Vanlılar: Anneler çocuklarını istiyorsa adres Erdoğan'ın Sarayıdır 

2019-09-22 09:13:18


	 

	VAN - HDP önünde oturma eylemi yapan annelerin duygularının AKP tarafından istismar edildiğini söyleyen Vanlılar, “Anneler ağlamasın' diye yola çıkıp iktidar olanların Cumartesi ve Beyaz Tülbentli annelere yaptığı zulümler ortada. Anneler çocuklarını istiyorlarsa adres Erdoğan’ın kapısıdır" dedi. 

	 

	Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü önünde bazı ailelerin, çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiasıyla 3 Eylül’den beri başlattığı oturma eylemi sürüyor. 19 gündür süren eylemle ilgili konuşan Vanlılar, annelerin istismar edildiğini, annelerin çocuklarını isteyecekleri tek adresin Saray ve Erdoğan olması gerektiğini ifade etti. 

	 

	'ANNELERİN MİTİNGLERDE NASIL YUHALATILDIĞINI İYİ BİLİYORUZ'

	 

	AKP'nin önünde oturma eylemi yapmak isteyen tutuklu asker ve polis annelerinin hak talep ettikleri için ters kelepçelenerek gözaltına alındığın hatırlatan Haşim Çakın adlı yurttaş, “HDP önündeki anneler ise milletvekilleriyle, bakanlarla birlikte oturabiliyorlar. ‘Ağanın sofrasına oturan şeyhin sözüne güven olmaz’ diye güzel bir söz var. Bundan bile yola çıktığımızda aslında bir Ali-Cengiz oyunu olduğunu görebiliyoruz. HDP İl binası önünde iktidar eliyle yapay bir siyaset üretiliyor ve annelerin duyguları ilk günden beri istismar ediliyor. 'Anneler ağlamasın' diye yola çıkıp iktidar olanların Cumartesi ve Beyaz Tülbentli annelere yaptığı zulümler ortada. Bu iktidarın anneleri mitinglerde nasıl yuhalattığını da gayet iyi biliyoruz. Yuhalatılan annelerin çocukları yok muydu? Bu annelerin çocuklarının cenazeleri bile yok ve bu annelerin acıları bile bu ülkede sahipsiz kaldı. Sadece bu değil daha kısa bir süre önce Çorlu'da yaşanan tren kazasında çocukları hayatlarını kaybeden anneler adalet isterken nelerle karşılaştıklarını herkes gördü. Kimse bu acıları sahipsiz kalmış annelerden söz etmiyor ama” diye konuştu. 

	 

	'AKP, ANNELERİN DUYGULARINI İSTİSMAR EDİYOR'

	 

	HDP önünde oturan annelerin Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atandıktan hemen sonra gelmelerinin tesadüf olmadığını vurgulayan Dilovan Deniz, “Hükümet annelerin acılarını bile bilmiyor. Bu kadar anne hassasiyetleri varsa o zaman Barış Annelerine, Cumartesi Annelerine yaptıkları zulüm de neyin nesi? Bir annenin gözyaşı eğer hükümet için bu kadar değerliyse o zaman gençlerin ölmeyeceği bir ülke yaratmaları gerekmiyor mu? Kürt, Türk fark etmeksizin gençler neden ölüme gönderiliyor? Önce bunun açıklamasını yapsınlar. AKP hükümeti politik olarak bu annelerin duygularını istismar ederek halka karşı kendini suçsuz ve günahsızmış gibi göstermeye çalışıyor. Devletin anneleri düşündüğü yoktur. Eğer devlet bu süreçte anneleri düşünmüş olsaydı en başta çözüm sürecine sahip çıkardı" dedi. 

	 

	'KİMSE HDP'DEN ETKİLENİP DAĞA ÇIKMAZ'

	 

	Savaşlarda en fazla yüreği yananların anneler olduğunu ifade eden Amine Atabak, “Kimsenin çocuğu zorla dağa gitmez, kimse de zorla dağa götüremez. HDP'den etkilenip kimsenin dağa çıktığı yok. Artık HDP'yi suçlamaktan vazgeçsinler. Bu ülkede barış olursa bütün çocuklar evlerine dönerler zaten. İnşallah bu ülkeye barış gelir ve herkes barış içerisinde çocuklarıyla birlikte yaşar" diye konuştu. 

	 

	'BU ÇOCUKLAR NEDEN DAĞA GİTTİ? SORUSUNUN CEVABI VERİLMELİ'

	 

	Sorulması gereken en önemli şeyin "Bu çocuklar neden dağa gitti?" sorusu olduğunu ifade eden Ahmet Çekirdağ ise, "İnsanların gönüllü ya da zorla gittiğini söylemeleri yerine önce bu çocukların neden dağa çıktıkları sebepleriyle ortaya konulması gerekiyor. İnsanlar yıllarca zulüm, zorbalık gördü. İnsanlara yaşama şansı bile tanınmadı. Bu ülkeye barış gelmeden bu sorun çözülmez. Bu anneler yıllardır gözyaşı döküyor. Tek hedef barışın getirilerek bu annelerin gözyaşlarının dindirilmesidir" dedi. 

	 

	'MUHATAP HDP DEĞİL DEVLETTİR'

	 

	Annelerin HDP önünde oturarak çocuklarını istemesinin bir fayda sağlamayacağını söyleyen Bedir Çaycı da, “Anneler artık istismar edilmemelidir. Bu annelerin gözyaşlarının dinmesi için devletin yeniden bir çözüm sürecini başlatması gerekiyor. Burada asıl muhatap HDP değil devlettir. Bence bir sürecin başlaması gerekiyor. İlk olarak esir alınan asker ve polislerin serbest bırakılması gerekiyor.”

	 

	'ANNELER KİRLİ BİR SİYASETE ALET EDİLİYOR'

	 

	Annelerin evlatlarına kavuşabilmesinin tek yolunun Kürt sorununun çözülmesiyle ancak mümkün olabileceğini söyleyen Rıza Aslan şöyle konuştu: “Bu sorunun çözülmesinin farklı yol ve yöntemleri var ama hükümet bu çözümlere yanaşmıyor. Şuanda HDP il binası önünde oturan anneler kirli politikalara alet ediliyorlar. Kürt ve Türk halkı arasında barışın sağlaması gerekiyor ama bu savaş politikaları güdülerek olacak şey değil. Bunun tarihte birçok örneği var. Bu örneklerden ders alınması gerekiyor. Bütün anneler bizim için kutsaldır ama anneler siyaset için araç olarak kullanılmamalılar. Anneler eğer gerçekten çocuklarını istiyorsa Sarayın, Erdoğan’ın kapısına gitsinler. Anneler üzerinden HDP’ye yönelik öteki ve ırkçı bir söylem geliştiriyorlar. Ben sırf bu yüzden artık televizyon bile izleyemiyorum. Çünkü insanlar artık orada yaşananlara gülüyorlar. AKP artık herkesin onun gibi düşünmesini istiyor. Biz bunu da kabul etmiyoruz. Değil Süleyman Soylu kim olursa olsun susmayacağız.”