildiğini açıkladı. Söz konusu baskında, polisin cüzdandaki paraya el koyduğu iddia edildi.    Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) üç üye ve yöneticisi, Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırısına karşı sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşım gerekçesiyle 18 Ekim’de evleri basılarak gözaltına alınmalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü’nde düzenlenen açıklamaya, ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, ESP İl Eşbaşkanı Ramazan Karakaya,  kent milletvekili Musa Farisoğulları, HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, ESP ve HDP’li yöneticiler katıldı.   ESP İl Eşbaşkanı Ramazan Karakaya, gözaltına alınan üyelerinin tecavüz edilmekle tehdit edildiklerini, gözaltı kararı bulunmayan bir üyelerinin ise işkence gördüğünü ve işkence sonrası sağlık durumunun ciddiyetin koruduğunu söyledi. Baskınların Rovaja işgaline ve kayyumlara karşı ESP ve HDP’lilerin başlatmış olduğu direnişe karşı bir saldırı olduğunu ifade eden Karakaya, amaç direnişi dar alanlara sıkıştırıp, kırmak olduğunu dile getirdi.    ‘CÜZDANIMDA NAKİTPARA ALMIŞLAR’     Gözaltına alınanlardan Sosyalist Kadın Meclisleri MYK Üyesi Satiye Ok yaşadıkları, cinsel taciz, hakaret ve işkenceyi anlattı. Sabah saat 04.00’te evlerinin kapılarının uyarı yapılmadan kırıldığını ve içeri giren özel harekat polislerinin ters kelepçe yaparak, 2 saat boyunca kendilerini yere yatırdığını belirten Ok, "Rojava'yı kaybettiniz şimdi ne yapacaksınız, deyip tekme tokat darp etti. Evde arama yapıyorlardı. Aramada biz yoktuk. Cüzdanımdan 100 dolar ve 50 euro almışlar. Kadınlar olarak vermek istedikleri mesajı aldık. Biz bu güne kadar direnerek mücadelemizi var ettik. Mücadele büyüdükçe saldırlar da büyüdü. Onlara cevabımız, nasıl tırnaklarımızla kazandıysak direniş büyüyecek. Korkmuyoruz, susmuyoruz" diye konuştu.    TECAVÜZ, TACİZ, JOPLA İŞKENCE   Aynı baskında gözaltına alınan Sosyalist Genlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Üyesi Helin Yağmur Uci de "2 saat boyunca işkence gördük. Tecavüzle tehdit edildik, yüzlerimiz coplandı. Silahın kabzası ile taciz edildim. Cüzdanımdan paramı çalmışlar. Bunun genç kadınlara ve partililere özel bir yönelim olduğunu biliyoruz. Onların ne kadar tacizci, tecavüzcü olduklarını biliyoruz. IŞİD zihniyeti nasıl tacizci, tecavüzcü, hırsızsa bunlarda aynısı. Bu baskılara karşı genç kadınlar olarak korkmuyoruz. Bize işkence yaparken 'İnsanlık onuru işkenceyi yenecek mi?' diye sloganlarımızı hatırlatanlara diyorum, evet insanlık onu işkenceyi yenecek" diye konuştu.    SGDF'li Sedat Türlü de ayrı bir adreste aynı saatte gözaltına alındığını, tecavüz tehdidine maruz kaldığını ve darp edildiğini kaydederek, "Ben 10 Ekim Ankara Katliamı’nın tanığıyım. Bu baskınla bize ideolojik bir mesaj vermek istediler. ‘Katliamlarla bitiremedik, baskınlarla bitireceğiz’ mesajı. Ancak bitiremeyecekler" diye belirtti.    TAŞKIRAN: MÜCADELEYE DEVAM   ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, yaşananların bilinmedik şeyler olmadığını,  yaşananların Rojava’daki kadın devrimine karşı, işgale karşı tutum belirledikleri için gözaltına alına alınıp işkenceye maruz bırakıldıklarını hatırlatarak, savaşa karşı mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirdi.   FARİSOĞULLARI: DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ    Daha sonra söz alan milletvekili Musa Farisoğulları, yaşananların AKP- MHP bloğunun Kürt düşmanlığı, Kürtlerin ve dostlarının verdiği mücadeleye yönelik olduğunu vurguladı. Taciz, tecavüz ve talanın, tüm halkın sorunu olduğunu belirten Farisoğulları, HDP İl Binasının uzun bir süredir polis ablukası altında olmasına dikkati çekti. Farisoğulları, şunları söyledi: “Parti önünde işgal durumu var.  Parti binamızın kapısına Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü diye bir yazı asacağız. Sosyal ve siyasi çalışmalarımızı da sokakta halkın içinde yürütmemiz gerekecek. Buradan çağrı yapmak istiyoruz. Savaşa karşı direnmekten başta çare yok. Tek bir Kürt kalana kadar karşılarında diz çökmeyeceğiz.”