Şık: Ekosistem çöküşe doğru gidiyor 2019-10-16 23:01:31   ANTALYA- "Dünya Gıda Günü" kapsamında konuşan Gıda Mühendisi Bülent Şık, ekosistemin çöküşe doğru gittiğini söyleyerek, “Mevcut gıda piyasası çiftçiliğe ve küçük üretim yapılara zarar veriyor” dedi. Antalya Gıda Mühendisleri Odası, “Dünya Gıda Günü” kapsamında “Sağlıklı ve Sürdürülebilir Besleme Herkes için Mümkün mü?“ konulu toplantı gerçekleştirdi. Gıda Mühendisi Bülent Şık’ın katılımcı olarak katıldığı toplantıya, Gıda Mühendisi öğrencilerinin yanı sıra birçok yurttaş da katıldı. Değişen dünya ile birlikte, kamusal hayat, iklim ve gıda sorunlarının artığının tartışıldığı toplantıda, iklim krizi ve gıda krizi yanı sıra toplumsal sorunlarının çözümü konusunda enstitülerin yararlı olacağı konusu üzerinde duruldu. ‘SAĞLIKLI BESLENME HERKES İÇİN MÜMKÜN’ Sağlıklı ve sürdürülebilir beslemenin herkes için mümkün olduğunu söyleyen Bülent Şık, gıdanın temel öğelerinin zengin olması, kimyasal içeriğe sahip olmasının sağlıklı bir beslemenin ön koşulu olduğunu ifade etti. Gıda piyasasının günden güne ağlarını daha da genişlettiğine değinen Şık, beslenme öğelerinin salt pazara yönelik üretildiğini belirti. Mevcut gıda piyasasının çiftçiliğe ve küçük üretim yapılara zarar verdiğine işaret eden Şık, bunun aynı zamanda iklim krizine de yol açtığını, insan uygarlığının temellerini sarsacak bir krizi meydana getireceğine dikkati çekti. ‘BÖCEK ÇEŞİTLİLİĞİNİN AZALMASI FELAKET’ Son dönemde böcek çeşitliliğinde de ciddi bir azalmanın yaşandığını dile getiren Şık, böcek çeşitliliğinin doğanın kendini yenilemesi ve yeniden dönüştürmesinde önemli olduğunu ifade ederek, “Böcek çeşitliliğin azalması felaket demektir. Doğal denge hızla yok oluşa doğru gidiyor. Bunun en büyük nedeni de kamusal alanın iyi organize olmamasından kaynaklanıyor” diye konuştu. Güçlü yerel yönetim modellerinin eko sistemin çöküşünün engellenmesinde önemli bir faktör olduğuna dikkati çeken Şık, “Ekosistemin çöküşü, kamusal alanda bireyin birey ile olan ilişkisinde de önemli bozukluklara yol açıyor. Hukukun bile sınır koyamadığı bir piyasa hegemonyası mevcut. Pazar anlayışı üzerine kurulu bir sistem tüm toplumları yıkıma götürür. Bu da kamusal hayatı var eden dokunun bozulması ve toplumsal ilişkilerin ortadan kalkması demektir” şeklinde konuştu.