10 Ekim'de yaralı kurtulan Karakurt: Türkiye DAİŞ’e yeniden alan açıyor 2019-10-15 09:05:51 ANKARA – DAİŞ tarafından gerçekleştirilen Ankara Gar Katliamı’ndan yaralı kurtulan Nazım Karakurt, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik savaşı sürdüren Türkiye’nin sorumluluğunu aldığı DAİŞ’e “yeniden alan” açtığını söyledi.   Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik sürdürdüğü saldırıların yol açtığı sivil ölümler dünya gündeminde. Uluslararası güçlerden ve kurumlardan gelen çağrılara rağmen, Türkiye’nin saldırılarına son vermesi nedeniyle bu sivil ölümlerin katlanabileceği yönündeki endişelerin yanı sıra kaygılara yol açan bir diğer önemli durum, DAİŞ’in yeniden harekete geçmesi.   Türkiye, operasyon başlangıcında bu konuda uluslararası güçlere güvence vermesine rağmen,  TSK savaş uçakları tarafından buraya yönelik yapılan bombardıman sonucu Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) elindeki 750’yi aşkın DAİŞ'li tutuklu ve aileleri, tutuldukları Eyn Îsa'daki kamptan kaçtı. Bu olayın yanı sıra DAİŞ üyeleri yine bölgenin kimi merkezlerinde saldırılarına başladı.   Türkiye’nin 20 Temmuz 2015'te Suruç’ta, 10 Ekim 2015’te Ankara Garı önünde ve 20 Ağustos 2016’da Antep’te bir düğüne yönelik kanlı saldırılar gerçekleştiren DAİŞ konusunda aldığı sorumluluk, yakın tarihte yaşanan bu olaylar nedeniyle kaygıların daha da büyümesine yol açmış durumda.   14 arkadaşını yitirdiği Ankara Garı Katliamı’ndan yaralı kurtulan 10 Ekim Derneği Yönetim Kurulu  üyesi olan Nazım Karakurt, bu yönlü kaygılarını dile getirdi.   Ortadoğu’nun en vahşi ve barbar örgütü olarak tanımlayıp, AKP’nin desteklediğini söylediği DAİŞ’in elini kollunu sallayarak Ankara’da 103 insanı katlettiğini söyleyen Karakurt, “O gün bizi katledenler şu anda Ortadoğu’nun çeteleri ile birlikte Kürt halkının topraklarını işgal ediyorlar” diyerek, Kuzey ve Doğu Suriye’de dönük operasyona işaret etti.   Karakurt, “Şu anda AKP ve MHP faşist iktidarı yine ÖSO denilen bu çeteler ile birlikte Rojava’da kurulan demokratik bir yapıyı işgal ediyor. İşgal ettiği yetmiyor oradaki silahlı güçler ile savaşırken aynı zamanda sivilleri, çocukları, kadınları da katlediyor. Dün Cîzîre’den Serekanîye ye giden uluslararası gazetecilerin de olduğu konvoy Türk Silahlı Kuvvetlerinin uçakları tarafından vurularak 11 kişi katledildi ve bunlardan biri gazeteciydi. Ben o görüntüleri görünce yine 10 Ekim Katliamı geldi gözlerimin önüne” diye konuştu.   ‘TÜRKİYE IŞİD’E ALAN AÇIYOR’   Türkiye’nin yürüttüğü operasyonla DAİŞ’e alan açtığını dile getiren Karakurt, “Cellat örgüt artık aramızda. Bu Türkiye’yi karanlık bir bilinmeze götürür. Türkiye buradan aydınlığı bulamaz, aydınlığa çıkamaz. Bu örgütün ideolojisi, politiği belli. Siz bu cellat örgütü savunuyorsanız demek ki onlar ile başka bir işiniz var. Onları entegre mi edeceksiniz? Bizim gibi sıradan insanlar mı olacaklar? Hayır, kesinlikle amacınız o değil” sözlerini sarf etti. Karakurt,  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamaların da DAİŞ’in “onların emrinde bir örgüt olacağı” anlamına geldiğini ifade etti.   ‘CHP, AKP’YE YENİDEN CAN SUYU OLDU’   CHP’nin tezkereye ‘Evet’ demesini de eleştiren Karakurt, halbuki Kürtlerin 31 Mart ve 23 Haziran’da demokrasinin gelişebilmesi için CHP’ye el uzattığını hatırlattı.   Karakurt, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürtler, ‘bu ülkede bir demokrasi ittifakı kurabiliriz’ deyip, barış eli uzattılar, CHP’nin 6-7 tane büyükşehir kazanmasını sağladılar. Siz bu savaş tezkeresini onaylamakla oradaki Kürt kadınlarının, Kürt çocuklarının, yaşlıların ölümlerine açık destek verdiniz. Sayısal olarak tükenmiş olan bir AKP’nin yeniden 4-5 yıl daha iktidarını sürdürmek adına ona can suyu oldunuz. CHP adına can suyu olan Kılıçdaroğlu’dur. Bugün bitmiş olan bir siyasal partinin yeniden ayağa kalmasını yardımcı oldunuz. Her şeyi bir tarafa bırakın ÖSO çeteleri artık bizim ülkemizde. Kaç tane sivil insan öldü hiç utanmıyor musunuz?”   ‘HERKES SAVAŞA KARŞI ÇIKMALI’   Başta aydınları ve demokratlar olmak üzere herkesi savaşa karşı çıkmaya çağıran Karakurt, “Avrupa’nın hemen hemen bütün ülkeleri dünyanın birçok ülkesinde milyonlar sokakta. Biz bu ülkede tecritteyiz. Bu ülkede bir savaş var ve biz bu ülkenin sokaklarına çıkamıyoruz. Barış bir insan hakkıdır. Ben bu hakkı çıkıp her yerde ifade ederim, çünkü biz 10 Ekim’de ‘barış’ diyerek katledildik. Bizi katledenler kim? O çetelere ekonomik, lojistik destek sunan bir hükümetin taraflı tutumundan dolayı biz orada katledildik. Herkes bu savaşa karşı çıkmalı. Erdoğan bu savaşa son vermeli” dedi.   MA / Diren Yurtsever