Nerede Hakkari’nin eski bayramları! 2019-08-13 09:03:15 HAKKARİ - Yıllar öncesinden zorunlu göçten köylerinden Hakkari’ye yerleşen yurttaşlar, şehir yaşamının bayram kültürünü bitirdiğini söylüyor. “Köylerde bayram bir başkaydı” diyen yurttaşlar, bayram kültürünün canlı tutulmasını istiyor.    Hakkari’de kent kültürüne direnen yurttaşlar, bayramlarda akraba ve komşular ziyaretini sürdürüyor. Mezarlık ziyaretinden sonra kapı kapı komşularını gezen yurttaşlar bayramların eskisi gibi olmadığından yakınıyor. Berçelan Mahallesi’nde komşularıyla bayramlaşmaya giden Abdullah Taş da, komşuları Ömer Akboğa, Sinem Seven, Musa Yiğit ve Hasan Engin de eskiyi yad ederek, bayramlaşma kültürünün her geçen gün yok olmaya yol aldığını söylüyor.    İLİŞKİLER HER GEÇEN GÜN ZAYIFLIYOR   Bayramlaşma kültürünün her yıl biraz daha sönük geçtiğini belirten Abdullah Taş, “Biz yıllar önce Geçitli (Peyanis) köyünden kent merkezine göç ettik. Şehir yaşamı bizleri kendi kabuğumuza çekilmeye itiyor, ama bizler bu bayram günlerinde bunu aşmaya çalışıyoruz. Komşularımızı ziyaret ederek, ilişkilerimizin daha sıcak kalmasını sağlıyoruz. Yeni nesil maalesef bu duygulardan uzak bir yaşama alıştı. Akraba ve komşu ilişkileri her geçen gün zayıflıyor. Bu nedenle özel günlerde akraba ve komşularımızı ihmal etmemeye çalışıyoruz” dedi.    KÖYLERDE BAYRAM BİR BAŞKAYDI   Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Kavaklı (Şîvişk) köyünden 90’lı yıllarda göç ederek kent merkezine yerleşen Ömer Akboğa, eski bayramlara dair şunları söyledi: “Eskiden bayramların birinci gününde kahvaltıyı köyün büyüğünün evinde yapardık. Ardından bütün köyü toplu gezerek bayramlaşırdık. Yemek zamanlarında köylüler gruplara ayrılır ve bayram boyunca yemekler değişik evlerde toplu yenilirdi. Ama kentte taşındıktan sonra bu ilişkiler zayıfladı. Şimdi de kendi mahallemizde bu kültürümüzün bir parçası olan bayramlaşma ve akraba-dost ziyaretlerini devam ettiriyoruz.”    ‘BU KÜLTÜR YAŞATILMALI’   Mahalle sakinlerinden Musa Yiğit ise, gençlerin eski kültürden uzaklaştığını belirterek, şunları söyledi: “Büyüklerimizin de anlattığı gibi eski bayramların tadı ve güzelliği çok başkaydı. Bir ayakkabı alınırdı ve bu ayakkabıyı yastığın altında saklayarak, sabah olmasını beklerdik. Elimizde torbalar ev ev dolaşarak şeker toplardık. Ancak 90’lı yıllarda köyler boşaltılıp göç başlayınca bu kültürü kaybettik. Geldiğimiz kent ortamı içinde köydeki rahatı bulamadık. Bir yabancılık vardı ve kimseyi tanımıyorduk. Acılarımız da artınca bazı kültürleri unutmaya başladık. Bu bir kültürdür ve yaşatılması gerekiyor.”    ‘GÜNAHLARIMIZ GİTSİN’ DİYE    Aliye ve Mikail Timur da, gelen komşulara baklava, şeker, lokum ve çay ikram ederek, komşularının ziyaretinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Çocukluğunun Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Mezra beldesinde geçen ve daha sonra Hakkari merkeze göç eden Aliye Timur, eskiden kadınların bayram telaşının günler öncesinde başladığını söyledi. “Bayram demek bizim için mutluluk demekti” diyen Aliye Timur, şöyle devam etti: “Çocukluğumuzda arife gününde annelerimizin pişirdiği çörekleri ve ekmekleri köyde ya da yaylada olan ailelere dağıtırdık. Ayrıca bayram günü büyük bir ağaca bir salıncak asılır ve küçük büyük herkes ‘günahlarımız gitsin’ diye sallanırdı. Bizlerde büyüdükçe bu kültürü yaşatmaya çalıştık. Eskiden leğenler dolusu hamur pişirir, çörek yapardık. Ama şimdi 5-10 çörek yetiyor artıyor bile. Eskiden bayramın bir günü sadece kadınların ziyaret günü olurdu. Ama son yıllarda maalesef ziyaretler azaldı ve bu kültürün birçok yönü yok oldu.”   MA / Hamza Gündüz