Sancılı: Bir yıl fazladan cezaevinde kaldım 2019-10-15 09:02:15 İSTANBUL –  KHK’yle kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nin imtiyaz sahibi Kemal Sancılı, denetimli serbestlik hakkının engellendiğini belirterek, “Beni bir yıl daha fazla yatırmak için ellerinden geleni yaptılar” dedi.  Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) kapatılan Özgür Gündem Gazetesi İmtiyaz Sahibi Kemal Sancılı, 10 Nisan’da görülen duruşmasında tahliye edilmişti. Özgür Gündem Gazetesi’nin haftalık eki olan Demokratik Ulus Gazetesi’nin imtiyaz sahibi olduğu gerekçesiyle hakkında kesinleşmiş 3 yıl 9 ay cezası olduğu için tahliye edilmemiş ve yeniden cezaevine gönderilmişti.  Özgür Gündem davasında cezaevinde kaldığı sürenin mahsup sayılma başvurusunun kabul edilmesi üzerine Sancılı, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden 11 Ekim’de çıktı.  Sancılı, hem kendisinin hem de cezaevinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti.    ‘HER FIRSATTA DİSİPLİN CEZASI’   Edirne F Tipi Cezaevinde zorlu süreçler yaşadığını belirten Sancılı, “Cezaevine ilk geldiğimizde cezaevi girişinde tehdit, zorla elbiselerimizin çıkartılması gibi uygulamalar ile karşılaştık. Elbiselerimi çıkarmayı kabul etmeyince küçük bir odaya alınıp ‘ya çıkarırsın ya da bu senin son şansın’ denilerek tehdit edildim. Bu tehditlerden sonra beni küçük bir koğuşa aldılar. Burada yaklaşık iki ay tek başıma kaldım. Bu uygulamalar ile insanların iradesi teslim alınmaya çalışılıyor” dedi. Sürekli disiplin cezaları aldığını söyleyen Sancılı, “Cezaevinde toplu hareket edilmeyecek diye tehdit edildik, buna tepki olarak yemek almadık. Yemek almadığımız için disiplin cezaları aldık. Hatta bu sorunların giderilmesi için 3 günlük açlık grevine girdik, bunun için tekrar disiplin cezası verildi. Disiplin cezaları verilirken, bize gelip size ceza verdik denilmiyor. 15 gün geçtikten sonra bize aktarılıyor. Aktarıldığında ise ‘itirazınız varsa Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edin’ diyorlardı. Biz İnfaz Hakimliğine başvurduğumuzda ise, hakimlik ‘15 günlük süreniz dolmuş itirazınızı ele alamayız’ diye reddediyordu” diye konuştu.    ‘1 YIL FAZLADAN KALDIM’   Denetimli serbestlikten yararlanmak için açık cezaevine gitmesi gerektiğini ama bunun engellendiğini belirten Sancılı, “Açık cezaevine geçmek için tüm şartlara sahip olmama rağmen cezaevi idaresi bilinçli olarak beni göndermedi. Kendilerine sözlü olarak aktardığımda disiplin cezalarımın olduğu, bunlar bitse bile iyi halden yararlanmak için 3 ay daha beklemem gerektiği söylendi. Üç ay sonra Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdum. 2 ay sonra cezaevi idaresi dilekçemi bana geri getirip, ‘Siz şimdi başvuramazsınız, disiplin cezanız kalktıktan sonra başvurabilirsiniz’ dendi. En son 10 Ekim 2019 tarihinde talebimin kabul edildiği ama zaten cezamın bittiği söylendi. Yani beni bir yıl daha fazla yatırmak için ellerinden geleni yaptılar” dedi.    ‘TEDAVİM ENGELLENDİ’   “Edirne F Tipi Cezaevinde kural yok, hukuk yok orada dar bir grubun kendi içerisinde aldığı kararla cezaevi yönetiliyor” diyen Sancılı, “15 Eylül tarihinde kalp krizi geçirdim, hastaneye kaldırıldım. Doktorun uyarılarına, hastanede kalmam gerektiğini söylemesine rağmen, cezaevi personeli ve asker, doktor üzerinde baskı kurarak, beni tekrar cezaevine götürdüler. Doktorun yarın kesinlikle hastaneye gelmem gerektiğini söylemesine rağmen beni hastaneye götürmediler. Cezaevi müdürü ile görüştükten sonra hastaneye götürüldüm ama doktorun yanına götürmediler. Zaten bunun cezası bitmiş artık bizi ilgilendirmez gibi bir yaklaşımları oldu” diye konuştu.   ‘İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI HAREKETE GEÇMELİ’   İnsan hakları savunucularının Edirne F Tipi Cezaevi konusunda harekete geçmesi gerektiğinin altını çizen Sancılı, “Ben tahliye oldum ama orada çok sayıda hasta tutuklu var, onların hastalıklarıyla ilgilenilmiyor. Bu mağduriyetin giderilmesi için tüm partiler, insan hakları kuruluşları, sivil toplum örgütlerine büyük görevler düşüyor. Bir an önce Edirne Cezaevine ilişkin harekete geçilmelidir” dedi. Sancılı ayrıcı, devlet kurumlarını eleştirdikleri, sistemle sorunları oldukları için gazetecilere cezaevlerinde ayrı muamele gördüğünü belirti.    ‘KENDİ KANUNLARINA UYMUYORLAR’   Hem Özgür Gündem hem de Demokratik Ulus Gazetelerinin imtiyaz sahibi olduğunu vurgulayan Sancılı “Basın Kanununun 11. Maddesine göre gazetelerde çıkan haberlerden, yazılardan imtiyaz sahibi sorumlu tutulamaz. Benim bunu her mahkemede söylememe rağmen kendi koydukları yasaları çiğneyerek bana her defasında ceza verdiler” diye konuştu.   ‘BU SÜREÇTE GEÇECEK’   Hakkında çok sayıda dava açıldığını kaydeden Sancılı, “Hakkımda ‘sosyal medya paylaşımları’, ‘örgüt propagandası’, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ nedeniyle çeşitli davalar açıldı ama davaların özüne bakarsak içerik olarak hepsi aynı. Diyarbakır, İstanbul’da, açılan bu davaların birleştirilmesi için talepte bulunmama rağmen kabul edilmedi. Bana her mahkemeden ayrı ayrı cezalar verilmek isteniyor ve bu cezalar yılları bulacak. Böyle bir kin nefret ortamı oluşmuş ki bundan mahkemelerde etkileniyor” dedi. Halkın yargıya güveninin azaldığını belirten Sancılı, “Ben buna benzer uygulamaları 1980’ler ve 1990’larda da yaşadım, bu süreçte insanların canı yanacaktır ama biraz daha güçlü, dirayetli, sabırlı olsunlar bu süreçte geçecek. Önümüzdeki dönemde kamuoyunun baskısıyla bu tür uygulamaların son bulacağına inanıyorum” diye belirtti.