Dersimliler: Hukuksuzluğa karşı hep birlikte duralım 2019-08-23 09:03:13 DERSİM – Kayyum atamasının, “Kürdün iradesine dönük tahammülsüzlük” olduğunu belirten Dersimliler, herkesin bu hukuksuzluğa karşı durması gerektiğini söyledi.   İçişleri Bakanlığı’nın Diyarbakır, Van ve Mardin belediye eş başkanlarını görevden uzaklaştırarak yerlerine valileri kayyum olarak atamasına tepkiler artarak devam ediyor. Daha önce kayyum ile tanışan Dersimliler de, yapılan kayyum atamaları ile demokrasinin son kırıntılarının da yok edildiği görüşünde.     ‘KÜRT OYLARINA TAHAMMÜLSÜZLÜK’   Yurttaşlardan Mazlum Tuğrul, kayyumların yarattığı tahribata dikkat çekerek, “Hükümetin ‘sandık namustur’ söylemi vardı. Namus olarak görülen sandığa gidip, kayyumları süpürdük. Halkın iradesini kabul etmeyen ama namus olarak gören hükümet, 4 ay bile dayanamadı ve kayyum atadı” diye belirtti. Başvurulan baskı politikaların yine hükümetin kendisine zarar vereceğini söyleyen Tuğrul, “Kürtlerin oylarına dönük bir tahammülsüzlük durumu var. Aslında bu bir asimilasyon politikasıdır. Seçim sürecinde Erdoğan’ın; ‘Kazanmasak bile kayyum atarız’ tehdidi vardı. Bu kararlar da bu tehdidin bir devamı. Küçük bir çocuğa sorsan bile o da kayyumun sömürü için geldiğini söyler. Kendi seçtiğimiz kişilerin bize hizmet etmesini istemiyorlar. Çünkü onlarda talan ve hırsızlık yok, hizmet var” dedi.    ‘DEMOKRASİYE DARBEDİR’   Ali Yılmaz adlı yurttaş ise, geçmişte Dersim Belediyesi’ne atanan kayyumun kentte yarattığı tahribatın halen orta yerde olduğunu, bu durumun kayyum atanan bütün il ve ilçelerde benzer olduğunu kaydetti. Yılmaz, kayyum politikasına dönük tepkisini ise şu sözlerle gösterdi: “Kayyumların atanması demokrasiye bir darbedir. 1 milyona yakın kişinin oyuna yapılan bir darbedir. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Bu halk birini seçiyor, ancak buna 4 ay tahammül edebildiler. 4 aylık bir süreçte görevden almak için nasıl bir demokrasi anlayışına sahip olmak lazım. Bunların demokrasisi kendilerine”    ‘YETER ARTIK’   Baskı ve zulmün artmasını ise, yaşanan sessizliğe bağlayan Yılmaz, “Demokrasi yok şu anda. Yani kim çıkıp demokrasi var diyebilir. Ahmet Türk bir partinin lideri ama devlete göre bu bir terörist. Ve ona göre karar veriyor. İstediğini terörist ilan edip hakkında istediği kararı veriyor. Yani bu kabul edilecek bir durum değil. Kürdün iradesine karşı gösterilen bu tahammülsüzlük artık öyle bir aşamaya gelmiş. Bırakın belediye başkanlığını muhtar olarak seçilmesine tahammül edemiyorlar. Yeter artık” dedi.    ‘BİRLİKTE KARŞI DURALIM’   Toplumun protesto hakkını kullanmasına dahi saldırı yapıldığını kaydeden Lütfiye Aydoğdu ise, kayyum meselesinin parti meselesi olmadığını, bir demokrasi meselesi olduğunu vurguladı. Toplum tarafından gereken cevap verilmediği taktirde antidemokratik uygulamaların parti ayırt edilmeksizin devam edeceğini söyleyen Aydoğdu, “Bugün ne Antalya’nın ne İzmir’in ne de İstanbul’un bir garantisi yok. Buralara da kayyum atanabilir. Kimsenin garantisi yok. O yüzden hep birlikte bu hukuksuzluğa karşı duralım. Oyumuzu gasp etmelerinin önüne geçelim” diyerek, herkese çağrıda bulundu.   ‘SOKAK DİRENİŞTİR’   Agit Aral adlı esnaf da, kayyum atamaları karşısındaki tutumu nedeniyle CHP'yi eleştirdi. "Sokağa çıkmayı doğru bulmadıklarını söylüyorlar. Adalet Yürüyüşü gerçekleştirirken sokağa dökülen CHP'liler, şimdi sokağı niye doğru bulmuyor?” diye soran Aral, şöyle devam etti: “Kürdün iradesine saldırı gerçekleştiği için tabi. Demokrasinin adaletin ayaklar altına alındığı bir süreçte bu halk tabi ki sokağa çıkacak. Sokak direniştir. Faşizmle mücadele sokakta verilir. CHP, Sezgin Tanrıkulu'nun duruşunu göstermeli."    AKP'nin ise, Kürt açılımından kurt kapanına geçtiğini dile getiren Aral, "Burada sıkışan AKP, MHP ile birlik olup saldırganlaştı. Bu saldırganlık sonlarını getiriyor. Halkın seçtiği iradeye yapılan bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Dersim halkı da üstüne düşen görevi yapmalı. Kuru bir basın açıklaması dışına çıkılmalı. Sessizlik yeni baskı politikalarını beraberinde getiriyor" dedi.   ‘BİTMİŞLİĞİN İLANI’   Yurttaşlardan Hıdır Alparslan ise, Pençe harekatlarının devam ettiği Federe Kürdistan Bölgesi ve Kuzey Suriye’den istediği sonucu alamayan AKP`nin halkın iradesine saldırdığı görüşünde. "Kayyumları demokrasinin işleyişi diye duyuran Süleyman Soylu aslında bir bitmişliğin ilanını veriyor. Bitmişliği bu türden darbelerle ertelemeye çalışıyorlar. Halkın iradesi gasp edilmişse her şey bitmiştir. Bu tek adam diktatörlüğünün bir göstergesidir” diyen Alparslan, belediye eş başkanları ve meclis üyelerinden sonra muhtarların bile görevden alınmaya başlanmasına işaret etti.Tüm kesimlere demokrasiye sahip çıkma çağrısında bulunan Alparslan, irade gaspının ancak halkın kararlı duruşu ile son bulunacağı, aksi takdirde hükümetin daha bir çok belediyeye kayyum atayabileceğini dile getirdi.