'Önlemler katliam sonrası uygulandı' 2019-07-18 09:03:57 URFA - Suruç Katliamı'ndan önce güvenlik önlemlerinin alınması amacıyla dönemin kaymakam ve emniyet müdürü ile yapılan toplantıya katılan HDP ve DBP ilçe eşbaşkanları, toplantıda mutabakat sağlanmasına rağmen o gün önlemlerin alınmadığını anlattı.    Tarih sayfaları 2014 yılının Eylül ayını gösterdiğinde DAİŞ Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kentine yönelik saldırı başlattı. Dünyanın üzerine karanlık bir bulut gibi çöken DAİŞ'e karşı verdiği direniş ile tüm herkesin ilgi odağı oldu Kobanê. O süreçte 1 Kasım Dünya Kobanê günü ilan edilirken birçok ülkeden insan da kentin sınırına akarak bu direnişe hem omuz verdi hem de tanıklık etti. DAİŞ'in tamamen bölgeden çıkartılması ardından da hem kentin yeniden inşası için hem de halk için birçok destek kampanyaları örgütlendi. Bu dönemde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde Kobanêli çocuklarla dayanışma amacıyla oyuncak kampanyası başlatıldı.    20 Temmuz 2015 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesi Amara Kültür Merkezi'ne gelen gençlerden 33'ü DAİŞ'in canlı bomba saldırısı sonucu yaşamını yitirdi.    Katliama ilişkin adalet arayışı devam ederken görgü tanıkları olay gününü  Mezopotamya Ajansı'na (MA) anlattı.    PATLAMADAN 1 GÜN ÖNCE KAYMAKAMLA GÖRÜŞTÜK   Olay anında Amara Kültür Merkezi'nde olduğunu söyleyen dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Suruç İlçe Eşbaşkanı Suphi Koçyiğit, patlamadan 1 saat önce SGDF ve ESP temsilcileri ile görüşüp yapılacak etkinliğin programını tekrardan gözden geçirdiklerini aktardı. Etkinliğin hazırlıkları yapılırken, olay gününden bir gün önce dönemin Suruç Kaymakamı'nın kendisini bizzat arayarak görüşme talebinde bulunduğunu dile getiren Koçyiğit, bunun üzerine kaymakamlık konutunda görüşmenin gerçekleştirildiğini, görüşmeye dönemin ilçe emniyet müdürünün de katıldığını söyledi. Görüşme çerçevesinin yapılacak etkinliğin güvenliği çerçevesinde olduğuna dikkat çeken Koçyiğit, kaymakamın çeşitli illerden yüzlerce insanın geleceği ve olası bir provokasyonun engellenmesi için gerekli güvenlik tedbirlerin alınması gerektiğini belirtmesi üzerine kendilerinin de  “Bizim kolluk gücümüz yok, dolayısı ile alanda ve kültür merkezi çevresinde alınacak önlemleri siz alın” dediğini ifade etti.    Koçyiğit, uzun süren toplantının sonunda mutabakat sağlandığına da işaret etti.    ‘BAHÇEDE TOPLANDIK’   Sabah erkenden Amara Kültür Merkezi'ne geçtiklerini belirten Koçyiğit olay öncesinde yaşananları şöyle sıraladı: "Biz kültür merkezine gittiğimizde arkadaşların birçoğunun geldiğini gördük. Bazılarının da yolda gelmek üzere olduğunu öğrendik. Yolda olan arkadaşları beklerken Urfa girişinde kurulan arama noktasında 3 kişinin haklarında arama karı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını öğrendik. Kaymakamı arayıp konuya ilişkin bilgi istedik. Kısa süre sonra serbest kalacaklarını öğrendikten sonra kültür merkezi bahçesinde toplandık.”    ‘20 KİŞİ İÇİN İZİN VERİLDİ’   Dönemin kaymakamının herkesin sınırı geçmesine izin veremeyeceklerini söylediğini aktaran Koçyiğit, kaymakamın “Kendi aranızda 20 kişiyi belirleyin bize bildirin, öyle geçişlerine izin verebiliriz" dediğini, bunun üzerine de 20 kişiyi belirlediklerini aktardı. Yaşanan bu gelişmenin ardından gelenlerin basın açıklaması yaptıktan sonra Kobanê sınırına hareket etmesi yönünde kararlaşmaya gidildiğini de hatırlatan Koçyiğit, açıklama yapıldığı sırada kültür merkezinin içine girdiğini ve aradan birkaç dakika geçtikten sonra büyük bir patlama yaşandığını ifade etti.   ‘SURUÇ HARİÇ HER YERDE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI’   Patlama yaşandığında hemen dışarı çıktıklarını kaydeden Koçyiğit, dışarı çıktıklarında havadan insan derilerinin üzerlerine yağdığını ve yerde onlarca kişinin parçalanmış bedenlerinin olduğunu sözlerine ekledi. Kaymakam ve ilçe emniyet müdürünün alınacak dediği güvenlik önlemlerinin hiç birinin alınmadığını sözlerine ekleyen Koçyiğit, yaşanan patlamadan çok sonra Kaymakam ve emniyet müdürünün telefonlarına ulaşıldığını da belirterek, “Normalde ilçenin her yerinde bekleyen polisler o gün ortalıklarda yoktu. O gün Suruç dışında her yerde güvenlik önlemleri alınmıştı, ancak ilçede tek bir önlem yoktu” diye konuştu.    YAŞANANLARI İLK GÜNKÜ GİBİ HİSSEDİYOR   Katliamın bir diğer tanığı olan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Suruç ilçe Eşbaşkanı Mehmet Koşti, yaşananların hala ilk günkü gibi gözlerinin önünde olduğunu ifade etti. Kaymakam ve Emniyet müdürü ile yapılan görüşmeye  katılan isimlerden biri de olan Koşti, görüşmede Kaymakam'ın gençlerin provokasyon yaratacağı iddiasında bulunduğunu belirtti.    ‘ALINMAYAN ÖNLEMLER PATLAMADAN SONRA ALINDI’   Gençlerin 19 Temmuz akşamından Suruç’a gelmeye başladığını aktaran Koşti, “Geceden gelen gençler çok heyecanlıydı. Gece boyunca uyuyamadılar. Bir an önce Kobanê’ye gidip gerekli çalışmaları yapmak istiyorlardı. Sabaha karşı diğer guruplar da Suruç’a vardı. Ancak gençler Suruç’a gelene kadar onlarca kere durdurulup Genel Bilgi Taraması'ndan (GBT) geçirilmişti. Tüm engellemelere rağmen gençler Suruç’ta buluşmayı başardı. Emniyet yetkilileri sürekli bizi arıyordu. ‘Arama yapalım mı? kültür merkezinin etrafını tutalım mı’ gibi tedbirleri almaktan bahsediyorlardı. Biz de ‘gereken prosedürler neyse onu yapın’ dedik. Ancak alınmayan güvenlik önlemleri patlamadan sonra alındı” diye belirtti.   ‘SAVAŞ ALANI GİBİYDİ’   Kültür merkezinde son hazırlıklar yapılırken, gelen gençlerin basın açıklaması yaptıktan sonra hareket edeceklerini aktaran Koşti, şöyle devam etti: “Yasal prosedürlerin çoğu halledilmişti. 20 kişiden oluşacak bir heyet beraberlerinde getirdikleri oyuncaklar ile Kobanê’ye geçeceklerdi. Basın açıklaması yapıldığı sırada biz kültür merkezindeydik. İçerideyken birden bir patlama oldu, kültür merkezinin tüm camları patladı. Kulaklarımız sağır oldu. Olayın şokundaydık ve kendimizi hemen dışarı attık. Dışarı çıktığımızda her yer savaş alanı gibiydi. Birçok arkadaş yerlerde yaralıydı. Birçoğu da orada yaşamını yitirdi.”   ‘GAZDAN KAYNAKLI YARALILAR YAŞAMINI YİTİRDİ’   Patlamadan 2 saat sonra polisin olay yerine geldiğini ve yaralılara yardım eden kitleye gaz sıktığını söyleyen Koşti, polisin sıktığı gazdan kaynaklı bazı yaralıların yaşamını yitirdiğini ifade etti. Patlamayı engellemek için alınmayan güvenlik önlemlerinin yaralıları kurtarmaya çalışan halka karşı alındığını dile getiren Koşti, polisin tutumuna tepki gösterdiklerinde ise ikinci bir bombanın olabileceğini ve bu yüzden önlem aldıklarını kendilerine söylediklerini aktardı.   ‘OLAY SABAH OLDU SAVCI AKŞAM GELDİ’   Olayda yaralananların çoğunu kendi çabaları ile hastanelere yetiştirdiklerini sözlerine ekleyen Koşti, yaşamını yitirenlerin üzerlerini gazeteler ile kapattıklarını, sağlık ekiplerinin ise kendi müdahalelerinden sonra geldiğini ifade etti. Olayın sabah saatlerinde yaşandığını, ancak emniyet müdürü ve savcının akşam saatlerinde olay yerine geldiğini söyleyen Koşti, olay yeri incelemenin üstün körü yapıldığını belirtti. Patlamaya ilişkin açılan soruşturmada ifadelerinin alınmadığını, tanıklıklarına baş vurulmadığını belirten Koşti, yaşanan olayın tek sorumlusunun devlet olduğunu kaydetti.     MA / Erdoğan Alayumat - Barış Polat