Taraftar gruplarından Passolig'e tepki: Taraftar haklarına saldırıdır 2019-07-16 09:12:20 İSTANBUL - “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu”nun Meclis'te kabul edilmesinin taraftarlara yönelik ağır yaptırımları beraberinde getireceğini belirten taraftarlar, yasayı kabul etmediklerini söyledi.  Futbol sahalarında ve tribünlerde belli zamanlarda farklı uygulamalar devreye koyuluyor. Bu uygulamalardan akıllarda kalan en önemlileri ise passolig “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nde yapılan değişiklikler oldu. En son 4 Temmuz günü Meclis gündemine gelen kanun teklifinde bir dizi değişiklikler yapıldı. Kanunda yapılan değişiklikle birlikte müsabaka öncesi, müsabaka sırası veya sonrasında taraftarların bulundukları ortamlar, stadyuma geliş ve gidiş yolları, takım veya taraftarların seyahat ettikleri araçlar, takımların kamp yerleri de  bu kanun kapsamında “Spor alanı” olarak belirtildi. “Spor alanı” olarak belirtilen yerlerde yaşanan sorunlardan sorumlu tutulacak taraftarlara bir çok yaptırım geliyor.    TARAFTARLARA AĞIR YAPTIRIMLAR YOLDA   Yasa kapsamında “Spor alanı” olarak tanımlanan yerlerde olay çıkması durumunda, olay sırasında orada bulunmak, olay yerinden geçmek veya olayın içinde olanlar için çeşitli yaptırımlar uygulanacak. Kanun teklifinde yapılan son değişiklikleri ve passolig uygulamasının genişletilerek 2’nci lige kadar indirgenmesinin taraftar ve takımlara nasıl etki edeceğini taraftar grupları değerlendirdi.    ‘AMAÇ MAKUL TARAFTAR KİTLELERİNİ YARATMAK’   Yasanın asıl amacının "Makul taraftar" kitlelerini yaratmak ve taraftarların tek tipleştirilmesi anlamına geldiğini belirten İstanbul Batman Petrolspor Taraftarlar Derneği Başkanı Savaş Özalp, “Bizler passolig’i futbolun seyir zevk ve takip etme özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olarak kabul ediyoruz” dedi.    ‘PASSOLİG’İ KABUL ETMEYECEĞİZ’   Bölge takımlarının hali hazırda çok büyük zorluklarla mücadele ettiklerini dile getiren Özalp, “Passolig uygulaması en çok yine bizleri etkileyecek. Bu uygulamayla taraftarlarımız maçlara gelmekten imtina edecek. Deyim yerindeyse Süper Lig takımlarının yaşadığı kaderi bizler de yaşayacağız. O sebeple, passoligi istemediğimizi ve böyle bir şey, asla kabul etmeyeceğimizi açıkça belirtiyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘GÜVENLİK TEDBİRİ DEDİKLERİ ZULÜMDEN İBARET’   Gençlerbirliği Kızıl Şimşekler tribün lideri Ali Ayduğan da, yasayı taraftarlara yönelik bir müdahale olarak tanımladı. Ayduğan, “Biz taraftarları birer mahkum gibi gören bu yasaya karşı Kızıl Şimşekler Taraftar Grubu olarak sonuna kadar karşıyız ve sonuna kadar mücadele edeceğiz. Güvenlik tedbiri dedikleri şeyler baskı ve zulümden ibaret. Bu açık ve net güvenlik tedbiri almak bu şekilde insanların ailelerinin canlarını acıtarak olmaz" diye vurguladı.    ‘6222 TEKÇİ ZİHNİYET ÜRÜNÜDÜR’   Amedspor Barikat Taraftar Derneği üyesi Recep Akbulut, “Spor’da düzeni sağlama ve şiddeti önleme” olarak adlandırılan bir uygulamanın tüm taraftarları potansiyel suçlu gibi göstermekten başka amacı olmayacağının altını çizdi. Akbulut, “6222 Sayılı Yasa baskıyı artıran bir düzenlemedir. Etki-tepki gerçekliğine bakarsak her baskı karşı bir şiddeti doğurur. Aslında 6222 tamamen ‘tekçi zihniyet ürünüdür’ tek dil, tek tip kıyafet, tek adam, tek tribün diyen iktidar, kendi hegemonyasına hizmet etmeyen düşünceler ve oluşumlara da radikal bir argümanla hainlik damgası vuruyor” ifadelerini kullandı.   Akbulut, ayrıca Amedspor taraftarları olarak çeşitli maçlarda “Çocuklar ölmesin maça gelsin” dediklerinde yargılandıklarını belirtti. Akbulut, bu yasal uygulamayla benzer şeyler yaşanabileceğine işaret etti.    ‘AMEDSPOR 3 YILDIR DEPLASMANDA TARAFTARLARINDAN YOKSUN’   “Güvenlik Tedbiri” olarak adlandırılan uygulamaların aslında “Bak sizi joplarız, size su sıkarız, sizi cezaevlerine atarız” mesajı olduğunu söyleyen Akbulut sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Güvenlik tedbirinden bahsediyorlar ancak Amedspor neredeyse 3 yıldır deplasmanlara gittiği kentlerde, o kentin valilerinin aldıkları ‘güvenliği sağlayamayız’ kararları ile taraftarından yoksun bırakılıyor. Burada tek bir bireyi kontrol altına almak için yürürlüğe koydukları bu uygulamaların yüzde 1’ini Amedspor için harcasalar, Amedspor hiçbir deplasmanda sorun yaşamaz.”   ‘SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ, SEYİR ZEVKİMİZ YASAKLANIYOR’   Taraf-DER Başkanı ve MKE Ankaragücü Kongre Üyesi Cem Üner de, yürürlüğe giren yasayı kabul etmeyeceklerini ve buna karşı seslerini çıkartacaklarını söyledi. Yasanın dayanak noktasının olmadığını ve insan haklarına aykırı olduğunu belirten Üner, "Düzenlenmesine iştirak dahi taraftar haklarına aykırıdır. Güvenlik tedbiri adı altında seyahat özgürlüğümüz, seyir zevkimiz birçok kısıtlama ile spor alanı adı altında yasaklanarak sağlanmaktadır. Güvenlik tedbiri insanların olduğu yerde uygulanacak bir durumdur. İnsanları boşalttığınız alanlarda güvenlik tedbiri uygulanması da saçmalıktır. İnsan elbette güvende olmalıdır. Ama insan olmanın evrenselliği korunarak güvende olması gerekir” dedi.   ‘PASSOLİG ALMA, ALDIRMA’   Passolig uygulamasının üst liglere olduğu gibi, alt liglerde bulunan Anadolu takımlarına vurulmuş bir darbe olarak değerlendiren Üner, “Üst liglerde uygulanması, satışı düşük kaldığı için böyle bir yönteme başvurdular. Alt lig taraftarları endüstriyelliğe geçmişse passolig satışları artabilir ama insanlar 3'üncü lig de oynayan mahallesinin, Belediyesinin maçı için bu çetrefilli durumlara gelemez. Ve uygulanamaz bir şekilde bavulları toplayıp giderler. Passolig için Tüm rakım taraftarlarını Boykot etmeye bu anlamsız Kredi kartı ve Banka kartı uygulamasının kaldırılmasını taleple 2014 den bugüne kadar passolig alma, aldırma diyoruz” ifadelerini kullandı.     ‘AMAÇ, İKTİDAR GÜCÜNÜ KORUMAYA ÇALIŞMAK’   Fenerbahçe Taşra Taraftar Grubu üyesi Mert Ulaş Dişbudak, yasadaki değişiklikle birlikte azalma yaşanmadığı gibi sorurunun aksine artarak devam ettiğini ifade etti. Yasanın ilk olarak Gezi eylemleri yürürlüğe girdiğini dile getiren Dişbudak, "Amaç gezi olaylarının etkilerinin toplumdan soyutlanmasına yönelikti, amaç sporda şiddeti değil devletin iktidar erkinin gücünü korumaya çalışmaktı ki bunu 6222 ye dayandırılarak verilen lokal ve genel tribün kapatma cezası, para cezaları ve hak mahrumiyeti cezalarından da anlayabiliyoruz” dedi.   ‘İNSAN HAKLARINA AYKIRI’   Kişi haklarını yok sayan bir girişim olarak kabul ettikleri bu gibi girişimlerle yaratılmaya çalışılan tek tip taraftar ve tribün kültürüne her zaman karşı çıkacaklarını söyleyen Dişbudak, “Toplumsal muhalefet gücünün tribünlere sıçramasını engellemek istediler ve en iyi yaptıkları şey olan rejimin baskı ve güç unsurlarını kullanarak kısmen de olsa bunu başardılar. Ya da başardıklarını sandılar, ancak sistem ve yasa işlemeyince sürekli olarak bu yasa da değişikliğe gitmek durumunda kaldılar nerden bakılırsa bakılsın kişilerin hak mahrumiyetini, insanların gizlilik karinesini ve erişilmesi yasak bilgilerini hiçe sayarak insan haklarına tamamen aykırı bir kanunu tribünlere dayatıyorlar” diye belirtti.   'MUHALİF TARAFTAR UZAKLAŞTIRILMAK İSTENİYOR'   Amedspor Direniş Taraftarlar Derneği Üyesi Muhammed Coştu ise 6222 ve passolig gibi uygulamaların ülke futbolunu bitirmeye yönelik atılan adımlar olarak gördüklerini belirtti. Coştu, “Stadyumlara giden taraftar sayısına baktığımızda da anlayabiliriz. Meşale yakmak, ‘çocuk tacizcileri’ ve ‘kadına şiddet’ suçlarıyla eşdeğer tutuluyor. Endüstriyel futbol karşıtı ve muhalif taraftar gruplarını stadyumlardan uzaklaştırmak istedikleri için cezalar artırıldı. Zaten son 4-5 yıla baktığımızda Amedspor ve bölge kulüplerimize karşı yapılan ırkçı ve ayrıştırıcı tezahüratların cezasız kaldığına şahit olduk. O yüzden bu ‘Güvenlik tedbiri’ sadece Kral'ın çıplak olduğunu söyleyen taraftar gruplarını kapsayacağını düşünüyoruz” diye konuştu.